Yayımlama tarihi:
22 Ocak 2021
3:00İthaf bölümü:)
Bu bölümü kalemi elime alıp roman yazmama vesile olan, bir gün gerçekten yazar olabileceğime inandıran eşime ithaf ediyorum. Bugün onunla evlilik yıldönümümüz. Bugün onunla yollarımızı birleştirdiğimiz gün. Koskoca 14 seneyi devirip 15.senemize girdik elhamdulillah😊❤️ Rabbim Bu evlilikle bize dört güzel emanetle lütufta bulundu. Bu emanetlerden birini de tam da bugün verdi:)
Çoğunuzun tanıdığı Sara bugün doğdu☺️ Yani aynı zamanda tatlı cadımızında 8.yaşına bastığı gün. Koskoca 14-15 seneye nice güzellikleri ve nice delilikleri sığdırdık. Tabi zor zamanlarımızda olmadı değil. Ama ben güzelliklere daha çok dikmek istiyorum bakışlarımı. Nice delilikleri sığdırdık diyorum çünkü benim gibi daha büyüyemeyen cadı bir anneleri var. Ve çocuk ruhlu bir babaları var. Hal böyle iken siz varın düşünün artık:)) Nice güzelliklere ve nice nice deliliklere İnşaAllah. Çünkü farkettim ki çocuklarım en çok deliliğimizi seviyorlar. Kim sevmez ki. Bazen onları çıldırtıyorum gerçi ama memnunlar hayatlarından.
Neyse çok konuştum. Kısacası iyi ki evlenmişiz eşimle ve iyi ki dört güzel evladımız var. Sizleri seviyorum güzel ailem. İyi ki varsınız. İyi ki aile olduk sizinle. ❤️Keyifli okumalar🍃
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Aşkın en acımasız yanı, ağzından çıkmaya cesareti olmayan sözlerin, yürekte fırtınalar koparmasıdır. ~Aragon~
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Babaannem ilk günden Rahmi Amca ve Kumru Teyze'yi durmadan övmüş ve Rüzgar'ın onların oğlu olmasından dolayı çok iyi biri olabileceğini söylemişti. Onu o akşam çok iyi gözlemlediğini de sıkıştırmıştı sözlerinin arasına. Ona göre hayır dememem için hiç bir sebep yoktu. Yine de kararı bana bırakmıştı. Daha sonrasında öyle bir şey daha ilave etmişti ki sözlerine , belki de en çok bu sözü kararımı etkilemişti. Beni karşına alıp şefkatle konuşmuştu o gece.
"Bak yavrum. Artık büyüdün, kocaman bir genç kız oldun. Seninde yuvadan uçma vaktin geliyor yavaş yavaş. Bugün olmasa da yarın illa ki sen de bir yuva kuracak anne olup çoluk çocuğa karışacaksın. Bilirim okulunu bitirip öğretmen olmak istersin. Lakin şu var."
O sırada başörtüsünün ucuyla nemli gözlerini sildi. Çok çabuk ağlamazdı babaannem. Duygularını belli etmezdi. Ama şimdi gözleri dolmuş. Akmaya can atan inci taneleri geriye itiyordu.
"Artık yaşlandım. Görüyorsun git gide ben de ebed yurduna yaklaşıyorum. Daha kaç yıl yaşarım belli değil. En azından ölmeden önce seni emin ellere teslim edeyim. Rahmi Amca'n nerdeyse elimde büyüdü. Onun da eşinin de seni öz kızları yerine koyup , seni şefkatle bağırlarına basacaklarına hiç şüphem yok. Rüzgar desen iyi birine benziyor.
Efendi biri. Oturmasını kalkmasını bilen bir genç. Saygılı da. Hem zaten baban da hayatta olsaydı eminim o da olumlu bakardı bu evliliğe. Kim bilir nasıl sevinirdi Rüzgar ile evlenmene. İki dost iki yakın akraba olacaktı çünkü. Rahmi Amca'nı görüyorsun nasıl da mutlu."Bu son söyledikleri iki göz yaşı olup yanaklarından usulca süzülüp kucağına düştü. Başörtünün ucuyla temizlemeye çalıştı ve ellerimi tuttu. Belki de ilk defa bu kadar şefkatle tutmuştu elimi. Ben de bundan cesaret almış hemen sinesine dayamıştım başını. Ara ara abimle muzırlıklar yapıp sarılır öperdik onu. Ama bu defa farklı sarılmıştım. O da sımsıkı kucaklamış ellerini saçlarımda gezdirmişti ve güzel dualar fısıldamıştı kulağıma.
"Umarım sende abinde çok mutlu olacağınız bir hayat yaşarsınız. Yetimlerim benim. Rabbim sizlere hayırlı bir ömür bahşetsin....."
Abim de tıpkı babaannem gibi kararı bana bırakmıştı.
İkisi de kararım ne olursa olsun saygı duyacaklarını hissettirmişlerdi bana. O gece gözüme uyku girmemiş kafedeki buluşmamız hep gözlerimin önünde canlanıp durmuştu. Çok tuhaf ve yoğunluğu kalbimi sıkıştıran duygular içerisindeydim. Rüzgar'ın saygılı olmasını, efendiliğini ve kibarlığını sevmiştim açıkçası. Varlığı heyecanlandırmıştı beni.
Ama ben en çok onun beni sevme ihtimalini sevmiştim. Evet...Bu ihtimal öylesine hoşuma gitmişti ki... Öylesine yüreğimi okşamıştı ki...Evliliği düşünmeyen ben nedense şimdi evliliği düşünür olmuştum. Belki de üniversiteye hazırlanıp eğitimime devam etmeme karışmamalarından dolayı sıcak bakmıştım bilmiyorum. Tek bildiğim bir yanım onun dediği gibi "Evet!" diye fısıldıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MİHEN (Tamamlandı)
Dla nastolatków~Tamamlandı~ Bekleyişler durağında yılları geçen bir kadındı Neva. Rüzgar'a kapılmış yaprak misali kendisini sadece ona bırakmıştı. Rüzgar nereye savursa oraya akıyordu. Sahi bir yaprak ne kadar dayanırdı ki kendisinden bihaber olan bir Rüzgar'a. N...