Moon Pack /Thiam/

Blue Eyes /1/

Gözyaşları yüzünden tamamen ıslanmış suratı ile benzin istasyonunun çaltak camında mavi kurt gözlerine bakıyordu. Tam belki bir şeyleri düzeltebilirim diye düşünürken bu mavi gözler bütün planlarının önüne kapı kapatmıştı. Kendi bile inanmıştı iyi olabileceğine fakat şimdi bir pislik olduğunu kendime kanıtladığın düşünüp daha çok ağlıyor ve her göz yaşında mavi gözleri daha da belli oluyordu.

Aslında onu üzen şey masum bir candan çok hem bu bulaşılmaması gereken şeye bulaşmış olmasından hemde kimsenin ona inanmıyacağını bildiği için ağlıyordu.

Saatler önce

Arabasının camı aynı hafta içinde sayısız kere tıklatıldığı gibi yine tıklatılıyordu. Bu sefer biraz farklıydı sanki dilenir gibi. Bunu düşünürken belkide aylar sonra ilk defa gülmüştü. Kafasını sokmuş olduğu sweatin altından kafasını çıkardı ve camdan dışarı baktı. Kimse yoktu fakat daha önce hic almadiğı bir kokuyu aldığına emindi. Korkak hareketlerle kapının kulpunu açtı. Ve evsizlerin zarar verdiği arabasından çıktı.

Her ne kadar kurtadam olsada dışarıda ki kar onu azda olsa üşütmüştü. Arkasından gelen adım sesiyle tam arkasını dönücekti ki birinin üstüne atlamış olması buna engel olmuştu. Arkasındakinin kim olduğunu ya da ne olduğunu...

Ona saldıran şey her ney ise uzun pençeleri kırbaç gibi sert kuyruğu vardı. Daha bir kaç saniye bile olmadan Theo ölümcül darbeler aldığını fark etmişti. Kuyruğunun tekrardan bacağına vurması ile dişleri ortaya çıkmış penceleri uzamıştı. Hızlı bir hareket ile kendini öne atmış ve arkasını dönmüştü. Ona saldıran şey ne kadar vahşi olsada gözleri kamaştırıcak bir güzelliğe sahipti. Bembehaz tüyleri beyaz gözleri ve kuyruğunda keçeli keçeli altın rengi tüyleri vardı.

Arkasında ne olduğu belli olmayan 4 tane insan vardı. Gördüğü beyaz hayvan arkasını dönüp koşarak uzaklaştı. 4 tane adamdan 2 tanesini üstüne doğru gelmeye başladığında istemsizce biraz geriledi fakat kaçsa bile gidecek yeri yoktu. Otelde kalmak için parası ya da evinde kalabileceği bir arkadaşı.

1 adam üstüne saldırdığında pençesini gelisine sallamış ve adam anında yeri boylamıştı aslında geri kalan 3 adamda da aynısı olmuştu. Hepsi tekere teker kaçarken arkasından gelen bir sesle ani bir dönüşle arkasıbdakini pençeledi. Arkasında ki kişiyi onlardan biri sanmıştı fakat kendisi 12 ya da 13 yaşlarında bir genç kızdı. Theo'nun gözlerine bile bakmaya fırsatı olmadan kanlar içine yeri boyladı. Hic bir şey yapamamış ablasını öldürdüğü zamanki gibi duruyordu öyle tek farkı bu sefer korkudandı. Kan her yere yayılıyordu ve kızın çoktan öldüğü belliydi. Olayların farkına vardığında yerdeki kanı umursamadan dizlerinin üstüne indi ve ellerinin kızın bileğine sarip acısını almayi denedi ama hic bir fayda yoktu cansın beden hâla aynı duruyordu.

Şimdiki zaman

Stiles telsizden duyduğu ses ile anında Scott'u aramış ve kasabanın batısında bulunan kızın cesedinden bahsetmişdi.
Okulları uzak olduğundan geceden eşyalarını toplamış ve yarın için hazırlanmışlardı çünkü yarin Beacon Hills'e geri dönüyorlardı..