Hayden olayından sonra pek bir şey konuşmadılar. Yaraları daha yeni kapanmış Theo odadan çıkmadı. Bütün gün uzanarak ağrımaması için her şeyi yaptı.
Akşam üstü Liam'ın mutfakta bir şeyler yaptığını duyuyordu. Peter daha eve gelmemişti.
Theo böbreğinde ki ağrının artık olmadığını fark etti. Rahatlıkla nefes alıp verbiliyoreu fakat sanki orada ufak bir şey batıyor gibiydi.
Uyumak içim hazırlanıyordu ki elinde tabak ile Liam içeri geldi. Bir şey demeden üstünde şekilsiz birer sandiviç duran tabağı komidinin üstüne bıraktı, kendisi koltuğa otururken bir tanesini aldı ve yedi.
Theo uzun süredir yemek yememis olsa yemeye bilirdi, çünkü içinde ki hindi benzeri salam son derece garip duruyordu.
"Sadece salam Theo, merak etme bozuk değil." dedi ve göz devirdi Liam.
Theo söylenmek istemediği için önündeki yemeği yemeye başladı.
Aklıni karıştıran o soruyu sordu;
"Bana karşı hiç bir iyi umudun yok mu?""Birazdan evden gidicem akşam gelirim."
Theo onu görmezden geldiği için sinirlendi.
"Sana bir şey aordu."
"Peter geldi, telefon burada bir şey olursa ararsın ki bir sey olmasın mümkünse."
Theo sinirle tırnaklarını sandiviçe iyice bastırdı.
Liam ise bir şey demeden tepside ki peçete ile ağzını sildi, peçeteyi yuvarlayıp uzaktaki çöp kutusuna fırlattı.Theo evde ki kalp atış seslerinin arttığını fark etti.
Peter eve gelmişti.Liam Theo'nun duymaması için Peter'ı uzaklaştırıp kulağına fısıldadı ki Theo'nun dikkat ederse duyucağını biliyordu.
"Benim Scott ile işim var, Theo zaten pek sorun çıkarmıyor, eğer bir şey olursa ona yardım eder misin?"
Peter nasıl bir belayı bulaştım diye fısıldayarak uzaklaştı.
Eve girdiğinde Theo'nun elinde bir su bardağı ile uzun mutfak masasının önunde sabitlenmiş bar sandalyesi benzer yerde oturuyordu.
Peter burnuna gelen keder kokusu ile yüzünü ekşitti;
"Neden siz ergenler sürekli üzgünsünüz?" dedi tiksinerek."Sen benimle uğraşmak istemitorsun ben seninle. O yüzden lütfen git işine." dedi Theo onun evinde olduğunu düşünmeyerek.
"Biliyor musun? Aslında seninle çok uğraşmak istiyorum." dedi her zaman ki ukala bir sırıtış taşıyan yüzü ile Peter.
Theo'nun nefesleri hızlanmış böbreğinde batan yara canını yakmaya başlamıştı.
"Çok salaksınız. Eskiden salak yeğenimde birine aşıktı, nasıl kendiniz dışında birini seviyorsunuz anlamıyorum, iğrenç."
Theo kafasını kaldırdı ve konuştu;
"Bence de Liam'ın hâla o kızı nasıl sevdiğini anlamıyorum, resmen bugünkü iğrenç hindi salam gibi kokuyor o kız." dedi gülerek."Ne! O salamlar ne kadar kaliteli biliyor musun? Bu arada sen bahsediyorum salak. Hemde Scott'un betasıni seviyorsun, sen sıyırmışsın."
Theo şaşkınlıkl kafasını kaldırdı;
"Saçmalıyorsun." dedi ve kalkıcaktı ki acıyla yere düştü."Lanet olsun Liam." dedi ve yerde ki Theo'yu kaldırdı Peter.
"Neyin var?" dedi Peter bir şey bilemeyek.
"Böbreğim. Galiba yaram açıldı." dedi dişlerinu sıkarken.
"Liam'ı arıyorum." Theo karşı gelemeden Peter Liam'ın bu sabah ona bıraktığı numarayı çaldırdı.
Liam Scott ile konuşmasını kesti ve telefonu açtı.
"Merhaba Mason?"
"Mason? Çıldırdın mı?"
"Gerçekten mi ne oldu?"
Theo Peter'a Scott'un yanında olduğunu fısıldadı.
"Erkek arkadaşın ölüyo galiba, gel buraya."
Liam endişeyle Scott'a baktı. Malia ile konuşuyordu.
Liam uzakta duran Stiles ile Lydia'ya bittik der bir bakış attı.
"Anladım o zaman yarın okulda görüşürüz."
"Biliyor musun? Bu beta sorunlu."
...
Liam korkuyla Scott'ı karakolun arkasına çekti.
"Şey sana bir şey söylemeyelim"
Scott kafasında soru işaretleri ile Liam'a bakıyordu."Ama beni sonuna kadar dinleyeceğine ve bana inanıcağına söz vermem gerek."
"Söyler misin artık?"
Liam lafı biraz daha ağzında döndürürken. Arkadan Stiles'ın sesi duyuldu.
"Theo'nun nerede olduğunu biliyoruz."
Liam sinirle arkasını döndü.
"Ne bekliyoruz şerife söyleyelim ve onu geri yollayalım."
Liam konuştu bu sefer;
"Theo katil değil. O gece geri gelmedi çünkü bir şey tarafından saldırıya uğramıştı, ertesi gece Lydia onu kapısında ölmek üzere buldu. Bizde onun yaralarını kapatıp yaşattık. Sabah uykulu uykulu söyledi, bilerek öldürmemiş cidden.""Sende ona inandın mı?"
"Scott gerçekten, kızı ona saldıranlardan sanmış, omzumda ağladı, yemin ederim."
Scott Liam'ın doğruyu söylediğini hissedebiliyordu fakat Theo'nun onu kandırmış olmasından korkuyordu.
"Neden oma bu kadar güveniyorsun?"
Liam ne diyecegini bilmiyordu ki Lydia konuştu bu sefer;
"Çünkü Theo doğruyu söylüyor ve onlar da bizim gibi genç olabilir böyle şeyler.""Nasıl yani sen-"
Lydia arkadan Liam'a kas göz hareketleri yapıyordu,
"Yani öyle bir şey değil, ama sadece var gibi ama yok." Stiles daha saçmalamasına izin vermeden konuyu açtı;
"Şu an Peter'ın evinde ve galiba ölüyormuş yanına gitmemiz gerekiyor, sende gelir misin?"
Scott sıkıntı ile baş salladı ve Deaton'a haber vericeğini söyledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Moon Pack /Thiam/
FanfictionDEVAM ETMEYECEK Senelerin ardından kasabada tekrardan doğa üstü olaylar meydana gelmeye başlar. / Karakter özellikleri değişmedi, elimizden geldikçe bütün ekibi katmayı, gerçekçi olmayı ve yeni sezonmuş gibi yazmaya çalışıyoruz 💞💞