Scott Deaton'a haber verdikten sonra Liam ve Stiles ile birlikte Peter'in evine gidiyorlardı yolda Stiles ve Scott'un ara sıra diyalogları dışında konuşmadılar. Aslında Liam yaptıklarından dolayı pişman gibi durmuyordu çünkü bu sefer Theo'ya inanıyordu. Peter'ın evine geldiklerinde Theo'nun başında duran Peter ayağa kalkarak
"Sonunda geldiniz,hemen götürün şunu evimde bir chimera cesedi olmasını istemiyorum. "
"Teşekkürler Peter."dedi Liam aslında korkmuştu ölmesini istemiyordu ama kendisini kandırıyordu.
Ardından Theo'yu alıp jeepe yerleştirdiler ve kafasını Liam'ın dizine koymuşlardı. Kliniğe götürürken Liam Theo'nun yüzünü incelemeye başlamıştı, kuru dudaklar hasta olduğunu net bir sekilde belli ediyordu. Stiles'ın ona dikiz aynasından baktığını görünce kafasını geriye yatırdı. Aklında Theo'nun dedikleri vardı ve onların doğru olduğunu da biliyordu. Hayden onun için hiçbir şey yapmamıştı hatta kasabayı bile terk etmişti ama aksine Theo, kötü dedikleri sevmedikleri Theo bile birçok kez Liam'ın hayatını kurtardı. Ona minnettar olması gerekirken her söylediğini geçiştiriyordu . Bu düşüncelere dalmışken geldiklerini fark etmemişti. Liam, Scott ile birlikte Theo'yu sedyeye taşıdılar. Deaton sürüye
"Siz gidebilirsiniz onun yarasına bakacağım ama bu uzun sürebilir çünkü tahmin ettiğim bazı şeyler var."dedi.
" O zaman ben Lydia'ya gidiyorum sizi de eve bırakmamı ister misiniz? " diye sordu Stiles.
"Olur. Zaten annem beni pek görmediği için biraz şüpheleniyor ev gitmem daha iyi.'' dedi Liam, Scott da kafasıyla onayladı.
Jeepe bindiklerinde Stiles biraz farklı gibiydi ve Liam bunu anlayıp
"Bana söylemek istediğin bir şey mi var?"dedi Liam
"Aslında evet sormak istediğim bir soru var. Scott'a dediklerinde ciddi değildin,pardon ciddi değildin dimi?"
"Öyle demem gerekiyordu bir gerçeklik payı yoktu."
"Emin misin? Ben hiç öyle düşünmüyorum."
"Peki neden bu lanet olası düşünceye sahipsin?"
"Liam seni gördüm o bakışlar sıradan değildi o da sana sıradan bakmıyor ki bu düşünceye sahip olmayan tek kişi sen ve Malia çünkü bu konu ilgisini çekmiyor."
Liam bir şey demedi aslında diyeceği yoktu ve ayrıca eve gelmişti
"Teşekkür ederim Stiles." dedi ve hemen eve girdi
Annesi onu görünce sarıldı ve birkaç soru sormaya başlayınca Liam kaçamak cevaplar verip odasına çıktı. Bir sürü ödevi vardı sıkıla sıkıla da olsa yapmaya başladı. Aklında daha fazla soru vardı. Kafasında dönüp duruyordu.
"1.Dünya Savaşı'nda (acaba Stiles ne kasteditti? O beni seviyor mu? Stiles sana olan bakışları sıradan değil dediğine göre seviyordur herhalde değil mi? ) ben tarih çalışıyorum aklıma bak." dedikten sonra yatağına uzandı ve kendini uykuya bıraktı.
Sabah uyanıp kliniğe gitti cumartesi günü olmasına rağmen biyoloji kursu vardı ama gitmemeyi tercih etti. Sürünün hepsi oradaydı ve Deaton;
"Gelmen iyi oldu Liam. Hepinize söyleyeceklerini iyi dinleyin Theo ile tahminlerim doğru çıktı, yaraya baktığımda içinde bir tırnak gördüm ve bütün gece bunu araştırdım. Theo saldıran şey bir Kuhimo. Kuhimo Kore mitolojisinde olan bir tilkidir. Ve kim tabloya 9 kuyruk çizerse tablodan çıkar. İnsan formuna dönüşmesi için 100 insan ciğeri yemelidir ama 14 kurt adam veya bir chimeranin ciğerini yerse de dönüşebilir yani daha değerli kendinize dikkat etmeniz gerekiyor. Bu şey sizi çok kolay şekilde öldürebilir. Theo şanslıydı ve şuan dinleniyor yarın daha iyi olucak. Liam yarın okulun yok gelip bana yardım edip Theo'ya göz kulak olur musun?"dedi
Normalde hayır derdi ama şuan öyle bir şansı yoktu.
"Olur gelirim "dedi.
Sonra sürü kendi arasında bu yaratıktan nasıl korunacaklarını konuşmaya başlayınca Theo'nun olduğu odaya girdi ve baktı yüzünde acı bir ifade vardı ona acımıştı. Ama eve gitmesi gerekiyordu annesini daha fazla şüphelenmesini istemiyordu. Scott'a durumu açıklayıp dikkatli olacağı sözünü verip eve gitti. Eve gittiğinde annesine yardım edip ödevlerine kaldığı yerden devam etti. Yarın sabah erkenden kliniğe gideceği için hemen uyudu. duş alıp kliniğe doğru yürümeye başladı. Gittiğinde Theo kahve içiyordu.
"Deaton biraz önce çıktı."
Liam bir şey demeden diğer odaya geçti. Konuşacakları pek fazla bir şey yoktu.
"Bana inandığın için teşekkür ederim."dedi Theo.
Liam ilk başta kendisine söylediğini düşünmemişti ya da bu cümlenin ondan çıkacağını düşünmemişti gerçekten iyi biri miydi yoksa sadece ona mı böyle davranıyordu. Liam sadece rica ederim ya da kafasıyla bir işaret yapacağı halde kafasındaki milyonlarca soruya cevap aradı ve bir yanda aklına ilk geleni söyledi;
"Sen kaç gündür aynı kıyafeti giyiyorsun üstünü bir değiştirsene."
"Çok kibarsın, saldırıya uğradığımda kıyafetlerim parçalandı ve kamyonumda ki kıyafetlerde giyilecek durumda değil."
Tam o sırada Deaton geldi.
"Liam gelmişsin ben de birkaç eşyayı almak için eczaneye gitmiştim."
"Şey ben daha yeni geldim hemen eve gidip geliyorum."
Deaton ve Theo şaşkın bir surat ifadesiyle birbirlerine baktılar ama o sırada Liam klinikten çıkıp eve doğru gitti. 20-25 dakika sonra kliniğe tekrar geldi ve Theo'nun olduğu odaya girdi.
"Bak sana kazak getirdim hiç giymedim temiz zaten giymediğim için sana getirmek iste..."gülümseyerek anlatmaya çalışıyordu.
"Tamam teşekkür ederim açıklama yapmana gerek yok." dedi sözünü keserek Theo
"Ha bir de bugün ayın kaçı biliyor musun? Zaman kavramım iyice yok oldu."dedi Theo
"Aralığın üçü olmasi gerekiyor."dedi Liam
Ardından Theo duşa girip Liam'ın kendisine verdiği kazağı giydi
"Sende bende durduğundan daha iyi durmuş, bana biraz büyük gelmişti."Liam saçmaladığını anlamıştı.
Theo ise sadece gülüsemişti. Ama bir anda karın boşluğuna giren ağrı ile yüz ifadesi acıyla doldu. Liam onun koluna girerek sedyeye doğru yatırdı.
"İyi misin?"
"İyiyim hareket etmeye başlayınca ağrımaya başladı bir anda."
"Theo aklıma gelmişken sana bir soru sormak istiyorum." Theo kafası ile onayladı.
"Neden o gün asansörde bana yem oldun?"
"Peki sen neden beni yem etmek istediğini söyledikten sonra sana yem olunca neden arkamdan hayır diye bağırdın ki, sesini duydum."dedi. İkisi de birbirlerini köşeye sıkıştırdıklarını anladılar.
O sırada Deaton odaya Theo'nun yarasına bakmak için gelmişti. Liam da odanın diğer tarafına geçip duvara yaslandı. Theo kazağı çıkartıp üstsüz kaldı ve Deaton da yaralı bölümün sargısını çıkarmaya başladı. Liam pür dikkat Deatonu izliyordu, ciddiyetle bakıyordu, parmağıyla kendi açtığı yarığın üstünden geçti, ve bir krem sürdükten sonra geri kapattı.
"Yavaşta olsa iyileşiyorsun, tırnağı zehirli, içinde kalmasaydı iyileşmen çok azda olsa daha kolay olurdu."dedi Deaton ve Theo'nun uyuması için Liam'i dışarı çıkardı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Moon Pack /Thiam/
FanfictionDEVAM ETMEYECEK Senelerin ardından kasabada tekrardan doğa üstü olaylar meydana gelmeye başlar. / Karakter özellikleri değişmedi, elimizden geldikçe bütün ekibi katmayı, gerçekçi olmayı ve yeni sezonmuş gibi yazmaya çalışıyoruz 💞💞