Endişe/10/

539 55 13
                                    

Ertesi gün sürünün tamamı klinikteydiler. Hepsi bu Kuhimo olayının çözülmesi gerektiğini biliyorlardı yoksa masum insanlar ölebilirdi. Scott konuşmaya başladı;

"Bakın bu yaratık fazlasıyla tehlikeli olduğundan en az iki kişi olarak dolaşıyorsunuz. Ve sen Liam bu süre zarfında sen Theo'ya göz kulak olup yardımcı olacaksın. Burada başka kimsenin bunu kabul ediceğini sanmıyorum."dedi ve Liam da Theo'ya bakıp kafası ile onayladı.

"Ben Scott ile birlikte şu Kuhimo'yu araştıracağım. Malia ve Lydia siz ikimizde kasabanın güvenliğine bakın." dedi Stiles.

Görevleşmenin ardından herkes kendi arasında konuşmaya başlamıştı. Theo konuşmalara hakim olmaya çalışırken Liam'a doğru baktı ve şaşırdı Liam zaten ona bakıyordu. Aslında ona öyle izliyormuş gibi bakmasını beklemiyordu,kimseden beklemiyordu. Yarası ağrımaya başlasa da konuşmalara dahil olmaya çalışıyordu. Liam Stiles ile yaratık hakkında konuşurken Theo yanlarına gelmişti ve Liam'a yakın duruyordu. Ama Stiles onları yalnız bırakıp Lydia'nin yanına gitti ve ikisini izlemeye başladılar. Liam Theo ile konuşurken mesafeyi korkumaya çalışıyordu, fakat Theo'nun onun hakkında olabileceğini düşündüğü düşünceler arasına duvar örüyordu.

"Bu ikisi birbirleri ile konuşurken ne kadar saçmalıyorlar."dedi Stiles

"Artık birbirlerini anlayıp inkâr etmedikleri zaman daha iyi olucaklar."dedi Lydia, Stiles'ın ona anlamsızca bakan gözlerine şirince baktı.

Theo ve Liam artık daha fazla birbirlerini görüyorlardı. Ama fazla konuşmuyor gerektikçe konuşuyorlardı, Theo'nun onunla konuşmak için az da olsa Liam'dan daha hevesli olduğu belliydi, klinikte sıkılıyordu. Gece Liam klinikteyken Theo'nun olduğu odaya girdi baktığında koltukta yarı dik biçimde oturmuş kafasını geriye yatırmis Theo'yu gördü, uyuyordu. Scott'un Theo için getirdiği battaniyeyi üstüne örttü ve bekleme odasında ki uzun kanapeye yerleşti. Ve elinde pek anlamadığı hayvan dergilerini okuyarak uyumaya çalıştı.

Sabah Theo'nun sesi ile uyandı.

"Günaydın. Sen burada mı uyudun?"dedi Theo.

" Şey kitap okuyorum uyuya kalmışım."dedi. Biraz şüpheci bakışlar ile Liam'a baktı. Ama sonradan mutfağa gitti.

Theo önünde vitamin bulunan ilaçlı kahvaltısını yaparken Deaton'dan aldığı defterine bir şeyler karalıyor ve kulaklıkla bir şeyler mırıldanıyordu.

Liam Theo için klinekteydi fakat Theo onunla zaman geçirme yancısı değildi.
"Hey ne dinliyorsun bakabilir miyim?"derken bir tanesini alıp kulağına koyduğunda Theo bir anda gözlerini açıp ayağa kalktı ve Liam'dan kulaklığı aldı.

"Şey bu müzik değil kitap dinliyorum."dedi ve hızlıca odadan çıktı. Liam şaşırmıştı ama kitap dinlemedigini biliyordu, bir şarkı dinliyordu ismini göremedi, H ile başlayan şarkı merak uyandırdı betada. Çok fazla dikkate almayıp yeni gelen Deaton'un yanına gitti.

"Şey bugün eve gidebilir miyim? Ailemi özledim de."

"Tabiki Liam. Ama dikkatli ol ve bana eve gidince mesaj yaz ki güvenliğinden emin olayım."dedi.

Liam eve varınca Deaton'a mesaj yazdı ve ailesiyle vakit geçirdi. Uzandığında aklına Theo'nun dinlediği şarkı geldi ismini arama motoruna yazmak isterdi fakat H ile başlayan bir sürü trend şarkı olduğunu biliyordu.

Sıkıntıyla kafasını masaya koydu ve düşündü, etrafta bizi öldürmeye çalışan bir hayvan vardı. Tehlikeliydi ve Theo'yu neredeyse öldürüyordu.

Bilgisiyara tekrardan girdi ve bunu araştırmaya başladı.

Efsaneye göre kendisi bir tabloydu, bir tilki, korku efsanelerine göre fazla güzel bir hayvandı, tablodan çıkmak için birinin tabloya 9 tane kuyruk çizmesi gerekiyordu. Tablodan çıkan hayvan. İnsan ruhu taşır ve insan formuna geri dönebilmek için insan ciğeri yerdi.

Biraz daha bakındı, ve eski makalelere denk geldikçe yaratığın gizemi ve efsanesi daha derinlere iniyordu. Korkusu arttı. Kasabada bu hayvanın olması gerçeği onu ürküttü.

Saat neredeyse gece 3'e geliyordu. Bilgisiyarı kapatmayı düşünürken son bir makale daha okudu.

Makale diğerlerinden pek farklı değildi fakat bir cümle dikkatini çekti.

"Omegalar, yanlız insanlar ve kendisine karşı gelicek gücü olmayam savunmasızlar onun ilk hedefi, kendini tehlikeye atmamak için birden fazla kişiye aynı anda saldırmayı göze almazlar."

Liam paragrafın fotoğrafını çekti, ve Deaton'a yolladı.
Bir kaç dakika sonra geri dönüş mesajı aldı.

"Bilgisiyarımı kullanmadan önce haberim olsun isterdim."

Liam ilk başta anlamadı ama sonra küfür ile Deaton'u aradı.

"Alo?"

"Neyi kast ettin? Bu benim bilgisiyarım."

Deaton Liam'ı klinikte sanıyordu,

"Theo'ya işimin çıktığını ve seni arayacağımı söyledim, ama o bana senin zaten yolda olduğunu ve geliceğini merak etmememi söyledi."

"Ne! Oraya gidiyorum, sen nereye gittim ki?!"

Deaton önemli bir işi olduğunu ve Liam'a yolda dikkat etmesini tembih edip telefonu kapadı.

Liam bilgisayı kapattı, yağmurluğunu giydi ve aşağıya pencereden inip bisikletine bindi.

Hem Theo'nun orada yalnız olma korkusuna hemde yolda hayvana yakalanma korkusuna o kadar hızlı sürüyordu ki lastikler durmadan kayıyordu. Rüzgarda yağmurluğunun şapkası açılmış sert yağmur taneleri kafasını tamamen ıslanmıştı.

Biraz daha yol aldıktan sonra bisikleti yere fırlattı ve kliniğin kapısına vurmaya başladı.

Vurdukça yukarıda birikmiş sular üstüne dökülüyordu.
Kapı açılmayınca Theo'nun hastalığı yüzünden daha derin uyuduğunu, zor hareket ettiğini ve yağmurun çok şiddetli olup sesi engellediğini hiç düşünemedi.

Theo uykulu gözlerini ovaladı, koltuktan kalktı. Elinde dergi ile kapıya gitti.

Kapı kulpunu çevirmesi ile karşısında sırılsıklam bir Liam bulması bir oldu.
Sarı yagmurluğunun bir omzu düşmüş, saçları yüzüne yapışmıştı.

Theo ne olduğunu sorucakken Liam iyisin diyerek ona güvence sarılışı verdi.

Theo kolları sıkışık bir şekilde beklerken güldü.
"Ben hem senin hem kendim için çok korktum, anlatacak şeylerim var."

Theo ellerini kaldıra bildiği kadar kaldırdı ve sözde 'arkadaşına' yarım bir sarılış verdi.

Moon Pack /Thiam/Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin