Moon Pack /Thiam/

Ben bile /12/

Gece'nin daha yarısındalardı, yemekler yeni bitmiş, masada sohbet ediyorlardı hepsi.
Yan masada ki küçük bir kız durmadan Stiles'a bakıyor, sanra kıkırdıyarak yüzünü saklıyordu.

Stiles farkında olsa bile belli etmiyordu ama arada kıza bakıp tatlı gülümseme vermeye başladı. Kız 7 ya da 8 yaşlarındaydı, ve elinde küçük bir serum ile duruyordu.

Mellisa Şerif'e kızların çok mutlu olduğunu ve partiye onları getirdiği için çok mutlu olduğunu söylediğini duyuyordu.

Şarkı sakin bir şarkıya gelince Stiles Lydianın kullağına fısıldadı ve küçük kızın masasına gidip onu dansa kaldırdı.

Lydia uzaktam hoş bir gülümseme ile küçük kızın yüzündeki mutluluğu izliyordu. Stiles minik kızı kendi etrafında döndürüp güldürüyordu.

Scott Malia'yı dansa kaldırmak istedi fakat kendisinin ciddi bir şekilde Derek ile sohbet ettiğini gördü.

Theo masadan kalktı ve içeceklerin orada ki lavaboya gitti, onun için pek uygun bir ortam değildi şu an.

Lydia, parmağı ile kızı gösterip gülerek Liam'la konuşuyordu.
Lydia Liam için önemliydi, ablası gibi görüyordu onu.

"Benimle dans etmek ister misin?" dedi.
Lydia pek şaşırmadı çünkü Liam'ın da onun için kardeşten pek farkı yoktu.
"Tabi ki." dedi ve gülerek kalktı.

Şarkı şu an biraz daha hareketliydi.
Ikisi dansa kalktığında Stiles şaka amaçlı iki parmağı ile gözüm üstünde işareti yaptı ve gülerek önüne geri döndü.

Lydia gülerek etrafında dönüyo Liam ise onun hafif çakır keyif olduğunun farkındaydı.

"Hey Theo nerede?" dedi Lydia dönmeyi bırakıp sağa sola sallanırken.
"Bilmiyorum lavaboya gidiyordu en son, gelir birazdan." dedi ve dans etmeye devam ettiler.

Biraz sonrasında Theo ellerini pantolonun önüne sürerek kurularken içeri girdi.
İçeri o kadar garipti ki,
Stiles ve küçük bir kız dans ediyor, Scott ile Malia hâla dansa kalkamamış oturuyordu, Liam ile Lydia dans ediyordu.

Theo gülerek ağacın yanında hepsini izliyordu.
Hepsi o kadar aile gibiydi ki, tabi Derek ve sert yüzünü saymazsak diye düşündü.

Liam ve Lydia masaya oturduğunda masaya gitmeyi düşündü ama nedensizce vazgeçti.

Stiles iyice suyunu çıkarmıştı,  Melissa yanına gidip kızı Stiles'dan alıp, Stiles'ı o kadar hızlı hareket ettirdiği için azarlamış, sonrasında nefes nefese kalmış Stiles'ın yanağını sıkıp sırtına vurarak masaya yönlendirmişti.

Herkesin şarkıları birer birer çalarken sıra Theo'nun kine gelmişti.

Şarkı kulaklara hoş gelen ve güzel bir şarkıydı.

Liam Scott'lar ile konuşmaya o kadar dalmıştı ki şarkıyı pek dinlemiyordu.
Stiles belkide 4. bardak kadehini kaldırdığında şarkının bir bölümü Liam'ın kulağına çarptı;

Hala üç Aralık'ı hatırlıyorum, ben senin kazağınla

Bana senden daha iyi göründüğünü söyledin

Sadece senden ne kadar hoşlandığımı bilseydin

Ama o gözlerini izliyorum

Donmuş gibi kaldı, masada herkes bağırıp gülerek kadeh tokuşturuken kendi kadehi sanki masaya mühürlenmiş gibi durdu.

Sonrasında kafasını sola çevirdiğinde Theo'nun ağacın orada ona baktığını gördü. Yarım bir gülüş verdi, Liam'ın hafif açık ağzı kapandı ve oda gülümsedi.
Theo içide kırmızı şarap bulunan kadehini kaldırdı ağzıyla 'şerefe' diye fısıldadı.

Masadan bir bardak kalktı, Liam'ın bardağı, iki bardak havadayken arkada şarkı devam ediyordu;

Keşke Heater olsaydım

Liam kendini ne güzel tesadüf diye kandırarak önüne döndü.

Theo hâla ağacın yanında dikilerken Melissa'nın yanına geldiğini fark etmemişti;
"Bir sorun mu var?"

Theo'nun Melissa'ya bakıcak yüzü yoktu, neredeyse çocuğunu öldürüyordu ama Melissa'nın ona kollarını açması garipti.

"Hayır, teşekkür ederim." diye kısa kesti.

"Oğlumu kurtarmışsın, bak Theo daha önce yaptıklarını unutmadım, ama senden bahsettiler, hastanede yüzlerce ailesiz büyüyen çocuk var, zor olmalı. Yaptıklarının doğru olduğunu savunmuyorum ama değiştiğini söylüyorlar, ben sürüdeki herkes için anneyim,  bir şey olursa çekinme."

Theo Melissa'nın ona acımasına üzüldü ama dedikleri onu mutlu bile etmişti. Theo'nun elleri hafif havaya kalktı sarılacaktı ama Melissa'nın ne tepki vericeğini bilemediği için geri indirmişti ki Melissa'nın ona kollarını açtığını gördü. Theo şaşkınlıkla sarıldı, Melissa oğlu gibi sarıldı Theo'ya ama Theo onda ki gerginlik kokusunu alabildiği için pek uzatmadı.

"Teşekkür ederim." dedi ve Melissa gülerek masaya geri döndü.

Scott'ın dikkatli gözlerle onları izlediğini gördü, Melissa masaya otruduğunda sorun yok der gibi bir bakış attı, Scott gözlerini son kez Theo'ya çevirdi sonra ise Stiles'ın bir kadeh daha içmesini engelledi.

Son şarkı zorla verdikdikleri Derek'in şarkısıydı, eski bir şarkıydı ama belkide bu gecenin en iyi şarkısıydı Scott Malia'yı dansa kaldırdı, Malia şaşırsa da heyecanlan kalktı.

Stiles Lydia ile kalktı, geceye sonradan katılan Mason ve Corey en uzakta dans ediyorlardı.
Derek Melissa'nın adına oturduğu yerden hasta çocuklardan birini dans ettiriyordu ama bundan memnun olmadığı aşikardı.
Hâtta Melissa ve şerif arkadaşca dansa kalktığında önündeki çocuğu geri yollamayı bile düşündü.

Theo etrafta ki sevgi kokusu ile burun kıvırdı ve bir içecek daha doldurdu kendine.

Liam yanlız oturmamak adına kendine de bir bardak doldurup Theo'nun yanına gitti.
"Neden gelmedin?" diye sordu Liam.

"Çağrışmadınız," dedi Theo ama dalga geçiyordu, Liam hayretle kafasını çevirmişti ki gülerek;
"Sadece burası hoşuma gitti." dedi parmağı ile ağacın üstündeki süslerden birini sallarken.

Stiles'ın gülümsemeleri bütün salonu doldururken Liam gülerek ve parmağı ile Stiles'ı  göstererek konuştu;
"Ona çok fazla içmemesini söylemiştim." dedi.

Etraf iyice sıcak oldu, herkes sessiz sessiz dans ediyor tabi Stiles'ı saymazsak.

Scott Malia'yı öpmeye başladığında Theo iğrenme sesi çıkararak bir yudum aldı.
"Nasıl birbirlerini seviyorlar anlamıyorumz, ikisi dünyanın en zıt iki insanı." dedi daha fazla onları görmek istemez gibi kafasını eğerek.

Liam bir anlık cesaret ile konuştu;
"Çok takma derim, ben bile senden hoşlanıyorken onlar az bile." dedi ve içkisini bardakta döndürürken etrafı izlemeye devam etti.

Theo hayretle kafasını kaldırdı, konuşmak istedi ama ağzı hafif açık bir şekilde kalakaldı. Liam suratına hiç bakmadı ve şarkı bittiğinde arkadaşları ile masaya geri döndü.