LittleWolf /11/

585 54 60
                                        

Theo Liam'ın kendisine bi anda sarılmasını beklemiyordu. Ama onun için endişelendiğini kolaylıkla görebiliyordu. Liam sarılmayı bırakıp Theo'nun yüzüne baktı. Yüzünde buruk bir gülümsemesi vardı.

"İyi olduğumu gördüğüne göre neden bu kadar endişelendiğini konuşalım." dedi Theo. Liam kafa sallayıp koltuğa oturdular. Saçları ve üzerinin her tarafı ıslaktı. Liam makale hakkında okuduklarını anlattı. Theo'nun kendini yaraları yüzünden koruyamayacağı için daha kolay bir hedef olduğunu söyledi.

"Anladım. Zaten yaratık bana önceden saldırdığı için önceliklerinden biri olurum." Theo bunu söyleyince odadaki endişe kokusu daha da arttı ama kendisinden gelmediğini biliyordu çünkü kendini savunabilecegini düşünüyordu.

"Kendini sakın savunabilecegini düşünme. Yanında her zaman biri olması gerekiyor çünkü birden fazla kişiye genelde saldırmadığı yazıyor.''

"Tamam anladım Littlewolf şu an gecenin üçü ve gerçekten aşırı uykum var artık uyuyabilir miyim?" Liam Theo'nun yüzündeki uykulu hali gerçekten görebiliyordu. Başını salladı ama bunu yarın tekrar konuşacaklarını da söyledi.

"Hey Theo şuan yanında hiç kıyafet var mı üzerimden şelale akıyor gibi hissediyorum ve hava çok soğuk."

"Evet var. Dün Deaton ile konuştum ve bana birkaç kıyafet ayarladı sana onlardan verebilirim."dedi ve kıyafetlerden birkaçını Liam'a uzattı.

Kıyafetler Theo'ya göre olduğu için kendine biraz büyük gelmişti. Zaten başka bir şansı yoktu. Birbirlerine iyi geceler dedikten sonra yattılar. 2 saat geçmesine rağmen Theo halen uyuyamıyordu, gözlerini her kapatmaya çalışsa da Liam'ın ona sarıldığı hatırlıyordu onun için endiselendigini. ardından su içmek için mutfağa yöneldi gittiğinde ara holiday koltukta uyuyan Liam'ı gördü. Yüzüne baktığında üşüdüğünü görebiliyordu. Odasına yönelip dolabın içinden kalın bir battaniye aldı ve Liam'ın üstünü örttü. Liam hareket edince hızlıca mutfağa gitti geriye doğru tekrar baktığında da sadece battaniyeye sarıldığını gördü. Su içip odaya geri gitti ve zor da olsa kendini uykuya bıraktı.

Liam uyandığında Deaton'nun gece kliniğe gelmediğini gördü. Theo'nun olduğu odaya girdiğinde ise hâlen uyuduğunu gördü. Birkaç kez seslenip uyandırmaya çalıştı ama nedense uyanmıyordu.

"Theo uuan artık, saat 12'e geliyor!" diye kükreyince Theo yavaş yavaş gözlerini açmaya başladı.

"Bagırmayı kes, anormal kulaklarım bir insandan daha fazla ses duyabildiğini biliyorsun." diye çıkıştı kulağını tutarken.

"Bir an uykunda öldüm sandım. Artık kalk da kahvaltı yapalım." nedensizce birbirleriyle bağırarak konuşuyorlardı. Ama neyse ki Theo bağrışmadan kafasının ağrıdığını söyledi.

"Burada kahlvaltı yapmaktan bıktım, dışarı çıkacağım."

"Ne sen ciddi misin? Yaratık için çok kolay bir hedef olduğunu sana dün açık bir şekilde söyledim."

" O zaman sende gel yaratığın iki kişiye aynı anda saldıramayacağını da söylemiştin." dedi Theo bilmiş bir yüz ifadesi ile.

Liam'ın ona hayır diyemeyeceğini biliyordu. Çünkü dün kendisi için ne kadar endiselendigini görmüştü, kendisine bir şey olursa büyük ihtimalle ondan bilirlerdi. Hazırlanıp dışarıdaki bir cafeye girdiler.

İkiside aynı şeyleri söylediler.Fıstık ezmeli ve reçelli sandviç ve kahveye yeticek paraları vardı. Yemeğe başladıklarında Theo neredeyse sandvicin yarısına gelmişti. Liam şaşkınlıkla izliyordu.

Moon Pack /Thiam/Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin