7

144 10 31
                                    


Barda çalan müzikleri yukarıya bıraktım. Umarım güzel bir bölüm yazmışımdır. Müzikler de çok sevdiğim müziklerdir. Umarım keyifle dinlersiniz. Biraz geçiş bölümü gibi oldu ama umarım beğenirsiniz :)

İyi okumalar dilerim :)



Uzun zaman sonra geçirdiğim en güzel cuma gecesiydi. Aylardır dersler, projeler ve geleceğimle uğraşıyor hayatımda eğlenceye bir an olsun yer ayırmıyorken böylesine beklenmedik bir gece yaşamak benim için inanılmazdı. Yeni arkadaşlar edinip hatırlanacak güzel anlar kazanıyordum. İçimde ne kadar burukluk da oluştursa bunu düşünmeden vaktimi geçirmeye çalışıyordum. 

Jungwoo ile bir-bir buçuk saat baş başa oturmuştuk ve o süre boyunca gözlerimiz sadece birbirimizin üzerinde gezmişti. Arada barmene bakmış sonra tekrar birbirimize dönüp bir şeyler hakkında konuşmuştuk. Açıkçası ne konuştuğuna dair dikkatimi çeken hiçbir şey olmamıştı. Ara ara okuldan, ortak girdiğimiz dersten ve hayatında bildiğim diğer detaylardan bahsettiğini fark etmiştim ama sarhoş oldukça daha da umursamamaya başlamıştım. Sadece sarhoş gülüşlerine, kızarmış yanaklarına, konuşurken hareket ettirdiği incecik ellerine bakmış ve hala kendime hakim olacak kadar ayık olmama üzülmüştüm. 

Bardaki insanlar yavaş yavaş azalmaya başladığında dışardan Johnny, Jaehyun, Mark ve Taeyong da yanımıza gelmişti.  Ben ve Johnny bar sandalyelerinde Jungwoo, Jaehyun, Mark ve Taeyong da bar sandalyelerinin hemen bitişiğindeki masada oturuyordu. Barın içinde sadece bir masa dışarda da iki masa doluydu. Saat neredeyse 3'e geliyordu. Hyerin bar tezgahının önünde etrafı toparlıyordu. Herkes alkolün etkisiyle sohbet ederek gülüşüyordu. Hyerin'in çocuklara ve Jungwoo'ya ısındığını görmek beni çok mutlu ediyordu. Özellikle Johnny ile aralarında bir şeyler olduğuna neredeyse emindim. Johnny arada çocukların yanına gidiyor ama her zaman Hyerin'in yanına geri dönüp konuşmaya devam ediyordu. Hyerin de Johnny ne zaman gitse onu bekliyor o gelene kadar uzaktan konuşmalarını dinleyip gülümsüyordu. Hyerin'i böyle görmek çok güzeldi. 

Bardaki son masa da kalkınca Hyerin müzik çalardan Frank Sinatra'nın Drinking Again şarkısını açtı. Arkadan sakince duyulan müzikle birlikte herkes sessizce sohbet ediyor ve gülüşüyordu. Mark alkolün etkisiyle Jaehyun'un yüz kızartıcı anılarını anlatırken Jaehyun, Mark'ın ağzını kapatarak durdurmaya çalışıyordu. Taeyong da Jaehyun'u durdurup Mark'ın hikayeyi devam ettirmesini sağladı.

'Sonra Jaehyun kızın yanına gitti ve konuşabilir miyiz gibi bir şey dedi. Salak o kadar sarhoştu ki konuşabilmek için kızı otoparka götüreceğine milletin işemeye gittiği arka tarafa götürmüş.'

'Mark yeter.'

Taeyong gülme krizlerine girerken, Jaehyun'un ağzını kapattı. 'Hikayeyi bitir tutuyorum.'

Mark kahkahaları arasında konuşmaya devam etti. Artık gülmekten karnımın ağrıdığını hissediyordum. 'Hayır bir de ciddi ciddi flörtleşiyor kızla. Yanda adamlar işiyor. Kız diyor ki bence ön tarafa gidelim. O ara bizim salak da sıkıştığını fark ediyor. Kıza diyor ki sen öne geç ben geliyorum ve daha kızın gitmesini bile beklemeden....'

Mark cümlesini bitirmeden kahkaha atmaya başladığın da Taeyong ve geri kalanımız da kahkaha atmaya başladık. Jaehyun da gülerek saçlarını karıştırıyordu. Epey utandığını fark ettim ama bir süre sonra o da dalga geçmeye başlayınca rahatladım ve durduramadığım kahkahalarıma devam ettim. Hyerinle o kadar gülmüştük ki sandalyeden düşecek gibi olduğumda Hyerin beni tutmuş ama o da dengesini biraz kaybetmişti. Artık gülmekten yorulup kendi kendime durmaya çalışırken Johnny konuşmaya başladı.

maybe one day | jungwooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin