las vegas #2

1.3K 211 21
                                    

Las Vegas'taki toplantı için görevlendirilen Minho eve gidip valizini hazırlamak için işten erken çıkacaktı. Şirkete geldikten kısa süre sonra bir toplantıya giden ve hâlâ dönmeyen Jisung'u görmek istiyordu. Onun odasına gidip biraz daha beklemeye karar verdi.

Yaklaşık kırk dakika sonra Jisung gelmeyince şirketten ayrıldı. Onunla havaalanında da vedalaşabilirdi.

Evine geldiğinde elektronik cihazlarını ve bir hafta yetecek kadar kıyafeti valize koymuştu. Duş almak için hazırlanırken telefonunun zil sesini duydu. Ekranda Jisungie~ yazısını görünce gülümsedi ve aramayı cevapladı.

"Efendim Sung."

"Neredesin?"

"Evdeyim, valizimi hazırlıyorum"

"Ne? Vegas'a gidecek kişilerden biri sen misin? Ah, senin adına sevindim."

"İşin yoksa bana gel. Ne de olsa bir hafta görüşemeyeceğiz." dediğinde Jisung yarım saate geleceğini söyledi. Konuşmayı bitirdiklerinde hızlıca duş aldı ve üstünü giyinip salona geçti.

Zili duyunca kapıya doğru ilerledi. Bir elinde bira paketi diğer elinde ise yemek olan Jisung gülümseyerek ona bakıyordu. İçeri girip mutfağa gittiler.

Jisung, poşetin içindeki yemekleri çıkarırken bir yandan da konuşuyordu. Minho ise biraları bardaklara koyarken onu dinliyordu.

"Uslu ol ve orada kumar oynama. Evini bile kaybedebilirsin."

"Dalga geçme." diyip Jisung'un omzuna vurdu Minho. Bardakları masaya bırakıp sandalyeye oturdu.

"Changbin hyungun Vegas'ta evlilik hakkında söylediklerini hatırlıyor musun?"

"Evet."

"Oradayken çok fazla içipte sarhoş olma. Sarhoş olduğunda güzel bulduğun herkese yürüyorsun. O anki kafayla evlenmeyi falan da düşünürsün."

"Tamam dikkat ederim. Şimdi yemek yiyelim lütfen, çok açım." İkisi de gülüp biralarından bir yudum aldılar. Yemek boyunca sohbet etmişlerdi.

Mutfağı toplayıp salona geçtiler. İçmeye devam ediyorlardı. Konuşacak pek bir şey kalmadığında film izlemeye karar verdiler. Filmin ortalarına gelmişken Minho'nun telefonu çaldı. Ekranda patronunun adını görünce televizyonun sesini kısıp telefonu açtı.

"Efendim Bay Kang." dedi ve patronunu dinlemeye başladı. Bay Kang dediğini duyan Jisung'ta filmi dondurup ona doğru döndü.

Minho, patronunun söylediklerinden sonra yüzünde bir gülümseme belirmesine engel olamadı. Konuşmayı bitirip telefonu kapattığında meraklı gözlerle ona bakan Jisung'a güldü.

"Ne oldu? Niye aramış?"

"Jaemin ailesiyle ilgili bir sorundan dolayı Vegas'a gidemeyecekmiş. Bay Kang'ta bizim departmandan olması şartıyla istediğim kişiyle gidebileceğimi söyledi."

"Çok şanslısın. Bana bahsettiğin bir kadın vardı... Soojin! Onunla gitmelisin. Hem belki aranızda bir şeyler olur, ha?"

Jisung'un söylediklerinden sonra Minho iç çekti. Niye bu kadar kör bu çocuk?

"Onunla gitmek istemiyorum. Beraber gidelim."

"Hyung sana eşlik etmek isterim ama neden hoşlandığın kişi yerine benimle gitmek istiyorsun?"

"Çünkü ondan hoşlanmıyorum. Bisexüel olduğumu biliyorsun Jisung. Güzel olduğunu düşündüğüm her kadınla aramda bir şey olamaz. Zaten son zamanlarda dikkatimi çeken bir erkek var."

"Kim o?"

"Üzgünüm ama o bile bilmiyorken sana söyleyemem." diye karşılık verdiğinde Jisung omuz silkip filmi başlattı. Aslında kim olduğunu çok merak ediyordu. Minho'da bunun farkındaydı.

"Gelecek misin benimle?"

"Evet. Ne zaman gideceğiz?"

"Yarın."

"Ciddi misin? O zaman eve gidip hazırlanmam lazım."

"Yarın sabah en geç saat dokuzda havaalanında olmalıyız."

"Tamam. Yarın görüşürüz."

Jisung aceleyle evden çıktığında Minho gülerek arkasından bakıyordu. Eğlenceli bir hafta olacaktı.

las vegas [ᴍɪɴsᴜɴɢ] ✅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin