las vegas #22

513 86 9
                                    

Hava alanından Minho'nun evine dönen ikili el ele tutuşmuş sakince dışarıyı izliyordu. Biri sağ diğeri sol cama bakıyordu. Minho bir yandan da yavaşça Jisung'un elini okşuyordu.

Evin önünde durduklarında şoföre ödemeyi yapıp indiler. Valizlerini de indirip bahçeye girdiler.

Minho kapıyı açarken uykusu gelen Jisung esneyerek etrafa bakınıyordu. Sevgilisi seslendiğinde gerçekliğe dönüp valizini aldı ve içeriye girdi.

Birkaç saat dinlenip akşam yola çıkacaklardı.

"Hediyeyi valizlerin yanına koy da bir daha unutma."

"Tamam. Yemek siparişi versene."

"Ne yiyelim?"

"Pizza?" diye sorar gibi konuştuğunda Jisung onu onayladı ve telefonunu açtı. Minho da odasına çıkıp dolabın yanındaki kutuyu aldı. Tekrar aşağı inip onu valizinin üstüne bıraktı ve sevgilisinin yanına gitti.

Kolunu koltuğun üst kısmına koydu ve Jisung'a baktı. Ne istediğini anlayan Jisung yanına kayıp göğsüne yaslandı. Minho da kolunu omzuna sardı. Saçları arasına bir öpücük bıraktı.

"Eğer lisede sevgili olsaydık şu an evli olur muyduk?"

"Hatırlarsan zaten evlenmiştik ama sen beni boşadın."

"Aynı şey değil." dedi ve Minho'dan uzaklaştı. "Demek istediğim; birimiz cesur davranıp açılsaydık şu an yine böyle mi olurduk? Yoksa çoktan ayrılmış mı olurduk?"

Minho derin bir nefes alıp güldü. "Bu üçüncü ve son söyleyişim; Seni bırakacak ya da senden ayrılacak kadar aptal değilim, anlıyor musun? Eğer lisede sevgili olsaydık sen çoktan bu eve taşınmıştın. Hatta biz evlenmiştik ve etrafta bağırarak koşturan küçük bir çocuğumuz vardı.

Jisung duyduklarıyla gözlerini büyütürken Minho ona sarılmış ve boynunu öpmeye başlamıştı. Minho'nun anlattıklarını hayal etmeye çalıştı. Yüzünde büyük bir gülümseme yer alırken kapı zilini duyduğunda kendine gelmişti.

Minho siparişi almak için giderken Jisung da mutfağa gidip tabak ve bardak aldı. İçeriye dönüp elindekileri orta sehpaya bırakırken Minho da pizzalarla geri dönmüştü.

"Nefis kokuyor." dedi kutuları sehpaya bırakırken. "O kadar acıktım ki biraz daha gecikse seni yiyebilirdim."

"Benden uzak dur!" dedi Jisung kendisine uzanan Minho'ya. 

Sohbet ederek yemek yedikten sonra Minho arkasına yaslandı. Kutusunun boş olduğunu gören Jisung şok olmuştu.

"İlk defa hepsini bitirdiğini görüyorum."

"Aç olduğum konusunda ciddiydim ama yine de tatlı için yerim var." deyip Jisung'u kendine çekti. Boynuna hafif ısırıklar bırakırken debelenen Jisung'u tutmaya çalışıyordu.

"Bırak beni, ben yiyebileceğin bir şey değilim!"

"Çok tatlısın, bağımlı oldum."

"Önce burayı sonra mutfağı toplamalıyız. Sonra da hazırlanmalıyız. Daha markete gideceğiz."

"Markete mi?" dedi Minho kendinden uzaklaşmasına izin verirken.

"Saatlerce yol gideceğiz. Atıştırmalıklara ihtiyacımız olacak." Sehpanın üstündekileri toparlarken konuşmuştu. Manzarası oldukça güzel olan Minho, Jisung'un kalçasına vurdu. "Rahat dur."

"Gösterip de elletmiyorsun Jisung. Çok acımasızsın."

"İşimiz erken biterse elleyebilirsin. Önce bana yardım et."

las vegas [ᴍɪɴsᴜɴɢ] ✅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin