las vegas #13

1.2K 174 24
                                    

Yeni güne hafif bir baş ağrısıyla uyanan Minho, tamamen ayıldığında yanında yatan Jisung'u fark etmişti. Önce vücudundaki izlere baktı. Bakışları yüzüne çıktı. Eli yanağının altındaydı ve bu onu daha da sevimli gösteriyordu. 

Dün gece olanları hatırlıyordu ama pişmanlık duymuyordu. Jisung ile o anları yaşamış olmak onu gülümsetirken karnının üzerinde bir ağırlık hissedince bakışlarını oraya çevirmişti. Nefesi boynuna çarpacak kadar ona yakın olan Jisung, kolunu vücuduna sarmıştı. Ufak bir tebessümle ona yaklaştı. Yavaşça saçlarını okşadı. Bu Jisung'un ona daha çok yanaşmasına sebep olmuştu.

Tam öpmek için yüzüne yaklaşırken uyanmaya başladığını fark etti. Başını yastığa koyup gözlerini yumdu ve nefes alışverişini yavaşlattı. Jisung, dikleşti ve eliyle gözlerini ovuşturup etrafa bakındı.Kollarını iki yana açıp gerinirken Minho'yu gördü. Endişeyle dudağını ısırdı ve ondan biraz uzaklaştı.

Gece olanlar aklına geldikçe daha kötü hissediyordu. Bile isteye en yakın arkadaşıyla yatmıştı. Onun olanları hatırlayıp hatırlamadığını bilmiyordu. Uyandığında ne tepki vereceğini düşünüyordu.

"Aptal Jisung. Asla kendine engel olamıyorsun." dedi ve ellerini saçlarının arasından geçirdi. "Çok utanç verici."

O, kendi kendine konuşurken söylediklerini duyan Minho yeni uyanıyormuş gibi davranıp homurdandı.

"Sabah sabah kiminle konuşuyorsun?" Saçlarını karıştırırken Jisung'a baktı. 

"Hyung, dün gece olanlar... Hatırlıyor musun?"

"Hmm, hatırlıyorum." dedi yüz ifadesini bozmadan. Jisung şaşırmıştı. Böyle bir tepki beklemiyordu.

"Ne yaptığımızın farkında mıydın?"

"Evet ve durdurmak istemedim."

"N-Neden?" Jisung'un tam olarak nasıl hissettiğini anlayamasa da ona yaklaştı ve gözlerine baktı.

"Sarhoşken yaptığımız her şey dürüsttür Jisung. Sözlerimiz, hareketlerimiz ve isteklerimiz, hepsi gerçektir."

"Niye böyle konuşuyorsun?"

"İlkine hata diyebiliriz çünkü çok sarhoştuk ama buna diyemeyiz Sung. İkimizde bunun olmasını istedik."

Jisung, Minho'nun sözlerinden rahatsız olmuştu. Gerçekleri söylüyordu ama bu iyi hissettirmiyordu. Konuyu değiştirmenin iyi olacağını düşündü.

"Evlilik meselesi ne olacak?"

"Avukatlarımızla konuşuruz. Anlaşmalı boşanma olacağı için uzamaz." Konuşurken ayağa kalkmıştı. Jisung bakışlarını başka bir yere çevirdi. Minho etraftaki kıyafetleri toplayıp banyoya girdiğinde Jisung derin bir nefes aldı. Minho çok rahat davranıyordu.

Yataktan kalkıp Minho'nun dolabından kıyafet aldı ve odadan çıktı. Diğer banyoya gidip olabildiğince hızlı hareket ederek kendini suyun altına bıraktı.

Minho banyodan çıkıp üzerini giyindi. Odayı toparladı ve saçlarını kurutmak için tekrar banyoya gitti. O esnada giyinip duştan çıkan Jisung, elindeki havlu ile saçlarını kuruluyordu.

Mutfağa gidip kahve yapmak için malzemeleri çıkardı. Suyun kaynamasını beklerken tezgahın üstüne oturup ayaklarını sallamaya başladı.

Bakışlarını vücuduna çevirdi. Ona bir beden büyük olan tişört kalçasının altına kadar uzanıyordu. Eşofman olduğunu düşünerek aldığı şort diz kapağının biraz üstünde bitiyordu. Şu an dün gece sevgilisiyle sevişen ve onun kıyafetleriyle ona kahvaltı hazırlayan birisi gibi göründüğünü düşünüyordu.

Suyun kaynadığını belirten ses geldiğinde başını iki yana sallayıp tezgahtan indi. Kahveyi demlenmeye bırakıp yiyecek bir şeyler hazırlamaya başladı.

Onu diğer banyoda bulamayınca evi gezen Minho, mutfağa girdiğinde gördüğü manzarayla gülümsedi. Onun kıyafetleri içindeki Jisung üst raftaki bir tabağa ulaşmaya çalışıyordu.

Yanına gitti ve tereddüt etmeden kollarını beline sarıp onu havaya kaldırdı. Jisung bunu beklemediği için korkuyla bağırmıştı.

"Hadi ne alacaksan al." diyen Minho'yu dinlemiş ve tabağı almıştı.

Ayakları tekrar yere değdiğinde Minho'ya döndü. Bir süre sadece birbirlerine baktılar.

"Çekilecek misin?"

"Emin değilim, böyle çok güzel." Hipnotize olmuş gibi konuşuyordu. Jisung ise yanaklarının yanmaya başladığını hissedince onu biraz itip işine devam etti.

"Sadece... Birkaç ay önceki gibi olalım, tamam mı?" Minho derin bir nefes alıp verdi. Böyle davranması hoşuna gitmiyordu. 

"Neden bilmiyorum ama arkadaştan fazlası olmak konusunda kesin sınırlar çiziyorsun. Yıllardır arkadaşız evet ama bunca zaman da hiç mi bana karşı bir şeyler hissetmedin? Sorun bende mi yani? Sen yıllar boyunca beni sadece arkadaş olarak görebiliyorken ben neden her geçen gün senden daha çok etkileniyorum?"

Minho düşüncelerini cesurca dile getirirken bu konuda onun kadar başarılı olmayan Jisung sessiz kalmıştı. Minho yanına gidip onu kendine çevirdi.

"İki kere seviştik Jisung. İlkine hata diyoruz ama azda olsa istemiyor olsak zaten yapmazdık. Dün geceyi ikimizde hatırlıyoruz. Sen söyledin; bana baktığında beni öpmek istiyorsun." deyip ona yaklaştı ve yüzüne doğru eğildi. "Peki neden şimdi bu isteği gerçekleştirmiyorsun?"

las vegas [ᴍɪɴsᴜɴɢ] ✅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin