las vegas #9

1K 181 9
                                    

Sonunda uçak iniş yaptığında Jisung derin bir nefes alıp verdi. Kemerini açtı ve ayağa kalktı.

Yol boyunca Minho'dan güç almak istemişti ancak Minho, bu kez elini tutabileceğini söylemediği için cesaret edememiş, kendisine kızgın olduğunu düşünmüştü. Sürekli yanaklarının içini ısırmış ve şarkı dinleyerek korkusundan uzaklaşmaya çalışmıştı.

Minho ise o gece yaşadıklarını hatırlamak için uğraşıyordu ve Jisung'un korkusu aklına gelmemişti. Uçuşun son saatlerinde de uyumuştu.

Jisung, yavaşça Minho'nun omzunu dürttü.

"Hyung... Hadi uyan."

Minho gözlerini açtığında birkaç saniye etrafa baktı. Daha sonra dikleşip kemerini açtı. Uçakta sadece onlar ve hostestler kalmıştı. Hızlıca hareket edip indiler.

Bavullarını da aldıklarında havaalanından çıktılar.

"Eve mi gideceksin?"

"Evet, sıcak bir duşa ihtiyacım var. Sen?"

"Ben şirkete gideceğim. Dosyaları teslim etmeliyim."

"O zaman... Yarın şirkette görüşürüz."

"Görüşürüz."

Vedalaştıktan sonra farklı taksilere bindiler. Minho şirkete, Jisung ise evine gitmişti.

Kapıyı açıp valizini sürükleyerek içeri girdi. Valizi girişte bırakıp ceketini çıkardı ve salona ilerledi. Kendini koltuğa bırakıp kafasını arkaya yasladı. Kendini iyi hissetmiyordu ve vücududa pek iyi durumda değildi. Havaalanında Minho'ya söylediği gibi rahatlamak için sıcak bir duşa ihtiyacı vardı.

Bavulunu odasına götürdü. Eşyalarını yerleştirme işini daha sonraya bırakıp birkaç kıyafet aldı ve banyoya gitti.

Minho ise iş yerine gelmişti. Taksi şoförüne beklemesini söyleyip şirkete girdi. Patronun yanına gidip dosyaları verdikten ve kısaca sohbet ettikten sonra odadan çıktı. Asansörü beklerken Changbin yanına gelmişti. Birbirlerine selam verdiler. Asansöre bindiklerinde konuşmaktan kaçamayacağını anladı.

"Nasıl geçti? Evlendiniz mi?"

"Güzel geçti sayılır. Ama evlenip evlenmediğimizi bizde bilmiyoruz."

"Ne?"

"Akşam bana gel, anlatırım. Görüşürüz."

Şirketin önünde onu bekleyen taksiye binip evinin adresini verdi.

Telefonu çalmaya başladığında ekrana baktı. Jisung arıyordu. Telefonu kapatıp cebine koydu. Sözleriyle Jisung'u kırmak istemiyordu.

Evine girdiğinde direkt odasına gidip valizindeki eşyaları yerleştirmeye başladı. Jisung'un aksine işlerini ertelemeyi sevmezdi.

İşi bittiğinde rahat bir şeyler giyip mutfağa gitti. Sade bir kahve yapıp odasına döndü. Masanın önündeki sandalyeye oturup bilgisayarını açtı. Vegas'a gitmeden önce yapması gereken birkaç iş vardı ama yetiştirememişti. Onları bitirmeliydi.

Kahvesi bittiği için çalışmaya ara verip tekrar mutfağa gitti. Zili duyduğunda kapıya doğru yürüdü. Changbin gelmişti.

Ona salona geçmesini söyleyip mutfağa gitti. İki bardak kahve yapıp salona ilerledi. Bardakları ortadaki sehpanın üstüne bıraktı.

"Anlat bakalım. Ne oldu?"

"Toplantıdan sonraki güne kadar her şey iyiydi. Her zamanki bizdik, gün içinde de normaldik. Birlikte film izleyip bir şeyler içtik. Tüm olanların sebebi de içki içmemiz zaten."

"Sarhoştunuz yani. Siz... yattınız mı?!" şaşkınlıkla konuşan Changbin'i başıyla onayladı.

"Otelden çıkıp işi almamızı kutlamak için bir gece kulübüne gittik ve daha fazla içtik. Geceyi ikimizde hatırlamıyoruz. Yattığımızı da vücudumuzdaki izlerden anladık. Olanları hatırlamadığımız için endişeliyim. Başka bir şey yaptık mı, bilmiyoruz. Bunlar yetmezmiş gibi gelmeden önce de tartıştık."

"Biraz daha zorlayın kendinizi. Eninde sonunda hatırlayacaksınız. Ama gerçekten, yattığınıza inanamıyorum."

"Bende. Yani, o benim en yakın arkadaşım."

"Kimi kandırıyorsun? Son zamanlarda ona nasıl baktığını görüyorum. Ondan etkileniyorsun!" dediğinde bunun doğru olmadığını söylemek isteyen Minho'yu durdurdu.

"İtiraz etme. Yıllardır arkadaşsınız, evet ama ilk zamanlardaki gibi değilsiniz. Büyüdünüz, düşünce şekilleriniz değişti, birbirinize bakış açınız da değişti. Ondan etkilenmen çok normal."

"Aslında, bazen sadece ona sarılmak istiyorum. Neden bilmiyorum ama son zamanlarda çok sevimli olduğunu düşünmeye başladım."

"Jisung'da senden pek farklı sayılmaz. İkinizde yetişkinsiniz. Oturun ve düzgünce konuşun. Tüm sorunlar ve duygularınız hakkında dürüst olmalısınız. Yoksa daha çok tartışırsınız."

Her ne kadar Changbin'i başıyla onaylasa da bunu yapmayacaktı. İkisi de yetişkindi, evet fakat yıllardır dostum dediği kişiye böyle hisler beslediğini daha kendine itiraf edemezken Jisung'a anlatamazdı.

O gece olan biten her şeyi hatırlayana kadar başka sorunların aralarına girmesini istemiyordu.

las vegas [ᴍɪɴsᴜɴɢ] ✅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin