las vegas [ᴍɪɴsᴜɴɢ] ✅

las vegas #4

(Toplantı günü)

Sabah erken uyanan Jisung, zor olsada Minho'yu da uyandırmıştı. Toplantı için hazırlanmaları gerekiyordu.

Jisung saçını yaparken Minho gömleğinin son düğmesini iliklemiş ve ceketini yatağın üstünden almıştı. İkisi de takım elbise giymişti ve aynı şeyi düşünüyorlardı. Takım elbiseyle çok çekici görünüyor.

Minho kemerini takarken işi biten Jisung ona dönmüştü. Karşısındaki manzara onu mest ederken Minho'nun hareketlerine odaklanmıştı. Kemeri takıp ceketini düzeltti ve bakışlarını Jisung'a çevirdi.

"Yardım eder misin?" diye sorduğunda Jisung yatağı işaret etti. Minho oturduğunda tam önünde durup saçını yapmaya başladı. Minho ise gözlerini kapatmış ve onun güzel kokusuna kaptırmıştı kendini.

İşi biten Jisung, hızlıca etrafı topladı. Gerekli evrakları ve eşyalarını alıp odadan çıktılar. Hâlâ zamanları olduğu için kahvaltı yapacaklardı. Jisung, tabaklarla birlikte bir masaya geçerken Minho'da kahve almaya gitmişti. Elinde iki bardakla döndüğünde Jisung'un karşısındaki sandalyeye oturdu.

Sunumdan sonra ne yapacakları hakkında konuşurken kahvaltı yapmış, anlatacakları konunun üstünden bir kez daha geçmişlerdi. Onları toplantının yapılacağı şirkete götürecek araca bindiklerinde ise birbirlerine sunum ile ilgili ufak hatırlatmalar yapmışlardı. 

Jisung, gergindi ve hata yapmaktan korkuyordu. Bunu fark eden Minho elini bacağına koyup ona gülümseyerek bakmıştı. Bu yaptığı hareketin amacı gerginliğini yatıştırmaktı ama işe yaradığı söylenemezdi. Aksine bacağını sıkan el yüzünden kalp atışları daha da hzılanmıştı.

···

Toplantı salonundan çıktıklarında Jisung derin bir nefes aldı. Hiçbir sorun yaşamadan sunumu bitirmişlerdi. Minho, projeyi şirketlerinin alacağından emin olduğu için mutluydu.

Aynı araçla otele döndüklerinde yemeği dışarıda yemeye karar vermişlerdi. Kıyafetlerini değiştirmek için odalarına çıktılar.

İçeriye girer girmez ceketini çıkaran ve kemerini çözmeye başlayan Minho, Jisung'un yutkunmasına sebep oldu. En ufak hareketi bile dikkat çekiyordu. Kemerini pantolonundan ayırışı, vücudunu sarmalayan gömleğin kol düğmelerini açışı, bunları yaparkenki ciddi yüz ifadesi. Nefes kesici görünüyor.

Kafasını iki yana sallayarak kendini toparlamaya çalıştı ve ceketini çıkardı. Gömleğinin düğmelerini açmaya başladı ama becerememişti. Bunu farkeden Minho gülerek ona doğru yürüdü. Jisung'un aksine sakin davranarak düğmeleri açmaya başladı.

"Aceleci tavırların yüzünden hiçbir işi düzgün yapamıyorsun. Daha sakin kalmalısın."

"Ben aceleci değilim. Sadece düğmeler deliklere göre fazla büyük. Giyerken de zorlanmıştım." diyerek kendini savunması onu tekrar güldürmüştü. Tüm düğmeleri çözdüğünde birkaç adım geri gidip kendi gömleğini açmaya başladı. Bakışları, gömleğini çıkarıp arkasındaki valize dönen Jisung'taydı.

Zayıf görüntüsüne tezat olarak yapılı bir vücudu vardı. İnce beline baktıkça birkaç adım atıp ona arkadan sarılma isteği giderek artıyordu. Tüm düğmelerini çözdüğü gömleği çıkarıp kendi valizine doğru ilerledi.

Herhangi bir fastfood dükkanında yiyecekleri akşam yemeği için hazırlanıp otelden çıkmışlardı. Hiçbir araştırma yapma gereği duymadan sadece yürüdüler. Önceden planlanmış bir gezi yapmak yerine o anki hislerine göre hareket edip istedikleri yönden ilerlemişti.

Çok sayıda insanın olduğu ve her iki tarafında da birçok restoran ve kafenin olduğu bir sokağa ulaştılar. Biraz daha yürüyüp mekanlarda göz gezdirdikten sonra birine girdiler.

Dün ve önceki gün tek başlarına yaptıkları geziler ve yaşadıkları tuhaf anlardan bahsetmiş, her zamanki gibi eğlenceli bir gece geçirmişlerdi.

Yemekten sonra biraz daha dışarıda takılıp bir şeyler içtiler. Otele döndüklerinde pijamlarını giyip yatağa uzandılar. Geldikleri geceden beri her zaman yaptıkları gibi birbirlerinden uzak durmaya çalışıyorlardı ama bir işe yaramıyordu. Aralarında tensel bir çekimde vardı ve buna engel olmak istemiyorlardı.