las vegas #6

1.1K 193 56
                                    

Bardaktaki tüm içkiyi bitiren Minho, boş bardağı masaya bırakırken Jisung'a baktı. Onun aksine tek seferde değil yudum yudum içiyordu. Henüz ilk bardağını bitirmemişti ama Minho üçüncüye geçmişti bile.

"Çok hızlı içiyorsun."

"Sen de çok yavaş içiyorsun," dedi ve şişeyi eline alıp bardağını doldurdu. "Bitir artık onu."

Jisung kalan içkiyi tek seferde içtiğinde Minho onun bardağını da doldurdu. Bardakları tokuşturup içtiler.

"Bir şey soracağım."

"Evet?"

"Changbin hyung, Felix'ten hoşlanıyor değil mi?"

"Öyle. Hatta açık bir şekilde onunla flört etmeye çalışıyor." Minho'nun açıklamasından sonra Jisung güldü ve başını salladı.

"Sanırım artık dalga geçme sırası bizde."

"Eğer bizden uzak durmasını sağlayacaksa bunu kullanırım."

"Bunu keseceğini sanmıyorum ama karşılık vermek eğlenceli olur."

"Evlilik hakkında saçmaladığı şeyleri hatırlıyor musun? Yani, birisiyle evlenmek o kadar kolay mı cidden?"

"Aslında," Hızlıca dudaklarını yalayan Jisung, bedenini Minho'ya doğru çevirdi. "Bende bunu merak ettim ve araştırdım. Burada tam anlamıyla, ne zaman istersen evlenebiliyorsun. Hiçbir hazırlığa gerek yok."

"Bunu yapanlar var mı cidden?"

"Sarhoş olup evlenenler varmış." dediğinde ikiside bakışlarını içki dolu bardaklara götürdü. Minho yerinde kıpırdandı.

"Ah, hayır. O kadar da bilinçsiz olmayız."

"Bencede." Jisung'da onayladığında içmeye devam ettiler. Aldıkları alkol arttıkça konuşmaları saçmalaşıyordu. Masanın üstündeki boş şişelerin yanına başka bir tanesi daha eklendiğinde Jisung, fondip yapıp bardağı masaya bırakmıştı.

Bakışları Minho'nun üstünde geziniyordu. Minho ise dans eden insanları inceliyordu. Jisung'da ona katılmak istedi ve ayağa kalktı. Diğer taraftan dolanmak yerine Minho'nun önünden geçmeye çalıştı.

Başarılı olamamıştı.

Dengesini kaybedip Minho'nun kucağına düştü. Çok geçmeden olduğu yere iyice yerleşip sırtını onun göğsüne yasladı.

"Hey, ağırsın."

"Şikayet etmeyi kes. Daha öncede kucağına oturmuştum."

"Ama o zaman bu kadar kilolu değildin ve..."

"Ve?"

"Ve ben sana ilgi duymuyordum."

"Bana mı ilgi duyuyorsun? Yani onca insan arasından en yakın arkadaşına? Neden?"

"Kendine benim gözümle bakmadığın sürece anlamazsın."

"Kumar oynayalım mı?" Jisung sorduğu sorunun ardından heyecanla yerinde zıplayınca Minho inlemiş ve alt dudağını ısırmıştı.

"Sorun ne?"

"Vücudun."

"Ne?" Kaşlarını çatarak konuştuğunda Minho onu göğsüne çekmiş ve elini kemerinin üstüne koymuştu.

Bulundukları ortamda aynı pozisyonda olan bir sürü çift vardı. Zaten olmasa bile ikiside insanları önemseyemeyecek kadar sarhoştu.

Minho parmaklarını pantolunun fermuarı üzerinde gezdiriyordu. Jisung ise hissetmeye başladığı şişlik ile biraz dikleşmişti.

"Hyung... Cidden bana mı yükseliyorsun?"

"Evet, beni indirmek ister misin?" diye sorduktan sonra elini daha aşağıya indirip Jisung'u okşadı. Duyduğu inlemeyle gülümsedi ve bunu birkaç kez daha tekrarladı.

"Evet, evet isterim." diye hızlıca konuştuğunda Minho, ince belini kavrayıp onu kendine bastırdı. İkisinin de ağzından minik bir inleme çıkarken Jisung ayağa kalktı. Minho'nun elini kavrayıp çıkışa ilerledi.

Çok geçmeden bir taksi bulmuşlardı. Şoföre otelin adını söyledi ve dikkatini Minho'ya verdi. Bakışları aşağıya kaydığında dudağını ısırdı.

Otele geldiklerinde zaman kaybetmeden odalarına çıkmışlardı. İçeri girdiklerinde ise Minho, Jisung'u kapıya yaslayıp dudaklarını birleştirdi.

İkiside sarhoştu, sabah uyanınca yaşadıklarının çoğunu hatırlamayacaklardı ancak yine de güzel bir gece geçireceklerdi.

las vegas [ᴍɪɴsᴜɴɢ] ✅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin