las vegas #17

901 139 9
                                    

"Sanki Changbin ve benim geçmişte yaşadıklarımızı dinliyormuş gibiyim. Resmen aynı kaderi paylaşıyoruz. Tabii biz çocukluktan beri tanışmıyoruz."

Öğleden sonra yemek yemek için buluştuğu Felix'e dün gece olanları anlatan Jisung, kıkırdadı. Gerçekten hikayeleri benzerdi.

"Benim de güzel bir haberim var."

"Changbin sana evlenme teklifi mi etti?"

"Yakında o da olur umarım ama hayır." dedi ve heyecanı artırmak için bekledi. Jisung omzuna vurduğunda gülüp devam etti. "Biraz benim zorlamam ile oldu ama sonunda çıkma teklifi etti."

"Ben artık bu kısmı atlarsınız diye düşünüyordum."

"Sizden birisi yaptı mı?" diye merakla sorduğunda Jisung birkaç saniye durup geceyi düşündü.

"Hayır. Birbirimizden hoşlandığımızı söyledik ama ikimizde teklif etmedik."

"Umarım bu konuda da bize benzemezsiniz. Çok önemli değil ama yine de sözlerle desteklenmiş bir ilişki daha iyi."

"Benim için çok önemli değil. Şu an bir ilişkimiz olması bile yeterli."

"Sonra benim gibi "niye teklif etmiyor" diye söylenip durma da." diyerek onu uyaran Felix'e omuz silkerek karşılık verdi.

Yemekleri bittikten sonra şirkete dönmüş ve işlerini bitirmişlerdi.

Mesaisi biten Jisung eve gitmek için hazırlanırken Minho'nun attığı mesajla planları değişmişti. Film gecesi yapmayı yarına erteledi.

Sevgilisinin evine giderken cheesecake almıştı. Zile basıp beklemeye başladı.

Akşam yemeği için masayı hazırlayan Minho ise zil sesini duyduğunda koşar adımlarla kapıya ilerledi. Üstünü düzeltip kapıyı açtı.

"Ben geldim."

"Evet, görüyorum."

Minho'nun cevabına göz devirip içeri giren Jisung poşetleri mutfağa bıraktıktan sonra ceketini çıkardı. Kravatını gevşetirken yanına gelen Minho'ya baktı.

"Günün nasıl geçti?"

"Biraz yorucuydu ama..." diye sorusunu cevaplarken Minho pek önemsiyor gibi değildi. Dikkatini kravatın üstündeki ellerine vermişti.

"Hey! Dinliyor musun beni?"

"Uh, hayır." Ensesini kaşıyarak konuştuğunda Jisung kravatı boynundan çıkarmıştı.

"Cevabını önemsemediğin sorular sorma."

"Sende bana cevap verirken bu kadar seksi görünme."

Jisung yine göz devirip ceketini tezgahın üstünden aldı.

"Acıktım ben, umarım yemek yapmışsındır."

"Tabii ki yaptım."

"O zaman içkileri al da gel." diyen ve salona giden Jisung, kravat ve ceketini koltuğa bırakıp yemek masasına ilerledi.

Yanına giden Minho elindeki şişeyi masaya bırakıp ona arkasından sarıldı. Boynuna birkaç öpücük bıraktı.

"Şimdiden itiraf edeceğim çünkü sen kesin anlarsın, yan yemekler haricinde diğerlerini dışarıdan aldım. Yan yemekleri de annem göndermişti zaten."

"Soonyoung'u davet ettiğinde de dışarıdan mı söylemiştin?" dediğinde Minho kaşlarını çattı. Neden bir anda ondan bahsediyorsun?

"Evet ama konumuzun bununla alakası yok. Geçmiş hakkında konuşmayalım."

"İki gün önceydi. Pek de geçmiş sayılmaz, ha?"

"Ondan hiçbir zaman hoşlanmadım Jisung. Sen beni reddedince bir şans vermek istedim sadece. Bunu o da biliyor."

Minho'nun sözlerinin ardından ona döndü ve dudaklarına minik bir öpücük bıraktı. Daha sonra buna devam etti. Aslında konuyu kapatmak için bir şeyler söyleyecekti ama öpücükleri kelimelerinin yerini almıştı.

Biraz geri çekildiklerinde Jisung'un kıyafetlerine bakan Minho, ellerini kemere götürdü. Hızlıca açıp bir tık gevşeterek tekrar bağladı.

"Rica etsem bundan sonra kemerlerini böyle kullanır mısın? Belin çok dikkat çekiyor."

"Düşüneceğim."

Minho gülümsedi ve sağ tarafa gidip Jisung için sandalyeyi çekti. Bu hareketi sevgilisi için alışılmadık değildi. Daha önce de birçok kez yapmıştı.

Jisung sandalyeye oturduğunda hızlı adımlarla onun karşısındaki sandalyeye oturan Minho derin bir nefes aldı.

"Biliyor musun, bu garip hissettiriyor."

"Garip olan ne?"

"Seninle sevgili olmak. Yani başlarda buna hiç ihtimal vermiyordum. Birkaç yıl sonra başka birinden hoşlanırım sanmıştım ama liseden beri çıktığım hiç kimseyle göründüğüm kadar mutlu değildim. Neredeyse hepsi sana olan hislerimden kurtulmak içindi."

"Neredeyse?" Şüpheci bir tonla sorduğunda yemekleri servis eden Minho dudağını yaladı.

"Minhyuk hyungdan gerçekten hoşlanmıştım." diye dürüstçe konuştuğunda Jisung güldü. Minhyuk'tan hoşlanan tek kişi Minho değildi.

"Liseden beri sana karşı hislerim olduğunun farkındaydım ama bunu tamamen kabullendiğim ve seni sevdiğimi anladığım an birkaç ay öncesi."

"Başlarda seni çekici bulmamın sebebinin ergenlikte olmam olduğunu düşünüyordum. Senin yerinde kim olsa aynı şeyleri hissederim sanmıştım."

Minho tekrar yerine oturmadan önce Jisung'a minik bir öpücük verdi.

"Dün sana sormadım ama sanırım yapmam gerekiyor." dedi ve boğazını temizledi. Samimi bir gülümseme ile devam etti. "Seni seviyorum Jisung. Benimle çıkar mısın?"

Soruyu başıyla onaylayan Jisung, bardaklara içki doldururken konuştu. "Ben de seni seviyorum."

Sohbet ederek yemek yedikten sonra önce mutfağı toplamaya karar vermişlerdi. Jisung'un başlattığı köpük savaşı yüzünden biraz uzun sürse de sonunda bir poşet dolusu atıştırmalık ile Minho'nun odasına gitmişlerdi. Jisung, kendi bedenine uygun kıyafetler ararken Minho da film seçiyordu.

Altına giyecek bir şey bulamayan Jisung, pes edip uzun bir tişört aldı. Kıyafetlerini çıkarıp onu giydikten sonra yatağa oturdu. Kitaplığın önüne çökmüş filmleri inceleyen Minho'ya baktı. O, gerçekten kararsız biriydi.

"Arasında kaldığın iki filmi söyle, ben seçeyim." dediğinde Minho arkasına dönüp elindekileri Jisung'a gösterdi.

"Sağdaki bir seçenek olamaz, korku filmi izleyemiyorum." Minho başını sallayıp sağ elindekini yerine koydu.

"Bunu birçok kez izledik. Başka bir tane seçelim mi?"

"Eğer sen de istersen tekrar izleyebiliriz." diyen Jisung'u onaylayıp bilgisayarını masadan aldı ve yatağa oturdu.

Örtünün altına girip bilgisayarı ortaya koydular. Jisung jelibon paketini açmaya çalışırken Minho filmi başlattı.

Birkaç saat boyunca hakkında yorumlar yaparak film izlemiş ve abur cubur yemişlerdi.Film bittikten sonra etrafı toplayıp yatmışlardı.

Karın ağrısı yüzünden uyuyamayan Jisung, arkadan ona sarılan Minho'yu dürttü.

"Ne oldu?"

"Karnım ağrıyor." Huysuzca konuştuğunda Minho kıkırdayıp elini karnına koydu ve okşamaya başladı.

"Sana çok yememeni söylemiştim."

Jisung bir şey söylemek yerine ona biraz daha sokuldu. Minho saçlarının üstüne öpücükler bıraktı. Çok geçmeden uyuyan Jisung'un üstünü iyice örtüp ona sarıldı ve gözlerini kapattı.

las vegas [ᴍɪɴsᴜɴɢ] ✅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin