Gözüne vuran güneş ışığı yüzünden uyanan Minho, kalkmak için hareketlenmişti ama göğsündeki ağırlık buna engel olmuştu. Bakışlarını aşağıya çevirdiğinde yüzüne bir gülümseme yerleşti. Jisung, kolunu karnının üzerine koymuştu ve göğsünde uyuyordu.
Biraz kıpırdanıp rahat bir pozisyona geçtiğinde Jisung, huysuz sesler çıkarıp belini sıkıca sardı. Sıcak nefesi Minho'nun çıplak tenine değiyordu. Kokusu ise baş döndürücüydü.
Yaklaşık yarım saat boyunca Jisung öylece uyumuş Minho da onu izlemişti.
Hareket etmeye başlayan Jisung, başını kaldırıp boş gözlerle etrafa baktı. Daha sonra başını tekrar Minho'nun göğsüne koydu.
"Ne zaman kalktın?"
"Çok olmadı. İyi uyuyabildin mi?"
"Evet." dedi ve derin bir nefes alıp verdi. Sıcak nefes yüzünden huylanan Minho, kıkırdadı.
Jisung tamamen uyku modundan çıkana kadar öylece beklediler. Bedenini Minho'dan uzaklaştırıp elini saçlarında gezdirdi. Minho'da yataktan kalkıp kıyafetlerini alarak banyoya ilerledi. Yüzünü yıkayıp saçlarını düzelttikten sonra üstünü değiştirip tekrar odaya döndü.
Jisung valizinin önüne çökmüş kıyafetlerine bakıyordu. Bu haline gülüp yanına yaklaştı.
"Ne oldu?"
"Bugün bir yere gidecek miyiz?"
"Şu an sadece tembellik yapmak istiyorum ama belki akşam çıkarız."
"O zaman üzerimi değiştirmeyeceğim." diyerek ayağa kalktı. Kendini yatağa bırakıp kollarını iki yana açtı.
"İyi misin?"
"Bilmiyorum. Daha önce hissetmediğim duygular bedenimi ele geçiriyor sanırım."
"Birinden mi hoşlanıyorsun?" Bunu söylerken bir yandan da dudağını ısırıyordu. İhtimali bile moralini bozmuştu. Ona doğru ilerleyip yatağın kenarına oturdu.
"Hayır. Yani emin değilim." Sırtını yataktan ayırıp Minho'ya baktı. Dikkatlice yüzünü inceledi. Bakışları bir araya geldiğinde gülümsedi.
"Hadi gidip bir şeyler yiyelim." diyerek yataktan kalktı ve Minho'ya döndü.
"Hadi, acıktım."
···
Kahvaltıdan sonra tekrar odalarına çıkmışlardı. Birlikte film izleyip bir şeyler içmişlerdi.
"Sıkıldım ben."
"Sürekli sıkıldığın için dört kere film değiştirdik Jisung."
"Ama bu filmler hiç ilgi çekici değil. Hepsi birbirinin aynısı."
"Korku filmi izleme teklifimi reddettin."
"Sabaha kadar dibinde olmamı mı istiyorsun?" diyerek ona yaklaşan Jisung, Minho'nun arkaya çekilmesine güldü. "Başka bir şey izleyelim."
"Hayır, bu kadar film izlemek yeter. Hadi hazırlan."
"Ne? Neden?"
"İçmeye başlamışken devam edelim. Toplantıyı da yaptık zaten. Artık rahatız."
"Gece kulübüne mi gideceğiz?" Onu başını sallayarak onaylayıp bilgisayarı kapattı. Valizinden kıyafet çıkarırken Jisung'u duydu.
"Ama sadece içeceğiz. Kumar oynamaya gitmek falan yok."
"Jisung, ne kumarı? Biraz içip eğleneceğiz işte. Hadi kalk."
İkisi de hazırlandığında otelden çıktılar. Bir taksiye binip gidecekleri gece kulübünün adını söylediler.
Kulübe girdikleri anda Jisung kaşlarını çatmıştı. İçerisi çok kalabalıktı, yoğun bir alkol kokusu hakimdi ve ışıklar çok göz alıcıydı. Gece kulüplerini bu yüzden fazla sevmiyordu.
Boş bir yere geçtiklerinde Minho içkileri almaya gitti. O dönene kadar Jisung etrafa baktı. Sıradan bir gece kulübüydü. En yakın arkadaşıyla birlikte içip işi almalarını kutlayacaktı. En azından öyle olacağını düşünüyordu.
![](https://img.wattpad.com/cover/253890250-288-k848926.jpg)