las vegas #16

904 158 36
                                    

Dosyaları düzenledikten sonra çekmeceye koyan Minho kahve almak için odasından çıktı. Asansörlerin olduğu koridora doğru giderken Soonyoung ile karşılaştı.

Birlikte binadan çıkıp kafeye giderken kafenin önünde Felix ile kahve içen Jisung onları görmüştü. Gülümsemesi yüzünden silinirken ikisini içeriye girene kadar izledi.

"Sorun ne?"

"Daha dün akşam beraberlerdi ama yine buluşmuşlar." dedi kasanın önündeki ikiliyi göstererek.

"Kahve alıyorlar Jisung."

"Her neyse. Beni ilgilendirmiyor zaten." dediğinde Felix alayla güldü. Açıkça kıskanıyordu. Kimi kandırıyorsun sen?

"Sizi izlerken deja vu yaşıyorum. Changbin ve ben de böyleydik."

"İlişkiniz çok garip. Siz şu an sevgili misiniz?"

"Sanırım öyleyiz." dedi Felix ve omuz silkti. Kahvesinden birkaç yudum alırken Jisung kaşlarını çattı.

"Bu belirsizliğe nasıl dayanıyorsun? Minho ile hala dost olup olmadığımızdan emin olmadığım için çıldırıyorum."

"Biz sadece birbirimize çıkma teklifi etmedik. Onun dışında sıradan sevgililerden farkımız yok. Size gelecek olursak aranızda belirsiz olan şey dostluğunuz değil Jisung. Aptalı oynamayı bırakmalısın."

Jisung yutkunup arkasına yaslandı. Etrafındaki herkes hislerini ondan daha iyi biliyor gibiydi.

"Aptalı oynamıyorum. Sadece beni endişelendiren şeyler var."

"Peki onu seviyorsan bunları göz ardı etmeye değmez mi? Yani birkaç gün sonra Minho yanına gelip sana Soonyoung ile çıkmaya başladıklarını söyleyebilir. O zaman pişman olmaz mısın?"

"Seni ve Changbin'i sırf her konuda haklı olduğunuz için öldürmek istiyorum. Beni köşeyi sıkıştırmayı bırakın ve Minho'nun üstüne gidin. Beni seviyorsa neden ona umut veriyor?"

"O da hatalı ama önce sana doğru yolu buldurmalıyız. Gerisi kolay."

Jisung daha fazla konuşmadı ve sessizce kahvesini içti. Arkadaşları ve annesini dinleyip Minho ile konuşmalıydı. Yarına ertelemeden bu işi bitirmeliydi.

···

Minho'nun erken gittiğinden haberi olmayan Jisung, odasına girip onu göremeyince evine dönmüştü.

Dakikalar saatler gibi geçerken tek yaptığı yatağında uzanmış halde tavanı izlemekti. Odayı dolduran şarkı sesini artırıp gözlerini yumdu.

Bir süre sonra dayanamayıp yataktan kalktı. Üzerinde pijamaları olmasını umursamadan telefonunu alıp evden çıktı. Hızlı adımlarla Minho'nun evine giderken saate baktı. Gece yarısı olmak üzereydi.

Bahçe kapısını açıp içeriye girdi. Zile basıp beklemeye başladı. Kapıyı açan olmayınca birkaç kere daha bastı. Biraz geriye gidip binaya baktı. Hiç ışık yoktu.

Minho'nun evde olmadığını anlayınca duvarın dibine çöküp beklemeye başladı. Geç saatlerde dışarıda olmayı seven birisi olmadığı için birazdan geleceğini düşünüyordu.

(1 hour later)

Neredeyse uyumak üzere olan Jisung kaçıncı kontrol edişi olduğunu saymayı bırakıp yeniden saate baktı. Şimdiye kadar gelmediyse bu gece başka bir yerde kalacağını düşündü.

Hava soğuktu ve hasta olmak istemiyordu. Yerden kalkıp son bir kez etrafa bakındı. Yavaş adımlarla ilerleyip bahçe kapısını tekrar açtı. Sol taraftan giderken karşıdan gelen birini görünce korktu. Yüzü görünmüyordu. Bir serseri olabileceği düşüncesiyle köşeye ulaşıp başka bir yola dönmek için daha hızlı yürümeye başladı.

las vegas [ᴍɪɴsᴜɴɢ] ✅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin