Glitter And Gold

10. bölüm

Malec bölümü değildir

Aşırı tuhaf bir bölüm asjsmfkla

Yazdıktan sonra ben ne yazdım amk dedim...

Neyse okuyun :)

"Aptalım ben..." deyip boş içki bardağını yana bıraktı Magnus. "Hadi yüzüme vursana Raphael bunu."

"Aptal değilsin, biraz saçmalamışsın."

Olan şeyleri Raphael'e anlattıktan sonra karşılıklı içmeye başlamışlardı.

"Alec delikanlı çocuk..." deyip gülmeye başlamıştı Magnus. "Ben azıcık da olsa rol yapıyor sanmıştım ama harbi harbi benden hoşlanıyormuş."

"Belliydi bence öyle olduğu ama sen fazla kuruntulusun."

"Bari başta yatsaydık da öyle gitseydi. Azdığımla kaldım resmen."

"Sen böyle düşündükçe senden bir halt olmaz. Ayrıca benden de olmaz. İkimiz birbirimizi bulmuşuz resmen."

"Sende de var bir şeyler, dökül bakalım."

"Yok bende bir şeyler, kurcalama oraları." Deyip içkisini kafaya dikti Raphael. Sonrasında Magnus'u kaldırıp yatağına taşımıştı.

"Sen de uyu artık, yarın uzun bir gün olacak."

Raphael onun üstünü örttükten sonra odadan çıkmıştı.

Kendisi de ayılmak için bir kahve içmeliydi o yüzden mutfağa ilerledi.

Mutfağın ışığını açık görünce şaşırmış ve mutfağa girdiğinde karşısında Jace'i bulmuştu.

"Bu saatte ne işin var senin burada?"

Jace duyduğu sesle yerinde sıçramıştı.

"Alec uyutmadı. Kendi uyudu ama mışıl mışıl. Ben de acıktım."

"Aynı dertten muzdaribiz desene."

"Sen sarhoş musun?"

"Çok az. Kahve yapmam lazım kendime."

Kahve makinesinin yanına ilerlerken Jace ona küçük bir bakış atmıştı.

"Sana da bir şeyler hazırlayayım mı açsan?"

"Yok sarışın, istemez. Midem ağzımda zaten, çıkarırım sonra."

"Aman aman, vazgeçtim zaten şu an. Sen kahveni yap."

"Alec ne durumda?"

"Kötü, işi bırakma reddesine gelmişti ama son anda vazgeçirdim. Umarım yarın sabah caymaz tekrar." Deyip kendisine noddle paketi çıkardı Jace. Şu an en hızlı bu olurdu. "Bay Bane nasıl?"

"Sarhoş ve pişman. Ama onun hayatı her zaman böyle. Alec onun için 3 günde unutacağı bir hevesti zaten."

Jace bu lafın üstünde histerik bir şekilde gülmüştü.

"Bay Bane Alec'ten iyisini bulsun gelsin beni de siksin, o derece yani."

"İyisini bulmak değil, Bay Bane böyle bir adam. Şey gibi düşün, pamuk şeker alınana kadar ağlayan bir çocuk o. Pamuk şeker elde ettikten sonra da gidip başka bir şey için ağlayıp pamuk şekeri unutuyor. O her zaman böyledir."

"Bu onu yıpratmıyor mu?"

"Çok fazla hem de. Ama bunu seviyor. Acı çekerken daha faza ilham geliyormuş."