Defile provası için herkes podyuma toplanmıştı ve Magnus olan şeyler yüzünden bugün gereğinden fazla agresifti.
Yanlış yapan herkese ağır tepkiler veriyor, sürekli insanları azarlıyordu.
"Tamam yeter bugünlük!" Dedi Magnus sinirine hakim olamayıp. "Yarın devam ederiz. Alec sen biraz daha burada kal, seninle konuşmamız lazım."
Diğerleri yavaşça alanı terk ederken Jace Alec'e göz ucuyla bakmıştı.
"Sence seninle ne konuşacak?"
"Bilmiyorum. Birazdan öğrenirim. Sen odaya dön."
"Bol şans." Diyerek ondan uzaklaştı Jace. Magnus da önündeki notları yana bırakıp ayaklanmıştı.
"Bugün normalden daha isteksiz gördüm seni."
"Üzgünüm Bay Bane, kafam biraz dağınık. Yarın daha iyi olmaya çalışacağım."
"Bay Bane? Saygı hitaplarına mı döndük yoksa?"
"Baştan beri böyle olması gerekiyordu zaten." Deyip ellerini arkada birleştirdi Alec. "Aramızdaki mesafeli korumamız ikimiz için de daha iyi olacak."
"Benimle böyle küstah konuşamazsın."
"O zaman beni kovun. Aslında kendim ayrılacaktım ama sabah Raphael bana yaptığımız sözleşme gereği ayrılmamızın imkansız olduğunu, yoksa 100 bin dolarlık bir tazminat ödemesi yapmam gerektiğini söyledi. Kendim ayrılmam imkansız, siz kovun beni."
"O yüzden mi isteksiz davranıyorsun?"
"Hayır, gerçekten isteksiz olduğum için öyle davranıyorum."
"Kendini toparla. Yarı yol katettik, bu saatten sonra birisini sıfırdan çalıştırmak zor olur. Ayrıca sen en iyi modellerden birisin. Kafandaki her neyse ondan uzaklaşıp işine odaklan."
"Temennim bu yönde, umarım gerçekleşir."
"İşten ayrılmak konusunda kararlıysan da eğer tazminat istemem senden, direkt gidebilirsin. Zor ya da değil, istemiyorsan başka model bulurum ben."
Magnus sinirlendiği için böyle söylemişti. Alec'in gitmesini kesinlikle istemiyordu.
"Bunu düşüneceğim ama buradan alacağım paraya ihtiyacım var. Burası için işimi bıraktım, yoksa gitmeyi ben de isterdim."
Alec başka bir şey demeden oradan uzaklaşırken Magnus iç çekip notlarını incelemeye başlamıştı.
Ama şu an için kafasını toplamak çok zor olacağa benziyordu.
"Kendine verdiğin zararı başkası sana veremez Magnus." Deyip kağıdı yana bıraktı Magnus ve derin bir nefes aldı. Elindeki kalemle oynarken aynı anda da sinirlenirini bastırmaya çalışıyordu.
"Sabah Alec gelip işten ayrılmak istediğini söyledi."
Raphael'in sesini duyup kendine gelmişti Magnus.
"Evet, az önce benimle de konuştu. Eğer ayrılırsa tazminat sözleşmesini yırtıp atarsın."
"Öyle yaparım ama cidden ayrılmasını mı istiyorsun?"
"Ne yaparsa yapsın Raphael, çoluk çocukla mı uğraşacağım ben?"
"Çoluk çocuk? Bence Alec birlikte olduğun çoğu kişiden daha olgun ve mantıklı bir insan. Bunun farkındasın bence."
"Olgun filan değil, aklınca bana trip atıyor işte. Ne yaptığı umurumda değil, kendi kaybeder."
Magnus notlarını ceketinin cebine koyup kalemi de yana fırlatmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Glitter And Gold
ContoMagnus dünyaca ünlü bir moda tasarımcısı. Yaklaşan yeni defilesi için model seçmeleri yaparken hayatının nasıl değişeceğini nereden bilebilirdi ki?