16. bölüm

344 46 75
                                    

Yoğun istek üzerine (1 kişi) bu hikayeye uzun zaman sonra bölüm yazayım dedim snsnmsmd

....

Magnus sabah gözlerini açtığında başında felaket bir ağrı vardı.

Dün gece çok içmişti ve hatta aptalca bir rüya görmüştü. Rüyasında Alec'e ilanı aşk ediyordu.

Neyseki bu sadece bir...

Bir...

Bir rüyaydı değil mi?

Magnus başını bir anda kaldırıp yanına baktı.

Alec tam da yanına uzanmış uyuyordu.

Rüya değildi. Hiçbiri rüya değildi.

Dün içmiş, Alec onu eve getirmiş ve Magnus ona aşkını itiraf etmişti. Sonra da ona sarılmış ve kollarında öylece uyuyakalmıştı.

Ne yaptığına yavaş yavaş anlam vermeye başlamıştı. Kafasını şu an yastığa gömüp kendini boğarak öldürmek istiyordu.

Telefonu eline alıp hızlıca Raphael'in numarasını buldu ve yataktan kalkıp hızlıca banyoya girdi. Raphael telefonu biraz geç açmıştı ve nefes nefeseydi.

"Ne var Magnus? Sevgilimle dünü kutluyoruz, sabah sabah beni niye rahatsız ediyorsun?"

"Şu an sizden daha önemli şeyler oluyor burada." Deyip aynada kendine bakmıştı Magnus. "Hala olaya inanamıyordu. "Ben dün Alec'e aşkımı itiraf ettim.'

"Vay be, sonunda yola geldin demek. Ah Jace, rahat dur iki dakika."

"Ya sen beni dinlesene, bırak şimdi sevgilini!"

"Ben bıraksam o beni bırakmıyor. Magnus sen beni bir yarım saat sonra arasan nasıl olur? Üstünden geçmem gereken bazı konular var da burada."

"Raphael... Raphael kapama!" Demiş olsa da Raphael çoktan telefonu kapatmıştı. "Bu adamı çoktan kovmam gerekirdi."

Şimdi odaya dönmeliydi. Alec'in yüzüne nasıl bakacaktı? Ne diyecekti?

Hey ben defileden sonra gelen yorumlar yüzünden kıskançlık krizine girdim, seni kapacaklar diye ödüm koptu bu yüzden de sana ilanı aşk ettim.

Gidip ona bunu söyleyemezdi sonuçta. Ama bir şeyler söylemek zorunda hissediyordu.

Bu yüzden sakince içeriye girdi ve bir süre yatakta uyuyan Alec'i izledi.

Sonuçta kötü bir şey yapmamıştı. Aslında, yapması gereken şeyi yapmıştı ama ya Alec onu istemez ve reddederse? Magnus cidden buna hazır mıydı?

Kendini hiç de hazır hissetmiyordu.

Yavaşça yatağa ilerledi ve Alec'in yanına uzandı. Alec onu reddetmezdi, değil mi?

Red yese bile Magnus onunla arkadaş kalmaya devam edecekti.

Magnus bunları düşünürken bir anda odanın kapısı çalmaya başlamıştı. Magnus yerinde sıçrarken Alec de gözlerini açmıştı.

"Bay Bane, kahvaltınız hazır. Size haber vermeye geldim."

"Tamam, ineriz birazdan kahvaltıya."

Kapıdaki kadın uzaklaşırken Magnus da yüzünü istemeye istemeye Alec'e çevirmişti.

Glitter And Gold Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin