Wangji savsak adımlarla yatağına ulaştı ve ağrıyan bedenini umursamadan kendisini sırt üstü yatağına attı.
Karanlık tavana gözlerini dikti. Sabah abisinin söyledikleri kafasında yankılanıyordu.
- Wangji.. efendi Wei. Efendi Wei ölmüş.
Lan Wangji o an kulaklarının sağır olmasın dilerdi. O zaman her şeyi olan adamın ölümünü duymamış olurdu.
Gözlerinin önünde Wei Wuxian'ın hayali vardı.
yalan söylemek istediğinde veya düşündüğünde dokunduğu küçük burnu.
Kırmızı kurdele ile toplanmış dalgalı uzun siyah saçları.
Odasının kapısı usulca çalındı, abisinin kısık sesi kapının arkasından duyuldu.
- Wangji!
Sessiz kalıp tavanı izlemeye devam etti. Şuan kimseyle konuşmak istemiyordu. Tek istediği şey bunların birer rüyadan ibaret olmasıydı.
-Wangji sarhoşsun.. sırtındaki yaralar iyileşmeden göğsünde bir yara daha açtın. İzin ver yaralarını sarayım.
Kalbinde cayır cayır yanan yaradan daha fazla onu yakan bir şey yoktu.
-Gerek yok. Canım acımıyor..
- Lan Zhan.. kardeşim lütfen
Lan Zhan... Wei Ying haricinde kimse ona böyle seslenmezdi.
Dönen başıyla beraber yataktan hafifçe doğruldu.
- BANA ÖYLE SESLENME! BANA SADECE WEİ YİNG ÖYLE SESLENEBİLİR.
Ses tonunu düşürdü.
- Ya başkasının bana böyle seslendiğini duyup bir daha bana Lan Zhan demezse. Wei Ying inatçı biri söylemeyeceğini biliyorum. Bu yüzden bana öyle seslenme abi.
Lan XiChen yutkunup yavaşça önünde olduğu tahta kapıyı araladı.
Lan Wangji yatakta dağılmış bir halde oturmuş ellerini inceliyordu.
Kardeşini ilk defa bu kadar kirli ve dağılmış gören XiChen ne yapacağını şaşırdı.
- Wangji, hadi üstünü değiştirelim. Bak yatağın da sırtındaki izler yüzünden kana bulanmış. Hem göğüsün acımıyor mu?
Lan Wangji bayık gözler ila abisine bakıp kafasını olumsuz anlamda salladı. Eli ile kalbinin olduğu yeri işaret etti.
- Burası kadar acımıyor. Onu kaybettim. İtiraz ettiğinde onu dinlemeyip buraya getirmeliydim. Arka tepede onun için bir ev yapardım.. Sevdiği yemeklerin hepsini öğrenip onun güzelce yiyip kilo aldığından emin olurdum. Ben o-nu tüm kötülüklerden uzak tutardım.
XiChen kardeşinin oluğu yatağa doğru yürüdü ve yavaşça önüne oturdu. Kana bulanmış alın bandını çıkardı.
Wangji abisinin elinden alın bandını alıp dikatlice inceledi.
- Alın bandıma dokunduğu her seferinde ona bağırdım. Artık bunu istemiyorum!!
Alın bandını yere atıp kötü bakışlar ile onu izliyordu. Sanki tüm sorun o alın bandında gibiydi.
Daha sonra Wuxian'ın ona dokunduğu aklına gelince yataktan kayıp tekrar ellerinin arasına aldı.
- Wangji.. iyiliğin için biraz uyu olur mu? Şuan canının yandığını biliyorum.. ama efendi Wei geri dön-