"Lan Zhan oldukça uzun zaman oldu.. sanırım sen ortadan kaybolalı tam 1 yıl oldu. Sen olmadan bir şeylerin eğlenceli olmadığını henüz yeni yeni anlıyorum. Ablam küçük oğlu doğduğu için tavus kuşu ile beraber büyük bir ziyafet verdi. Ben hem yiğenimi..hem de seni görebilirim umudu ile hevesle gittim. Küçük yiğenim oldukça sağlıklı ve yakışıklı ama hayal kırıklığı yaşamadığımı inkar edemem. Her zaman cenaze kıyafetleri ile dolaşan sekt üyelerinin arasında seni görmeyi umdum ama yoktun. Zewu-jun senin henüz dönmediğni ve uzun zaman dönmeyeceğini söyledi.. abalam üzgün suratımı gördüğü için içimde olan düşünceleri yazabileceğimi söyledi ve ben şimdi geleceğin güne kadar -burada olan haberleri kaçırmaman için yapıyorum bunu- senin için yazacağım. Mükkemel bir arkadaş olduğumu biliyorum teşekkür etmene gerek yok. Şimdi gitmem gerekiyor.. Cheng ve amcama sekt işleri için yardım edeceğim ama bu oldukça sıkıcı.."
Wei Wuxian defteri düzgün bir şekilde masaya bıraktı ve odasından çıktı.
................................................................................................................................................
"Lan Zhan oldukça ilginç şeyler oluyor.. Wen sekti kendi içerisinde birbirine girdi. Daha önce bize ve Gusu Lan sektine karşı tehditler savurmuşlardı ama bugün önemli sektlerin katıldığı toplantıda öğrendiğime göre içlerinde anlaşmazlık varmış. Wen Ruohan, delirmiş bir şekilde babasına saldırmış ve onu öldürmüş. "O adamın manyak olduğunu biliyordum zaten.. deli sapık." Daha sonra onlarla birlikte bir toplantı yapılacak. Ne olduğunu gerçekten merak ediyorum ve sanki olayların çok dışındaymış gibi hissediyorum. Bazen ruhumu garip hissler sarıyor ama ne olduğunu çözemiyorum. Lan Zhan üzücü olsa da artık gitmem gerekiyor... eğitimden kaçtığım ve Madam Lu bunu fark etmeden geri dönmeliyim. Görüşürüz."
................................................................................................................................................
"Lan Zhan, sen gideli tam 5 yıl oldu. Artık dönmeyecek misin? Geldiğini umut ettiğim için yaşlılar ve ruhu kaçmış sektlerin tüm toplantılarına katıldım ama seni hiç görmedim. Zewu-jun yanına gidip onu sık boğaz etmeme o kadar alıştı ki anlatamam.. sanırım benden bıktı. Hoş bu benim için sorun değil çünkü ben oldukça yüzsüz biriyim. Ahh ve Wen Ruohan deli gibi davranıyor, her sekti tehdit ediyor. Bir şeyler arıyor ama ne olduğu hakkında bir fikrim yok. Bu arada yiğenim gün geçtikçe büyüyor kendisi tam bir 'Hanım kız' hep tavus kuşu babası yüzünden.. kötü huyların hepsi babasından ve küçük dayısı Cheng'den. Keşke ablama ve bana benzeseydi.. yazık gerçekten. Umarım en kısa zamanda dönersin çünkü ben gittikçe sen arıyorum."
................................................................................................................................................
"LAN ZHAN!!!! Bugün amcam emekliye ayrıldı ve Cheng sekt lideri oldu ve tabi ben de sol kolu. Madam Lu artık aylaklık edemeyeceğimizi kesin bir dil ile belirti ama bu umrumda değil. Bu arada Cheng için çok mutlu hissediyorum.. Kutlama için sekt üyelerin de buradaydı. Senden önce onların buraya gelmiş olması beni biraz hüzünlendirdi. Senin için birçok hain planım var. Çabuk dön olur mu?"
................................................................................................................................................
"Lan Zhan bügun Cheng evlendi!!!! henüz bunu atlatamadım. Daha sonra ayrıntıları senin için yazacağım. İyi Geceler."
................................................................................................................................................
"Tam 7 yıl oldu Lan Zhan ve hala yoksun.. Bugün Wen Ruohan önemli bir silahını kaybettiği için kendisini öldürdü. Şuan herkes oldukça şaskın.. Wen Ning ve Wen Qing sekt ile ilgilenecekmiş. Gelecek hafta tüm sektlerin katılacağı büyük bir toplntı olacak. Lan Zhan lütfen bu toplantıya gel olur mu?"
"Gelmedin.."
................................................................................................................................................
"Lan Zhan neden bilmiyorum ama kendimi çok eksik hissediyorum. Soğuk bakışlarını ve mimik oynatmadığın yüzünü özledim. Zewu-jun yüzünü çok incelediğimi söylemişti.. sadece seni arıyordum ama onun sen olmadığını biliyorum. Lan Zhan ben sanırım özledim, gel olur mu?"
................................................................................................................................................
Lan Wangji, yanında olan genç kadın ve küçük çocuğu heyecanla sağa-sola çekiştiren Wei Wuxian'ı uzaktan izliyordu.
8 Yıldır görmediğ yüzde değişen tek şey daha erkeksi hatlardı. Vücudu ise zayıflamıştı.
Lan Wangji beyaz cübbesine aldırış etmeden tozlu yere çöktü ve ağlamaya başladı.
Lan XiChen endişeli sesi ile kardeşine seslendi.
"Wangji?Neyin var? Neden ağlıyorsun?"
Lan Wangji kaybolan sesi yüzünden cevap veremedi. Lan XiChen dayanamayıp kardeşinin yanına çöktü.
Wangji neden mutsuzsun?"
Lan Wangji'nin ıslak yüzünde baharın güzelliğini taşıyan bir gülümseme meydana geldi.
"Üzgün değiliö..sadece..sadece hayatıma ne kadar değdiğini tekrardan fark ettim, Onun bu yaşlarını görmek benim için bir hayaldi. Her zaman içimde bir korku ile yaşadım ama şimdi korkmama gerek yok. O mutlu ve etrafta koşturuyor eskiden olduğu gibi."
Lan XiChen ellini kaslı ve yorgun sırta gezdirdi.
"Neden engel olmadın? Neden izin verdin?"
"Neye?"
"Başkası ile olmasına.."
"Ge birini gerçekten sevmek demek sadece mutluluğunu ve nefes aldığını görmek demekmiş."
Lan XiChen bir şey söylemedi. Lan Wangji de kısa bir süre sonra yerinden doğruldu ve abisine ellini uzatarak onu da oturduğu yerden kaldırdı.
"Gidelim artık."
Lan Wangjİ, Wei Wuxian'ın olduğu tarafa son bir bakış attı ve arkasını döndü. Lan XiChen daha fazla dayanamdı ve alanda herkesin duyabileceği bir şekilde bağırdı.
"LAN ZHAN YENİ DÜNYA ALMAMI İSTER MİSİN? GÖZÜN BU GÜZEL MEYVEDE KALMIŞ GİBİ."
Lan Wangji görgü kuralını çiğneyen abisine şaşkınlıkla dönüp baktı. Sadece gözleri değişmişti, yüzü aynı sadelik ile doluydu ama abisi onu biliyordu. Etrafta olan kalabalık ise birbirine garip şekilde bakan yakışıklı gençleri izliyordu.
Wei Wuxian'ın ise yediği meyve boğazında kalmıştı. Öksürmeye başlayıp hızla duyduğu sese doğru koşturdu.
Küçük yeşimi gördüğünde içinde tarif edemediği bir duygu oluşmuştu.
- Kalbimi bu kadar hızlandıran şey de ne?-
Wei Wuxian beyazlar içinde olan adama bağırdı.
"Lan Zhan? Er-gege sahiden bu sen misin?"