Wei Wuxian birbirine dolanan saçları ve kırışmış olan kıyafetleri ile hızla sırasına oturdu.
Lan Qiren keskin gözlerin ona kısa süreliğine dikmişti daha sonra da en değerli öğrencisine döndü.
- Wangji, Wei Wuxian kopyalarını tamamladı mı?
Wangji yerinden kalkıp elindeki defteri uzattı.
- Bir kaç sayfa eksiği var. Ama çoğunu tamamladı.
İçinde bir yerde amcasına karşı çok uzak hissediyordu.
Lan Qiren uzun sakalını okşarken incelediği defteri yiğenine geri uzatı.
-Bununla ilgilenmeye devam et.
Wangji kafası ile onaylayıp sırasına geri oturdu. Wei Wuxian bir çok yazım hatası yaptığına emindi yazısı hakkında konuşma gereği dahi bulamıyordu. Nasıl olmuştu da Lan Qiren kendisine karşı bunu kullanmamıştı?
Gözlerini yeşim ikizlerinin küçüğüne dikti. Bugün eskisi gibi davranıyordu. Dün kendisine karşı takındığı o ilginç tavır bugün yoktu.
Önüne olan kağıda kısa bir not yazıp Lan Wangji'ye doğru fırlattı.
Wangji sağ kolunu havaya kaldırdı ve buruşturulup top haline gelen kağıdı havada yakladı.
"Lan Zhan bugün nasılsın? Daha iyi misin?"
Wuxian, Wangji'nin kağıdı okumadan atacağını düşünmüştü ama tam tersi oldu. Kısa süre sonra önünde yeni bir kağıt vardı. Heyecanla gülümseyip kağıdı açtı.
"Mm.. iyiyim"
Wuxian yüzündeki gülümsemeyi daha da canlandırıp Wangji'ye baktı. Wangji de kendisine sıcacık gözlerle bakıyordu.
................
Sıkıcı ders sonunda bitmişti Wei Wuxian geriye doğru yaslanıp vücudunu esneti.
Bu sırada Jiang Cheng ayağı ile Wuxianı dürtü
- Yine geç kaldın! Şu saçının ve kıyafetlerinin haline bak! Çocuk musun sen? Berbat görünüyorsun.
Dudaklarını büzüp kardeşine baktı.
- Bu kadar erken saatte ders olması benim suçum değil. Uyuya kalmışım bu yüzden acele ettim.
Elini kırmızı kurdelesine atıp saçlarını tamamen açtı.
- Tarağım kırıldı.. Cheng bana yenisini al yoksa kafamda aslan yelesi ile dolaşırım.
- İstemiyorum!
Huisang yelpazesini düzelti.
- Wei-Xiong istersen saçlarını düzeltmene bugün ben yardım edebilirim. Düzeltmemi ister misin?
Wei Wuxian'ın gözleri parladı kendisini Huisang'a doğru atıp onun ellerini tuttu.
- Bunu gerçekten yapar mısın Huisang?
Saçlarını taramak oldukça zor geliyordu kendisine.
- Elbe-
Henüz sırasından kalkıp sınıftan çıkmayan biri daha vardı. Wangji araya girip Wuxian'ın bileğinden tutu ve onu arkasından çekiştirmeye başladı.
- Ceza vakti!
Wuxian hızlı adımlara ayak uydurmaya çalışırken nerdeyse yere düşecekti.
- Ee.. Lan Zhan yavaşla! Göremiyorum.. Saçlarımı topladıktan sonra gelsem olmaz mı?
Wangji adımlarını durdurdu ve yüzünü Wei Wuxian'a döndü. Saçları şimdi daha dağınık görünüyordu. Konuşmadan yürümeye devam etti. Kütüphaneye geldiklerinde Wei Wuxian'a..
- Kütüphaneye geç birazdan geleceğim
İnce bileği bırakıp yolunu değiştirdi.
Wei Wuxian söylene söylene içeri girdi. Sıkıntı içinde geçen biraz zamandan sonra sonunda Lan Wangji içeri girdi.
- Lan Zhan nereye gittin?
- Arkanı dön
- Neden?
- Yardım edeceğim
Wei Wuxian anlamasa dahi Wangji'nin dediğini yaptı. Bir kutunun açılıp-kapanma sesini duydu. Daha sonra ise kafasında yumuşakça hareket eden bir el ve tarak vardı.
Gözlerini şaşkınlıkla açtı.. burnunu bile yerden almayacak ikinci yeşim şuan saçlarını mı tarıyordu?
