dokuz

813 72 114
                                    

Medya: ölümmm☺🔫

♤♤

Yeonjun ile sevgili olmamızın üzerinden bir hafta geçmişti. Benim için zehir gibi geçen bir hafta.. görüş için Hyunjin'le abim gelmişti, Hyunjin'in bir takıntılısı olduğunu ve sevgilisi Felix'le ikisini rahatsız ettiğini öğrendim. Abim ise babamın hâlâ yanına gelmesi için onu ikna etmeye çalıştığını söylemişti. Bunlar epeyce moralimi bozmuştu. Hyunjin ve Felix için endişeliydim..can güvenlikleri yoktu sonuçta. Ama en çok korktuğum abimin beni bırakıp gitmesi..o giderse ben biterdim. Gitmez değil mi?? Hem bana söz verdi, sözünü tutar o beni yalnız bırakmaz.

"Beom iyi misin? Daldın gittin?" Yeonjun'un soğuk sesiyle kendime geldim. Evet bir diğer sorunumda Yeonjun'du. Sanki sevgilisi değilde bro'suymuşum gibi davranıyordu. Hayatımda geçirdiğim en kötü günlerden bir diğerleri olabilirdi bu günler. Hem sinirlerim bozuluyordu, hem korkuyordum hem de endişeliydim. İşin tek iyi yanı Profesör Kang ile olan seansımız iyi geçmişti. Ha birde Soobin'in Hyuka'dan hoşlandığını öğrenmiştim. Bu haftanın en güzel yanı buydu galiba. O ikisini birleştirmek için elimden ne geliyorsa yapacaktım. Sezdiğim kadarıyla Kai'da Soobin'e karşı boş değildi.

"Beomgyu! Hey!" Yeonjun elini gözümün önüne salladığında göz devirip önümdeki yemeğe döndüm.

"Canını sıkan ne?" Lanet olsun! Senin bu tavırların canımı sıkan şey! Sanki kankaymışız gibi davranıyordu ve bu kendimi bok gibi hissetmeme katkı sağlıyordu.

"Neden böylesin Yeonjun?? NEDEN İKİ ARKADAŞMIŞIZ GİBİ HİSSETTİRİYORSUN BANA?! NEDEN SENİ SEVGİLİMMİŞSİN GİBİ HİSSEDEMİYORUM NEDEN?!" Sesimi yükselttiğimde bir kaç masa bize dönmüştü. Artık kaldıramıyordum. Abim ve Hyunjin hakkında ki düşüncelerim zaten kafamı yiyordu, birde üstüne Yeonjun'un bu tavırları eklenmişti!

Yüzü kasılmış ve sinirlendiğini belli eden bir bakış atmıştı. Bense ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. Kaç gündür bu hâldeydim ama Yeonjun daha neden böyle olduğumu bile bilmiyor! Ne harika bir ilişki değil mi??

"Gel benimle!" Dişlerinin arasından sinirle tısladığında, benim cevap vermemi beklemeden kolumdan tutup kaldırmıştı beni masadan.

Koridorlarda ikimizin ayak sesleri ve Yeonjun'un sinirli nefes alışverişleri vardı. Kolumu öyle sıkıyordu ki gözyaşlarım canımın acısına çoktan firar etmişti.

"Yeonjun canım acıyor!" Hafifçe sesimi yükselttiğimde aynı şekilde yürümeye devam ediyordu. Gözyaşlarım daha da hızlanmaya başlamıştı.

"YEONJUN KOLUM ACIYOR DEDİM!" Onun kapısının önünde durduğumuzda ağzı açık arkasına dönmüştü, ağladığımı gördüğünde sinirle birşeyler tıslayıp ellerini belime sarmıştı.

"Özür dilerim sevgilim, özür dilerim..özür dilerim." Defalarca kez özür dilediğinde hafifçe baş onayı vermiş ve kolumla gözyaşlarımı silmiştim.

Odanın kapısı açıldığında ben önde olmak üzere ikimizde içeriye girmiştik. Kapı sertçe örtüldüğünde yerimde sıçramıştım. Yeonjun bir anda bağırmaya başlayıp odada ne varsa hepsini yerle bir ediyordu. Ben ise sadece yatağın kenarına oturmuş kollarımı kulaklarıma dayayıp başımı dizlerime yaslamış ağlıyordum.

Sonunda sesler durduğunda burnumu çekip kafamı dizlerimden kaldırdım. Yeonjun'a baktığımda elindeki kanları görmemle ağlamam şiddetlenmiş hızlıca yanına gidip elini avuçlarımın arasına aldım.

"Neden yapıyorsun bunu??" Hıçkırarak zorlada olsa ağzımdan dökülen laflarla onunda gözyaşları firar etmişti güzel gözlerinden.

"APTALIM BEN! SANA BÖYLE HİSSETTİRDİĞİM İÇİN! SORUNLARINI GÖREMEDİĞİM İÇİN! DÜŞÜNCESİZLİK ETTİĞİM İÇİN APTALIM BEN! SENİN SEVGİNİ HAK ETMİYORUM!" Ağlayarak yere oturup bacaklarını kendine çekip başını dizlerine koymuştu. Hızlıca yanına eğilip sarıldım.

"Hayır hayır, ben fazla abarttım. Sakın böyle düşünme hayır! Hem sevgililer arasında olur böyle şeyler değil mi??" Gülümseyerek ona baktığımda kafasını kaldırmıştı. Dudaklarına minik bir buse bırakıp ayağa kalktım.

"Eline bakalım gel hadi." Beraber yerden kalkıp yatağa oturmuştuk. Neyseki her odada ecza dolabı vardı. Dolaptan gerekli malzemeleri aldıktan sonra yanına oturup elini sarmaya başladım.

"Sakın bir daha böyle birşey yapma. Benim için bile. Duydun mu??" Kafamı kaldırmadan elini sarmaya devam ediyordum. O ise cevap vermek yerine susmayı tercih etmişti.

"Beni affettin değil mi??" Gözleri tekrar dolduğunda sarmayı bitirdiğim elini bırakıp ellerimi beline koyup sarıldım. Boyun girintisine kafamı yerleştirip huzur verici yaban mersini kokusunu hafızama kazımaya başladım.

"Ben sana hiç küsmedim ki." Ellerini belime koyduğunda kısa bir süre öylece kalmıştık. O benim huzurumdu. Hani sığındığınız, güvendiğiniz limanlar olurya benim limanım da Yeonjun du. Bazen fırtınalar kopuyordu o limanda ama asla gitmiyorduk ikimizde birbirimizden. Ne benim başka bir limanım vardı, ne de onun başka bir sığınanı..

Ayrıldığımızda uzunca birbirimize baktık. İkimizinde gözlerinde çaresizlik ve korku vardı. Ellerini yanaklarıma koyup dolgun dudaklarını, kuru ve çatlak dudaklarıma kapattığında; fırtına sona ermiş ve ben tekrar limanımda huzurumu bulmuştum.

"Bir daha asla seni üzmeyeceğim..söz. Mor sweatli çocuk sözü." Gülümseyerek söylediğine bende geri gülümsemiştim. Daha sonra beni omzumdan tutup kendine yaslamıştı.

"Seni çok seviyorum Choi Yeonjun." Kıkırdadığımda ondan da aynın sesi duymuştum.

"Bende seni çok seviyorum Choi Beomgyu." Ellerini saçlarıma daldırdığında gözlerimi kapadım ve anın tadını çıkardım.

"Yeonjun." Gözlerimi açıp mırıldandığımda o ise saçlarımla oynamaya devam ediyordu.

"Hııh??" Kısa mırıldanmalar çıkardığında bir anda gülmeye başlamıştım. O ise şaşkınlığını belli eder şekilde bana baktığında gülmem çoğalmıştı.

"Bu odayı ne yapmayı düşünüyorsun?? Her yer heryer de." Elimi ağzıma götürüp kahkaha atmaya başladığımda o ise parmağını mavi saçlarına götürüp kaşımıştı.

"Galiba sıçtık." Omuz silkerek bana döndüğünde bir an ciddileşmiş daha sonra tekrar kahkahayı basmıştım.

"Çok mu gülüyorsun sen??" Yaralı olmayan eliyle beni gıdıklamaya başladığında yatağa uzanmış, dizlerimi karnıma çekip daha çok gülemeye başlamıştım.

"Ahh- Yeonjun hahaha yapmaaa!!" Kahkalarımın arasından zorla konuştuğumda gıdıklamayı kesmiş ayakta durmuş bana bakıyordu. Gülümsedim ve onu kolundan tutup yatağa çekmiştim.

"Yaramaz bir kedisin." Piç smile attığında gülümsemem duraklamıştı. Aniden aklıma gelen fikirle Yeonjun'a sokuldum.

"Bu kedicik sadece sana yaramaz Choi Yeonjun." Ellerimle kedi patisi yaptığımda( of nasıl anlatılır bilemedim, hani parmakları içe doğru katlarlarya öyle işte. Umarım anlamışsınızdır dlsmsksmks) gülümsemiş ve beni belimden tutup daha da kendine çekmişti.

"Yaa öyle mi??" Sömürürcesine dudaklarıma yapıştığında, yaptığım şey sonradan kafama dank etmişti.

◇◇◇

Nasıl gidiyor????
Benim içime pek sinemedi amaa :"

Umarım beğenmişsinizdir💝💝

Ofofof kaoslu bölümlerrr çok yakında ve ben çok heycanlıyım eheheheheh

Mad-YeonGyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin