on

689 71 79
                                    

Medya: şu fotonun kulu kölesi olurum amk offf😍😍

♤♤♤♤

"TÜM BİNAYA DUYRULMAKTADIR! LÜTFEN ODALARINIZDAN ÇIKMAYINIZ. TEKRAR EDİYORUM, LÜTFEN ODALARINIZDAN ÇIKMAYINIZ. DİNLEDİĞNİZ İÇİN TEŞEKKÜRLER." Buda neyin nesiydi böyle?? Neden bizi odalarımıza gönderiyorlardı??

"Noluyo ya??" Dördümüz birbirimize anlamsızca baktık. Bişeyler oluyordu ama..

"Gelin benimle." Yeonjun hepimizi kendi odasına götürmüştü. Önemli bişey olduğu belliydi. Neden herkesi odalarına göndersinler ki??

Yeonjun eline bir kağıt ve kalem alıp birşeyler yazmaya başladı. Üçümüz ne yapmaya çalıştığını anlamamıştık. Sonunda kağıdı hafifçe bize uzattı.

"Şuan hepimiz izleniyor olabiliriz bu yüzden dikkatli olmalıyız, burda birşeyler dönüyor. Geçen gün Bayan Kang ve eşi Bay Park'ı konuşurken duydum. Acil durumdan bahsediyorlardı ve çaresizce ne yapacaklarını konuşuyorlardı." Aklım karışmıştı. Bir akıl hastenesinde ne gibi acil veya tehlikeli şeyler olabilir ki??

"Bayan Kang evli mi ya??" Hyuka sessizce fısıldadığında üçümüz bir göz devirdik. Cidden onca yazıdan buna mı takılmıştı??

"Evet eşi Park Jimin. O da buranın müdürü, yani burayı o yönetiyor.." Yeonjun'a kısa bir bakış attım. Buranın bir müdürü olduğunu bilmiyordum.

"Ve Beomgyu'yla beni de tanıyor." Söylediği cümleye anlamsızca baktım. Ne demek beni tanıyor?? Bir kere bile karşılaşmamıştık bu nasıl olabilirdi ki??

"Nasıl ya?? Hiç karşılaşmadık ki beni nasıl tanısın??" Yeonjun omuz silktiğinde birbirimize kısa bakışlar attık.

"Yeonjun hyung sen bu kadar şeyi nasıl öğrendin?? İstihbarat gibisin yeminle." Kai'ın dediğine Soobin ve bende kafa onayı vermiştik.

"Sessiz biri olduğum için her seferinde konuşmalarına rast geliyorum, ya da onlar rast getittiriyorlar." Fazla altı kapalı konuşuyordu. Bu ne demekti şimdi??

"Nasıl yani?" Yeonjun yatağına oturduğunda bende yanına oturdum. Soobin ve Kai'da puflara oturmuştu.

"Bilmiyorum, her seferinde sanki onları duymam için çabalıyorlarmış gibi davranıyorlar. Ne zaman seans için Bayan Kang'ın yanına gitsem, yanında Bay Park oluyor ve kapı açıkken gizli konuşuyorlar. Kulağa çok mantıksız ve saçma gelmiyor mu? İnsanlar gizli ve önemli şeyler konuştuğunda ne bileyim kapılarını kapatırlar ve birilerin onları duymaması için çaba sarf ederler onlar aksine bana duyurmak istiyorlar gibi." Omuz silktiğinde anlamaya çalışıyordum. İşin içinde kaçırdığımız ufak bir detay vardı ama neydi?

"Bu dikkat dağıtma yöntemi! Bayan Kang ve Bay Park senin duymanı istiyorlar çünkü eğer sen duyarsan şüpheleneceksin ve olayın üstünde durmaya başlayacaksın, duyduklarına fazlaca kafa yoracaksın. Sen bunlara kafa yorarken onlarda elde etmek istediklerini yapacaklar. Yani siz ikinizden ne istiyorlarsa. Sağ gösterip sol vurma taktiği bu." Soobin'in dedikleri bir bir kafama oturmuştu. Dedikleri mantıklıydı ve olanlarla uyuşuyordu.

"Bizden ne istiyor olabilirler ki?" Yerdeki bir noktaya odaklanmıştım. Hadi ben rüyalarımda geleceği görüyordum da..Yeonjun??

"Bi dakika bi dakika Yeonjun sen neden buradasın?" Vücudumu tamamen ona döndürdüğümde başını eğip yutkunmuştu.

"Küçüktüm daha 7-8 yaşlarımdayım. Anne ve babam memurdu. Orta derecede bir aileydik. Ne çok zengin ne çok fakir. Yan evdeki oturan çocukta her dediği yapılan, şımarık biriydi. Bir gün oyun oynamak için dışarıya çıktığımda o çocuğun yeni alınmış bisikletini görmüştüm. Eşsiz renklerle süslenmişti, göz alıcı mor rengiyse en dikkat çekeniydi. O kadar beğenmiştim ki o bisikleti, koşarak çocuğun yanına gittim ve bir kere sürmek için izin istedim. Çocuktum ve çok beğenmiştim, o ise beni çamura itmiş ve arkasına bakmadan bisikletiyle eğlenerek uzaklaşmıştı... Benimse üstüm başım berbattı ve yere düştüğüm için dizim kanamıştı. Ağlayarak eve gittim o gün. Annemin beni öyle görünce içi gitmişti. Hızlıca yaramı bantlayıp banyoya sokmuştu beni. Ben ise sessiz sessiz o bisiklet için ağlıyordum.. bir kaç saatin ardından annem beni temizlemişti. Havaysa çoktan kararmış akşam olmuştu. O sırada babamda eve çoktan gelmişti zaten. Annem bana ne için bu hâlde olduğumu sorduğunda onlara ışıldayan gözlerle bisikleti anlatmıştım. Bir umut 'alırız oğlum' demelerini bekliyordum. Ama tam tersi olmuştu. Babam bağırarak 'bir bisiklet için mi bu hâldesin sen' diyerek bana vurmaya başlamıştı. Sarhoştu.. O küçük yaşımda alkolden nefret etmiştim. Annem araya girip beni kurtarmaya çalışsa da nafile, bir türlü alamıyordu babamın elinden beni. En sonunda tiz bir çığlık duyuldu. Annem ağlayarak babamın elinden almıştı beni. Ama bu seferde ona girişmeye başlamıştı babam. O an hâlâ aklımdan çıkmıyor.. annemi o hâlde gördüğümde o kadar sinirlenmiştim ki bir anda babama sinirle yürümüştüm.... aniden babam alev almaya başladı. Ne olduğunu anlamadan tüm ev yanıyordu. Annem hızlıca beni bahçeye çıkardığında babamı kurtarmak için eve geri girmişti. O sırada çoktan komşular itfaiye çağırmıştı ama...o evden ne annem ne de babam sağ çıkabildi." O hıçkırıklarıyla beraber ağlamaya devam ederken hızlıca ona yanaşıp sarıldım. Biliyordum o baba bu küçük çocuğun katiliydi.

"Nasıl yani sen sinirlendiğinde insanları veya bir yeri aleve verebiliyor musun??" Hueningkai şokla ağzını açtığında ben ise Yeonjun'un saçlarını okşuyordum. O içindeki küçük çocuğu erkenden öldürmüştü. Ama ben o küçük çocuğu geri getireceğime yemin ediyordum.

"Senin için üzüldüm." Soobin başını eğip konuştuğunda Kai'da ona onay vermişti. Yeonjun ise elinin tersiyle gözyaşlarını silmişti.

"Şimdi Bayan Kang ve Bay Park neden sizin peşinizde olabilir?? İkinizinde hastalıkları birbirinden çok uzak." Soobin konun kapanması için lafı ortaya attığında düşünmeye başladım, haklıydı ikimizinde hastalığının birbiriyle uzaktan yakından âlakası yoktu. Neden ikimiz?

"Sadece ikimiz olduğunu sanmıyorum. Dört kişiden bahsediyorlardı ama o diğer ikisinin ismini hiç duymadım.." Cidden beynim kazan gibi olmuştu aynı şeyleri düşünmekten. Oflayarak birbirimize bakmaya başladık.

"TÜM HASTANE SAKİNLERİ, TEHLİKE ORTADAN KALMIŞTIR, HERKES YEMEKHANE DE BEKLENMEKTEDİR. TEKRAR EDİYORUM HERKES YEMEKHANE DE BEKLENMEKTEDİR. BENİ DİNLEDİĞİNİZ İÇİN TEŞEKKÜRLER." Yeni yapılan anonsla birbirimize baktık. Daha sonra koridorlardan gelen gürültüyle hepimiz dışarıya çıktık. Herkes kargaşayla yemekhaneye iniyordu. İçimi kaplayan endişeye engel olamıyordum. Ne oluyordu burada??

💎💎

En heycanlı yerde bitirdim üzgünüm😭

Umarım beğenmişsinizdir💋

Biraz size hikayeden de bahsedeyim; şöyleki hastane tam olarak akıl hastanesi sayılmaz. Devlet birimlerinde adı akıl hastanesi olarak geçiyor ama genellikle bu hastane olağandışı özelliklere sahip insanları bu özellikler hakkında bilgilendirip onları eğitiyor. Ve bu olağandışı özelliklerden devletin haberi yok. Hastanenin müdürü Park Jimin ve onun eşi Baş Profesör Kang Seulgi. Normalde Park Seulgi ama hastanede Profesör Kang diye tanındığı için  kendi soyadını kullanıyor.

Başka merak ettiğiniz birşey varsa sorabilirsiniz, spoi vermeden açıklamaya çalışırım☺😋😘

Mad-YeonGyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin