bir

2.2K 117 189
                                    

Umutsuzca bir kez daha camdan dışarıya baktım. Gelmişlerdi.

"Hazır mısın Beom?" Abime dönüp kafamla onayladım.

"Bavulum odamda getirebilir misin?" Kafasını sallayıp odama gitti. Bende camdan bakmaya devam ederken düşünmeye başladım.

Rüyalarımda olacak olayları önceden görüyordum altı yedi aydır hâlâ anlam veremiyordum. İlk rüyamda arkadaşımın kavga ettiğini görmüş sonraki gün kavga etmişti, ilk başta çok önemsemedim ama sonra ciddi ciddi geleceği gördüğümü fark ettim. Tanımadığım insanlar ya da tanıdığım fark etmiyordu ve bazen değişik rüyalar görüyordum. Son haftalarda sıklaşan rüyalarımı abime anlatmaya karar vermiştim, anlattığımda o da bana direkt deli damgası vurmuştu. Ne harika değil mi??

Kapı çalındığında abim salona çoktan gelmiş elime bavulumu tutuşturup kapıyı açmıştı.

"Choi Beomgyu??" İsmimin seslenilmesiyle kapıya gittim.

"Benim." Kadın beni süzüp kafasını salladı ve arabaya yürümeye başladı.

"Gel benimle." Kadının dediğiyle abime bir bakış atıp peşinden gittim. Yeni bir hayata başlayacaktım ve huzursuzdum ne yalan söyleyeyim.

Arabaya binmiştik ve ben iyice gerilmiştim. Sürekli camdan dışarıya bakıyordum.

"Ne zamandır rüyalar görüyorsun?" Kadın bana bakıp sorduğunda kaçamak bir bakış atıp konuşmaya başladım.

"Altı yedi aydır." Cevabımla memnun olmuşcasına kafa salladı.

"Abin Kim Taehyung ile yaşıyormuşsun. Soyadlarınız neden farklı?" Sorusuna yutkundum ve hemen cevapladım.

"Annem ve babam biz küçükken boşanmışlar, benim velayetim annemde olduğundan onun soyadını taşıyorum, abimde babamlaydı. Sonra üç yıl önce annem-" gözlerim dolduğunda yutkundum ve zar zor olsada devam ettim.

"Annem vefat etti, babamda bir yıldır evli ve yurt dışında olduğundan bende abimle kaldım." Başını eğip salladı ve bu sefer o konuşmaya başladı.

"Annen için üzüldüm. Eminim ki gökyüzünden seni izliyordur." Gülümseyip ışıldayan gözlerle bana baktığında gülümsemesine hafifçe karşılık verdim.

"Umarım izliyordur." Biz sohbete dalmışken şoför geldiğimizi söyledi. Arabadan inip kocaman binaya baktım. Cidden büyüktü.

"Hadi gidelim." Görevli kadının dediğiyle şoförün bagajdan çıkardığı bavulumu aldım ve peşinden yürümeye başladım.

Binanın dışı kadar içi de büyük ve lükstü. Kadının peşinden etrafa baka baka gidiyordum. En sonunda kayıt işlemlerini halledip beni odama götürmüştü.

İki oda arkadaşım vardı ve ikiside benden epeyce uzundu.

"Hey selam ben Kai Kamal Huening ama kısaca Hueningkai diyebilirsin. Ha bu da Soobin, Choi Soobin." Diyerek yanındaki uzun çocuğu göstermişti diğerine nazaran kısa olan sevimli çocuk, sonra da elini uzatmıştı hemen sıktım ve bende adımı söyledim.

"Choi Beomgyu. Tanıştığımıza memnun oldum." Soobin'le de el sıkıştığımızda tanışma faslını bitirmiştik.

"Dolabın burası yerleş istersen. Sonra da öğle yemeğine ineriz beraber." Hueningkai çok sevimliydi, ona çoktan ısınmıştım.

¤

Yarım saatin sonunda işim bittiğinde beraber yemekhaneye inmiştik. Yemeklerimizi alıp boş bir masaya oturmuştuk.

"Hey bak şimdi şurdaki kırmızılıyı görüyor musun?" Kai'ın kafasıyla işaret ettiği çocuğa baktım, hararetle yanındakiyle konuşuyordu çocuk.

"Evet." Bana döndü ve heycanla konuşmaya başladı.

"Çok yakışıklı değil mi??? İki haftadır ondan hoşlanıyorum, adı Taehyun ve cidden çok şirin." Elini çenesine koyup çocuğa bakmaya dalan Kai'ı Soobin kendine getirmişti.

"Yavaş süz." Göz devirip tabağındakileri yemeye devam eden Soobin'e Kai geri göz devirmişti. Ben ise atışan bu ikiliye gülümsemiştim.

"Yah neyse bak şurdaki siyahlı çocuk yok mu o da buranın istihbaratı gibidir. Tüm dedikodular ondadır. Kim kimle ne yapıyor ona soracaksın yani. Bu arada adı Junkyu." Kafamla onaylayıp etrafa bakınmaya devam ettim.

Gözüme tek oturan mor sweatli çocuk takılmıştı.

"Şu morlu kim?" Dediğimle ikisi de gözlerini büyülttü.

"Hey hey ona bulaşmasan iyi edersin. Söylentilere göre fena deliymiş ve kendi elleriyle ailesini öldürmüş." Soobin'in dedikleriyle istemsizce yutkundum ve tekrar ona baktım.

"Ayrıca bu zamana kadar sesini duyan bir kişi bile olmamış. Kimseyle konuşmuyormuş. Onunla konuşmaya kalkanları dövüyormuş." Kai'ın dedikleriyle gözlerim büyümüş ve bu çocuğa olan ilgim ve merakım çoğalmıştı.

"Adı ne?" Diye sordum, çok gecikmeden Soobin cevaplamıştı beni.

"Yeonjun." Duyduğum isimle bir an heycanlanmıştım. Bu çocuğu fena merak ediyordum.

İlk YeonGyu kitabım. Devam ettirebilirsem harika olacak.

YeonGyu'yu sevin, çünkü ben çok seviyorum❤❤

YeonGyu'yu sevin, çünkü ben çok seviyorum❤❤

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Tatlış mı tatlış bir Yeonjun😋😋😋

Ve afet mi afet bir Beomgyu bırakıyorum😚

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ve afet mi afet bir Beomgyu bırakıyorum😚

Umarım hikayemi seversiniz iyi okumalar💘💘

Mad-YeonGyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin