3.9

5.9K 380 220
                                    

Multide Demir'in fotosu var arkdşlr

Mine'den

"Kantinden istediğin bir şey var mı? Kendime bir şeyler alacağım." diye sordu Gürkan. Sesindeki o kırgınlık canımı yakıyordu.

Ona hak vermem lazımdı, o da aynı şeyi yapsa ben de kullanıldığımı falan düşünürdüm. Ona bu yüzden kızamıyordum bile.

"Yok istemiyorum bir şey." diye mırıldandığımda onay almak ister gibi gözlerimin içine bakmıştı ama ben bakışlarımı kaçırınca sandalyesini yanıma çekip oldukça nazik bir şekilde parmaklarını çeneme yerleştirip ona bakmamı sağlamıştı.

"Bir sorun mu var?" diye sordu. Sorun olduğunu kendisi de çok iyi biliyordu ama bilmezden gelmek onun için daha kolay geliyordu sanırım.

"Sen de biliyorsun sorun olduğunu, neden soruyorsun ki?" dediğimde bakışları değişmişti. Az önceki o bakışlarındaki sevgi yerini kırgınlığa bırakmıştı, neyden bahsettiğimi çok iyi anlamıştı.

"Ben bir sorun olduğunu düşünmüyorum ama-..." dediğinde sözünü kesme ihtiyacı duydum. Yalan söylemede çok kötüydü bir kere.

"Düşünüyorsun, sen de fark ettin çünkü. Etrafta o kız varken sana yakın davrandığımı ama gittiğinde sana o kadar yakın davranmadığımı fark ettin. Amacım seni kıskandırma aracı olarak kullanmak gerçekten değil Gürkan, sadece kızın sana olan takıntısı sinirimi bozuyordu ve sevgili olduğumuzu anlasın istedim. Yemin ederim amacım seni kırmak falan değildi, ben seni gerçekten çok seviyorum Gürkan. Sevmediğim birinin yanında neden durayım ki?" diye konuştum yavaş yavaş. Her kelimemde beni dikkatle dinlemişti.

Başıyla beni hafifçe onayladı. "Kızın bana ilgisini fark etmediğimi düşündün, değil mi?" diye sordu fısıldar gibi.

"Biliyor muydun?"

"Neden bilmediğimi düşündün ki? Ayrıca bana bir ilgisi olsa ne olacaktı ki? Benim seni sevdiğimi biliyorsun Mine."

"Sen de biliyorsun, tatava yapma." dediğimde gülüp sandalyesine yaslanmıştı.

"Tamam, tatava yapmam." dedi bir yandan da gülerken.

"Kırgın değilsin artık, değil mi?" diye sorduğumda beni tekrar başıyla onaylamıştı. Rahatlamış gibi derin bir nefes aldığımda bakışlarım masaya geri dönen Ecmel'e dönmüştü. Sinirli bir şekilde sandalyeyi çekip yanımıza, masaya oturmuştu.

"Ne bu sinir?" diye sordum korkmuş bir şekilde. Ecmel sinirli olduğunda ondan korkuyordum, ne yapacağı asla kestirilmiyordu.

"Demir'e sorarsın." diye mırıldandı sinirli sesiyle.

Tamam kaos hoşuma gidiyordu ve onlara kavga etmelerini istediğimi de söylemiştim ama sanırım yanılmıştım. Büyük çabalarla arasını yaptığım kişilerin kavga etmesi üzüyordu.

"Sence şu an etrafta Demir var da ben mi görmüyorum? Söylesene kızım işte." dediğimde öldürücü bakışlarını bana çevirdiğinde ağzıma hayali bir fermuar çekmiştim.

"Bunlar kavga etmiş." diye fısıldadım Gürkan'ın kulağına.

"Fark etmek o kadar da zor değil gibi sanki." diye mırıldandı Gürkan da.

Demir de hiçbir şey yok gibi yanımıza gelip Ecmel'in yanına oturduğunda bakışlarımız ona çevrilmişti. Ecmel'in aksine çok sakin görünüyordu. Tek taraflı kavga edemezlerdi ya?

"Ne bok yediniz siz?" diye sorduğumda Demir bakışlarını Gürkan, ben ve Ecmel üçlüsü arasında gezdirip en sonunda bakışlarını bende sabitlemişti.

"Tartıştık biraz."

"Hadi ya, hiç fark etmedik biliyor musun?" diye dalga geçti Gürkan.

"Konu ne konu? Ne için kavga ettiniz?"

"Ecmel saçma bir kıskançlık yapıyor." diye durumu özetledi Demir. Ayrıntı isteyen ben için bu çok yetersiz bir bilgiydi.

"Nesi saçma?" diye sordu Ecmel. Sesinde inanamaz gibi bir tını vardı.

"Evet saçma Ecmel, mantıklı olduğunu falan düşünmüyorsun herhalde?"

"Neyin bana mantıklı geleceğine de sen mi karar vermeye başladın şimdi? Benim için gayet mantıklı demek ki bir sorun çıkartıyorum. Tabii senin için benim varlığım sorundur kesin."

"Güzelim şimdi dediklerin ne alaka?"

Ecmel bir anlığına yumuşar gibi olsa da tekrar sinirli hâline geri dönmüştü. Demir de onun bu anlık sakinleşmesini fark etmiş, hafifçe gülmüştü.

"Gülme, burada seninle önemli bir şey konuşuyorum. Ayrıca dediklerim de gayet alakalı şeyler."

"Ama ben alakalı olduklarını düşünmüyorum." dedi Demir gülmeye devam ederken.

"Sen ne düşünüyorsun ki zaten. Emin olduğum tek şey beni düşünmediğin."

"Ama şu an bunun konuyla ne alakası var güzelim?"

Yine aynı şekilde Ecmel birkaç saniyeliğine gülümser gibi olsa da kendini çabuk toparlamıştı.

"Yeter, kavga ediyoruz şurada. Ağzımızın tadını kaçırma." diye söylendi Ecmel.

"Yanlış anlamazsanız konu ne acaba?" diye araya girdiğimde birbirlerinde olan bakışlarını aynı anda bana çevirmişlerdi.

"Saçma." diye hemen lafa atladı Demir

"Gayet de mantıklı. Saçma diyorsan beyninden şüphe duyarım Demir." diyerel bakışlarını Demir'e çevirdi Ecmel.

Konu neydi bilmiyordum ama Ecmel için oldukça önemli olduğu kesindi.

"Şüphe etmene gerek yok, olmadığını biliyorsun zaten." derken güldü Demir.

Demir ne kadar alay etse de Ecmel cidden sinirliydi. Sanırım büyük zorluklarla bir araya getirdiğim insanların kavga etmesini izlemek o kadar da eğlenceli değildi.

"Al işte, hep çocuk gibisin Demir. Bir anlığına bile ciddi olamıyorsun. Seninle ne zaman ciddi ciddi bir şeyler konuşabileceğim ben?" diye Ecmel konuştuğunda Demir'in yüz ifadesini inceledim.

Az önceki gülen çocuk gitmişti, Ecmel'in söylediklerine cidden kırılmış gibiydi.

~~~~~~

Gıcıklık olsun diye perş bölüm atmayıp sizi cumartesiye kadar bekletsem mi ĞANXĞWNDĞJWDĞLWD

Kıyamam size merak etmeyin atarım perş bölüm

Belki de atmam

Bilemezsiniz

Neyse

Gidiyorum

Bb

İnş söylemeyi unuttuğum bir şey kalmamıştır

Islık | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin