2.8

8.4K 553 334
                                    

Multide Ecmel ve Demir var arkdşlr

Kapının önünde bekleyip Demir'in çıkmasını beklerken her kapıdan çıkan kişinin yüzüne bakıyordum ama onlar bana sanki uzaylı görmüşler gibi bakıyordu.

"Burada beni mi bekliyorsun?" diyen Demir'in sesini duyduğumda bakışlarımı yüzüne çevirdim. Yüzünde yine o muzip gülümseme vardı.

"Başkasını mı beklemem gerekiyordu?" dediğimde ikimiz de yan yana yavaş yavaş yürümeye başlamıştık.

"Beni beklemen her zaman tercihim tabii."

"Bugün zamanında gelemedim, kusura bakma." dediğimde başını anlayışla sallamıştı.

"Sadece ufak tefek birkaç aksaklık oldu. Önce geç uyandım, sonra ailemi ikna etmem gerekti, evden çıkarken birkaç köpek kovaladı falan." diyerek konuşmaya devam ettiğimde ufak çaplı bir kahkaha atmıştı.

"İnan bana yaşarken hiç eğlenceli değil."

"Beni bu kadar görmek istediğini bilmiyordum, ne zorluklarla gelmişsin."

"Asıl sen beni görmek istiyormuşsun gibi geldi bana. Beni görmeden önce pek bir asıktı suratın, beni görememek mi üzdü seni?"

"Dürüst mü olayım?"

"Genelde yalan mı söylüyorsun?"

"Alaya aldığım için neyin şaka neyin gerçek olduğunu anladığını pek snamıyorum."

"Sandığından zekiyim aslında."

"Biliyorum, sadece çoğu şeyi anlamazlıktan gelmek hoşuna gidiyor." derken bakışları üzerimdeki ona ait olan sweate kaymış ve gülümsemişti.

"Bak ne söyleyeceğim?" diyerek adımlarını durdurduğunda onunla birlikte ben de adımlarımı durdurup ne diyeceğini bekleyerek ona bakmaya başlamıştım.

"İddia sonucunda istediğim şeye karar verdim sanırım."

"Sen onu hâlâ unutmadın mı?"

"Hafızam kuvvetlidir." dedikten sonra yüzüme öylece bir süre baktıktan sonra aniden bana doğru eğilmiş ve yanağımı öpüp geri çekilmişti.

Yaptığı şeyle şaşkınlıkla ona bakarken Demir bir şey olmamış gibi etrafa bakıyordu. Belki de bir şey olmamış gibi davrandığından değil de gülümsediğini görmemem için bana bakmıyor da olabilirdi.

Diyecek bir şey bulamayıp öylece ona bakarken en sonunda bakışlarını bana çevirmek gibi dahiyane bir fikir aklına gelmiş olacak ki etrafta gezdirdiği bakışlarını bana çevirmişti.

"Birazdan beni öldürecek gibi bakıyorsun."

"Hayır öyle bakmıyorum."

"Tam da öyle bakıyorsun."

"Kanıtla." dediğimde telefonunu cebinden çıkarıp aniden fotoğrafımı çekmiş ve bana göstermişti.

Gerçekten öyle bakıyordum.

Telefonunu fotoğrafı silmeden cebine geri koyduğunda kaşlarım çatılmıştı.

"Bari o saçma fotoğrafı silseydin." dediğimde başını iki yana sallamıştı.

"Saçma fotoğrafları saklama huyum var, tüh ne yazık sana. O fotoğraf öylece kalacak galerimde."

"Gıcıklığına yapıyorsun değil mi?"

"Sevdiğim insanları sinir ettiğimi bilmen gerekiyordu. Bunu söylediğimi gayet iyi hatırlıyorum aslında."

"Bilmezlikten gelmek daha eğlenceli aslında."

"Ama aramızda bilmezlikten gelemeyeceğin şeylerin olduğunun da farkındasın değil mi?" diye ani bir soru sorduğunda şaşkınca ona bakmıştım.

"Biliyorsun ben sinir etmede iyiyim, böyle duygusal konuşmalar pek benlik şeyler değil ama artık ikimizden birinin bu adımı atması gerekiyordu. Sonsuza kadar arkadaş gibi takılamayız ya?"

Benim bir şey demememi beklemeden konuşmaya devam etti.

"Evet şimdi prova yapalım, Mine sevgili misiniz diye sorarsa ne diyoruz?" dediğinde gülmeden edememiştim.

"Hayır diyoruz." dediğimde ağzından 'dııt' gibi bir ses çıkarmıştı, sanırım yanlış cevap vermiştim.

"Mine'ye cevap vermiyoruz." dediğinde yüzüne öylece baktığımda konuşmaya devam etmişti.

"Çünkü sevgili olduğumuzu bir süre ondan saklayacağız." dedikten sonra kolunu omzuma atmış ve yürümeye devam etmemizi sağlamıştı.

"Haber verdiğin için sağ ol, haberim olmuş oldu en azından." diyerek ona baktığımda bakışları zaten benim üzerimdeydi. Ona ne zaman baksam bakışlarının benim üzerimde olması nedensizce iyi hissettiriyordu, belki başkası bakıyor olsa rahatsız olabilirdim ama Demir rahatsız etmiyordu.

Belki de onu başkalarından ayıran bir fark olduğu içindi.

"Anlaşma imzalayacak değildik ya? Birimizin isim koyması gerekiyordu, Mine'nin dediği gibi zaten sevgili gibi davranıyorduk."

"Mine şimdiden ben olmasam olmazdınız diye gezmeye başladı haberin olsun." dediğimde gülmüştü.

"Haklılık payı yok değil. Anlatmıştır zaten sana."

"Anlattığını nereden çıkardın? Mine seninle ilgili bir şey bile anlatmıyor."  dediğimde omzumdaki kolunu indirmişti. Önce omzumdan indirdiği koluma sonra da yüzüne bakarken elimde hissettiğim el ile bakışlarımı ellerimize çevirmiştim. Demir'e aykırı bir şekilde çekingen bir şekilde elimi tutuyordu.

Parmaklarımızı kenetledikten sonra onun da çekingen tutuşu kaybolmuş elimi daha sıkı bir şekilde tutmuştu.

"Mine bana anlattığını söyledi, üzgünüm ama bir de benden duyamayacaksın hikayeyi."

"Elbet anlatacaksın, kaçışın yok." dediğimde muzipçe gülmüştü. Sanki asla anlatmayacağını anlatmaya çalışıyor gibiydi.

"Tamam tamam bakma öyle, anlatırım bir ara ama Mine'nin anlattığından pek farklı değildir."

"Nasıl bakıyorum?"

"Seri katil gibi, içinde bir yerlerde katil ruhu taşıyor olabilir misin? Senden güzel katil olurdu aslında ama katil olmak için fazla şeysin, olmaz yani."

"Fazla neyim?"

"Seni katile benzetmeme şaşırmadın da takıldığın tek nokta bu mu?"

"Onu sonra soracağım, fazla neyim?"

"Fazla güzelsin."

~~~~~

Öncelikle özür dilerim cumartesi bölüm atacağıma söz vermiştim ama bölümü tamamlayamadım, bir haftadır başım aşırı derecede ağrıyor ve genelde çok halsizim. Bölümü ancak şimdi tamamlayabildim. Tekrardan özür diliyorum.

Şimdi biraz daha iyi hissediyorum kendimi, bölümleri düzenle atmaya devam edeceğim merak etmeyin.

Ayrıca geçmiş olsun dilekleriniz için hepinize teşekkür ediyorum, duygulandım... ĞÜQNZÜQMDĞWNXĞMWX

NEYSE ÇOK KONUŞTUM BB ARKDŞLAR

AY BÖLÜM NAISLDI ONU SORMAYI UNUTTUM.

SEVDİNİZ Mİ???

Yorum yapın ve şu garibanı mutlu edin arkdşlr

Heh şimdi bb

Islık | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin