Islık | Texting

2.1

Multide Ecmel var arkdşlar

Mine: Sinemaya gidelim mi?

Mine: Uzun zamandır beraber vakit geçirmiyoruz

Ecmel: Çünkü ne zaman buluşsak Demir'i de çağırıyorsun

Mine: Bu sefer çağırmayacağım

Mine: Söz

Mine: Gidiyor muyuz?

Ecmel: Tamam

Ecmel: Hazırlanıp çıkıyorum

Mine: eheheh

Mine: Yani

Mine: Ahahahah

Mine: Çok sevindim beraber dışarı çıkacağımız için

Mine: Neyse

Mine: Ben de hazırlanayım bari

Mine: Bir dakika ben hazırım

Mine: Hatta ben sinemanın önündeyim

Mine: Sürekli geldiğimiz sinemanın önündeyim işte

Mine: Gelirsin sen

~~~~~

Minibüste Mine'nin attığı son mesajlara baktıktan sonra başımı ekrandan kaldırıp camdan dışarı bakmıştım. Birazdan inmem gerekecekti.

Mine'nin Demir'i de çağırdığına aşırı emindim, nereye gidersek gidelim Demir de bizimle geliyordu. Açıkçası Demir bundan pek şikayetçi gibi de değildi.

Minibüsten inenlerle birlikte indikten sonra elimde tuttuğum telefonu cebime koymuştum. Mine sinemanın önünde beklediğini söylemişti.

Alışveriş merkezinin kapısında dikilen Demir'i gördüğümde onun yanına gitmiştim.

"Neden burada bekliyorsun?" telefonuna baktığı için başta beni görmemişti, sesimi duyduğu gibi bakışlarını bana çevirmişti.

"Mine burada beklediğini söyledi." dediğinde gülmeden edememiştim.

"Hayır, Mine her zaman sinemanın önünde bekler. Beraber gelelim diye sana öyle söylemiştir."

"Bu durumdan şikayetçi değilim." dedikten sonra baştan aşağı beni süzmüş ve ıslık çalmıştı.

"Güzel olmuşsun." dediğinde gülümsedim.

"Ben sizi beni ekin diye mi çağırdım! Yarım saattir bekliyorum sizi." diyerek yanımıza gelen Mine konuşmamızı kesmek zorunda kalmıştık.

"Hadi biletleri aldım ben." diyerek çıktığı alışveriş merkezine tekrar girerken bizim de arkasından gelip gelmediğimizi anlamak için ara sıra arkasını dönüp bize bakıyordu.

"Demir, sen mısırları al biz salona giriyoruz, gelirsin sonra." diyerek Mine kolumdan çekiştirerek beni filmi izleyeceğimiz salona sokmuştu.

"Gel koltuklar şurada." diyerek oturduğu yerin hemen yanına oturmuştum.

"Ben gelmeden önce ne konuşuyordunuz?" diye sordu muzipçe sırıtırken.

"Senin salonun önünde beklediğini söyledim sadece."

"Bu yüzden mi ona gülümsüyordun?"

"Ne kadarına şahit oldun onu söyle e ona göre yalanlar uydurayım." diyerek dalga geçtim.