YARALI RUHLAR

5. Bölüm - Doğu Sarayı

Keyifli okumalar dilerim 💕

Atların hızla kat ettiği yollar her saniye daha da artarken ruhumda beliren yorgunlukla birlikte öne düşen başım önümdeki adamın sırtına temas etmişti .

" Daha ne kadar gideceğiz ? "

" Yaklaşık yarım saat önce bir saatlik yolumuz kaldığını söylemiştim . Ne kadar yolumuz kaldığını tahmin etmek zor olmasa gerek . "

Önümdeki sarı kafanın sözlerinin ardından gözlerimi devirdim .

" Yaklaşık yarım saat önce bir saat kaldı dediğinde de sana inanmamıştım , şimdi de sana inanmıyorum . Hiç güven vermiyorsun . "

" En azından tanımadığın birine - fazlaca normal olarak - güvenmemeyi biliyorsun . "

" İki taraf için de önemli biri olmama rağmen bana fazla kaba davranıyorsun salak olduğunu daha iyi belli edemezdin ! Ayrıca o karga sesin kulaklarımı tırmalıyor , sussan iyi edersin . "

" Araf seni bize vermek zorunda kaldı farkındasın değil mi ? İki taraf için de önemli olsan bile şu an tek seçeneğin biziz . Araf senin gücüne ortak olabilecek güçte değil Bunu fark etmeyecek kadar aptal olduğunu daha iyi belli edemezdin . "

Sesli bir şekilde güldüğümda bana doğru dönen sarı kafa , sinirli bir şekilde bana bakıyordu .

" Sözlerim size fazla komik gelmiş olmalı prenses . "

" Evet , açıkçası daha önce hiç bu kadar komik Bir insan görmedim . Tek başıma bile bir ordu insana denk olabilecek biriyken koca bir ordunun lideriyle yan yana geldiğimde oluşacak gücü küçümsemeni komikliğine ve cahilliğine veriyorum .

Karşımda duran adamın mavi gözleri gözlerimde dolaşırken hissiz bakan gözlerimle karşılaşmış olmanın getirdiği irkilmeyle birlikte tekrar önüne döndü .

İnsanlar için mavi gözlerim her zaman fazla delici ve tehlikeliydi .
Sisli havada gökyüzünde beliren mavi ve gri renginin ahenkle birleşmesinden doğan gözlerim , güldüğüm zamanlarda bile biraz soğuk dururdu .

" Bu atın üzerinde ben istediğim için duruyorum , beni burada zorla tutuyormuşsunuz gibi davranmayı bırak . İstersem buradaki herkesi yerle bir edebileceğimi o adam çok iyi biliyor . "

Sözlerimin ardından elimle önümüzde duran , amcamı gösterdim .

" Ne demek istiyorsun ?

" Buraya geldiğim ilk gün amcam beni evine götürmeye çalışmıştı . Bende ona cevabını hak ettiği şekilde vermiştim . "

" Böyle bir şey olmuş olamaz . Şayet oksaydı Kutay amca bana söylerdi çünkü o , benden hiçbir şey gizlemez . "

Dudaklarım , önümdeki adamın kulağının hizasında durduğunda dudaklarıma sinsi bir tebessüm armağan ettim .

" Yerinde olsam , ona bu kadar güvenmezdim . Böyle önemli bir şeyi senden gizlediğine göre bilmeni istemediği bir şeyler var . "

Sözlerimi söyledikten sonra tekrar doğrulduğumda önümdeki adamın sinirli sesi kulağıma ilişti .

" Kes sesini , bu ucuz numaralara kanacağımı düşündün mü cidden ? Kutay amca benden bir şey saklamaz ! "

Ucuz ?

Şüphe denilen duygu , zayıf bir insanın , ondan bir hayli güçlü olan bir insanı yenmesine vesile olabilecek kadar güçlü bir duyguydu . Tabi kullanmayı bilirsen...