Son Üç

966 74 354
                                    

Tüm gün Louis'in eve gelmesini bekledi. Kucağında Freddie ile. Bebeği kaybetmek istemiyordu. Kucağından indiremiyordu. Louis'e kendini kanıtlayacaktı. Eve geldiğinde bebeği onun kucağında görünce fikrini değiştirecekti belki. Liam onu ikna etmeye çalışsa dahi içten içe birini daha kaybetmek istemiyordu. Liam zaten gitmişti.

Evde çalışan kadın, arkasında uzun boylu bir adamla salona girdi. Harry elinde süt dolu ılık biberon ile bebeği tutuyordu. İkisi içeri girince onları baştan aşağı süzdü ama ayağa kalkmadı.

"Bay Tomlinson, beyfendi sizinle görüşmeye geldi."dedi. Kumral, beyaz tenli adam sevecenlik ile elini uzatıp kendini tanıttı;

"Ben Ryan Carter. Mark ve Louis Tomlinson'ın avukatıyım. Beni eşiniz gönderdi. Bazı evrakları tamamlamak için."

Karşısına oturdu ve hemen çantasının içinden üç adet kağıt ve küçük bir kart çıkardı;

"Bu sizin kimlik kartınız. Nüfusa kayıt işleminiz gerçekleştirildi."

Adam eline onun kimliğini uzatırken Harry ağzını henüz açmamış gözüne ışık tutulmuş tavşan gibi ona bakıyordu. Elini uzatıp korkarak kartı aldı. Adama, yaşadığı onca travmadan sonra güvenemiyordu. Kimliği inceledi.

Daha önce böyle bir şeye hiç sahip olmamıştı. Gerçek bir birey olduğunu hatta bir insan olduğunu kanıtlar nitelikteydi. Şaşkın şaşkın kartı inceledi.

Ne hissedeceğini bilmiyordu. Mutlu gibiydi.

Doğum yerini, soyadını, doğum tarihini inceledi. Harry bunların hiçbirini bilmediği fark etti. Louis onun için hepsini yazmıştı.

Doncaster'da doğmuş, 20 yaşında biriydi karta göre.

"Ben.. neden Tomlinson değilim?"dedi, kırık bir sesle.

"Bay Tomlinson size geçici bir soyad vermemi istedi. Zaten evlendiğinizde soyadınızı alacaksınız. Sadece şuraya..."

"Ben bir şeye imza atmam!"dedi Harry ve hemen kendini geri çekti. Adam onun kollarından tutup zorla orayı imzalatacak gibi korkmuştu. "Louis gelsin!"

"Sıkıntı yok. İsterseniz okuyun.."dedi adam ve elindeki kağıdı ona uzattı.

Harry'nin yüzü anında kızardı. Ona, okuma yazması olmadığını nasıl söyleyeceğini bilmiyordu. Zaten söylemek de istemiyordu.

Biliyormuş gibi uzaktan kağıda göz gezdirdi. Yutkundu.

"Nereyi?"dedi, kucağında tuttuğu bebeğin başını göğsüne yaslayıp. Adamın işaret ettiği yere yalnızca bir H harfi yazıp imza gibi geri kalanı karaladı. En azından adının ilk harfini bildiği için şükretti. Bir keresinde ona alınan hediyelerden biri baş harfinin olduğu bir kolyeydi çünkü.

Bir daha imza atması gerekse attığı karalamayı nasıl yeniden taklit edeceğini düşündü.

Adam imzalanan kağıtları topladı ve sıcak bir gülümseme ile en geç yarın kimlik kartının onaylanacağını söyledi.

















"Robin Crowel, Simon'ın onunla, yurt dışına kaçmak için iletişime geçtiğini söyledi. Şu anda beraberler. Bir saatimiz var. Adresi attı bana."

Louis arabın arka koltuğunda, eski dostlarından, aynı zamanda Simon'ın müşterilerinden, birinin ona verdiği yardım ile Simon'ın yanına gidiyordu. Bu iyiliğin karşılığını ona ödeyecekti. Louis için tahmin ettiğinden daha büyük bir iyilikti bu. Simon için yolun sonu yaklaşıyordu.

"Sence güvenilir mi?"dedi şüpheci bir sesle Zayn.

"Robin'i uzun zamandır tanıyorum. Bu iyiliğin karşılığında benden neler alabileceğini hayal etmiştir."

Hazza~Larry~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin