Louis'in Hazza'sı

2.8K 167 542
                                    

Hazza..

Benim adım Hazza.

Saçlarını ağır ağır tarıyordu. Bukleleri, banyodan sonra iyice açılmış, düz bir haldeyken omuzlarına kadar inmişti.

Boy aynasının önünde, beyaz tüylü halısının üstünde bağdaj kurmuş, kendini izliyordu. Yüzünde, gözaltlarında makyaj yokken, bukleleri yüzünün çevresini sarmıyorken ne kadar çirkinim diye düşündü.

Beyaz ipek gecelik üstünü, kısa şortunun altına sıkıştırırken, belinin kalınlığına baktı. Sonra dizlerine. Parmaklarına. Tırnaklarına. Ne kadar çirkinim.

Kapı iki kere hafifçe çaldı;

"Gelme.."dedi dalgın ve sessizce. Kendi dünyasının içinde kendisiyle nefret etmekle o kadar meşguldü ki, bunu yüksek söylemek aklının ucuna dahi gelmemişti.

Kapıyı yavaşça aralayıp başını içeri soktu Lucas;

"Brendon aradı! Seni sordu, iyi dedim. Bi isteği olursa, konuşmak isterse mutlaka beni arasın dedi.. Sen ne yapıyorsun öyle!"

Harry, Lucas'a kızamayacak kadar üzgündü. Aynadaki yansımasına baktı Lucas'ın.

Lucas içeri girip ardından kapıyı kapattı. Gerçek bir randevu söz konusu olmadıkça evde Nancy, Brendon ya da Simon olmazdı. Yalnızca Lucas ile yemek-temizlik ile ilgilenmesi gereken ve ortalıkta gözükmemesi gereken bir düzine insan.
Ama Harry'nin odasına yalnızca Lucas girebirlirdi.

"Hava buz gibi. Uzun bir şeyler giy. Üşüyeceksin."

Harry elindeki tarağı yatağın üzerine doğru fırlattı;

"Louis neden aramamış?!"diye bağırdı, ağlamamak için. "Beni beğenmemiş mi?"

Lucas dolaba yönelip uzun bir pijama çıkardı;

"Bu mümkün mü?"dedi, alaylı bir sesle. Gözüyle baştan sona Harry'i süzdü. "Seni unutmak ne mümkün?"

"Ama beni yeniden çağırmadı!"

Harry ayağa kalktı. Elindeki saç bandı ile saçlarını tepede küçük bir atkuyruğu yaptı. Dudaklarını bükerek;

"Aramadı. İstemedi. Haftasonu oldu neredeyse. Nerdeyse bir hafta olacak!"

"Adam meşgul olabilir."

Elindeki pijamayı ona uzattı ve aynanın önüne geçip kendi kıyafetlerini düzeltmeye koyuldu. Harry'nin ilk kez ilgiyi üzerinde toplayamadığı için bu ufak çaplı içsel krizi hoşuna gidiyordu Lucas'ın. Belki tüm bu şımarık 'ben benim' halleri son bulur diye düşündü.

"Hediye de hiç göndermedi. Bana çiçekler göndereceğini söylemişti."

"Bunu telafi eder, merak etme."dedi Lucas, sırıtarak. Yaklaşıp aynadan kahverengi gözlerini altında oluşan torbaları yokladı.

"Bence hepimiz elimizden geleni yaptık. Bize kızma. Sen de, harika bir gece geçti, dedin. Demek ki sıfır sorun. O zaman kuruntu bunlar."

Harry şortunu çıkarıp elindekini giydi ve yatağına doğru yürüdü. Hâlâ mutlu değildi. Biraz morale ihtiyaç vardı ama en az sevdiği arkadaşı yanındaydı. Ya da onu en az seven arkadaşı.

Ona hizmet veren insanlar dışında arkadaş olarak adlandıracağı kimse yoktu etrafında. Lucas ise hiçlik ile kıyaslandığında, katlanılabilir seviyede oluyordu.

Çiçekli yorganının altına girip gözlerini kapattı.

"Saçlarını da kurutsaydın."

Lucas umursamazca bir kaç ilgili gibi gözüken cümle daha kurup odadan çıktı.

Hazza~Larry~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin