Zayn yüzüne üst üste su çarptı. Aynadaki yansımasına bakmak istemiyordu, gözlerini akan suyun usulca girdiği deliğe kitledi. Suyun lavabonun içine damlalar saçarak akışını izledi. Sesi, kulaklarında çınlanan uğultuyu bastırıyordu.
Suyu kapadı ve derin bir nefes aldı. Başını kaldırıp aynadaki yansımasından gözlerinin içine baktı. Her geçen gün gördüğü yüzden daha çok tiksiniyordu.
Sakince suratını izledi. Çenesini, göz altlarını, yüz hatlarını, burnunu... Ne zaman nefret ettiği insanların yüzündeki şeytan onun yüzüne de taşınmıştı?
Çok seviyorum diye düşündü, Liam için. Çok seviyorum.. Neden beni istemiyor?
Liam'ın yüzüne, saçlarına ne zaman dokunsa ona tiksinerek bakıyordu sanki. Haksız sayılmaz. Son zamanlarda ben de yüzüme tiksinmeden bakamıyorum. Ama bu son beş yıldır böyleydi. Yalnızca evlendikleri ilk yıl, bunun sarhoşluğu ile başları dönmüştü. Aşık iki liseli gibiydiler. Sürekli öpüşüyor, sevişiyordular. İkisi de birbirinin en ufak kırgınlığını hissediyor, kalbini iyileştirmek için saatlerini veriyordu.
Şimdi onun istediği gibi bebek de vardı. Onun için almıştı. Asla bana kalsa bu evde bir bebek olmazdı. Asla! Her şeyi onun için yaptım. Her geçen yıl benden daha çok soğudu. Bu çok fazla. Son üç haftadır benle aynı yatakta yatmaya bile tahammülü yok.
Koltukta az önce kucağına verdiği bebek ile otururken ondan bir teslimiyet bekledi. Eski tutkulu ve aşık günlerine dönmek içindi bu hediye zaten. Ama Liam yüzünü ekşitti, kaşlarını çattı ve çekip gitti.
Ben onun sevgilisiydim. Ona aldığım bu hediyeyi seviyor. Ona olan sevgimin gerçek olduğunu çok kez kanıtladım.
Aynada yüzüne, neden istenmediğini sorgular gibi bakıyordu. Yeterli mi değilim? Aklı başka birinde mi? Zaten benimle evlenmek aklında yoktu. Babam onu her zaman Louis için düşündü. Her şeyin en iyisine biricik oğlu layıktı. Sanki o da üvey değildi, sanki o da benim gibi değildi... Zaten Louis kızlardan hoşlandığı yalanını söylemese belki evlenmezdi benimle Liam da. O da kendini bana layık görmüyordu. Belki aklı hala ondadır. Ne fark eder!? O benim. Benim oldu. Louis kaybetti. Evlenmek istiyordu aslında. Babasının ona uygun gördüğü ilk kişiyi kabul edecekti nasıl olsa. Beğendi onu! Arzuladı! Ama alamadı! Ben kazandım!
Yan odadan Liam'ın kahkahasını duydu. Başını hemen kapalı olan banyo kapısına çevirdi. Bebek ile o kadar mutlu olmuştu ki neşesini gizleyemiyordu.
Zayn'in öfke ile sıkılan yumruğu, onun kahkahası ile çözüldü. Uzun zamandır bu sesi duymamıştı. Liam'ın mutlu olduğunu bildiğinde içinde beliren huzurun nasıl olduğunu unutmuştu.
Yüzünü yeniden aynaya çevirdi. Üzerindekileri çıkardı ve baştan aşağı hepsini kirli sepetine attı. Duşa girmeyi düşündü. Daha dün yıkanmıştı ama yine de Liam belki güzel kokarsa en azından yanında yatmasına izin verirdi.
Kısa bir duş aldı, sıcak suyun altında. Sonra beline bir havlu sarıp Liam'ın odasına döndü. Burası yatak odaları değildi son üç haftadır. Zayn başka bir yatakta yatmalıydı, başka bir odada. İçeri girip dolabından geceliğini alıp çıkacaktı.
Odaya girdiğinde Liam yatakta, örtünün altına girmeden uzanmış, bir kolunu başının altına koyup yanında uyuyan bebeği izliyordu. Yüzünde sıcak bir gülümseme vardı. Gece lambasının sarı ışığı yüzüne vururken, bebeğin sarı saçlarını okşuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hazza~Larry~
Hayran KurguSimon'ın en özel parçasıydı Harry. Parlak bukleleri, ışıldayan yeşil gözleri. En güzeliydi bu şımarık çocuk. En arzu edilen. Louis için ise yalnızca ona ait olması gereken Hazza olacaktı.