4

1.7K 217 65
                                    


Ne kadar da çok insan var.

Jisoo, ilk defa yemekhaneye geliyordu. Genelde yemeklerini odasında yardımcılarından biriyle yerdi. (Doğrusu kaşık-çatal tutmayı ögrendiğinden beri yardımcılarıda pek yanında durmuyordu yemek saatinde.) Ve ilk defa Taehyung ile beraber yemek yiyecekti.

İlk defa bu kadar çok insanı bir arada görüyordu. Yemekhanede 10-15 kadar kişi vardı aslında fakat Taehyung ve yardımcıları Yeonhee ile Kyungkwan dışında kimseyle tanışmamıştı Jisoo. Henü 9 aylık hayatına bu üç kişiden başka kimsede dahil olmamıştı.

Yemek dağıtım bölümüne ilerlerken bir anda heyecanlanıp Taehyung'un elini tuttu. "Ne oldu?" Sormuştu Taehyung. "Ben.. ben heyecanlandım." Olmuştu aldığı cevap.

"Neden ki?" Diye güldü bu sefer adam. Fakat Jisoo soruya soruyla cevap verdi kısaca. "Kalabalık denilen şey bu mu?" Diye sordu işaret parmağıyla masalarda oturup yemek yiyen beyaz önlüklü çalışanları gösterirken. "Yani.. denebilir." Diye yanıtlamıştı Taehyung kızın gösterdiği gruba bakarak.

Ellerinde metal tepsilerle boş bir masaya karşılıklı geçip oturdular. Arkalarında kalan birisinin 'Bu kız da kim?' dediğini duymuştu Jisoo. O an nedensizce tuhaf hissetti çünkü herkesin onu tanıdığını fakat onun kimseyi tanımadığını sanıyordu hep. Hayatına dahil olan 3 kişi de o kendisinin kim olduğunu bilmeden önce biliyorlardı Jisoo'nun kimliğini, Jisoo nedense herkesi öyle sanmıştı. İlk defa kendisi için 'Bu da kim?' diyen birisiyle karşılaşıyordu. Jisoo kendini ona tanıtmak istedi.

"Merhaba ben K-Kim Jisoo. Sizin de adınızı öğrenebilir miyim?"

Jisoo sevimlice gülümserken kendi arasında fısıldaşan grup ve Jisoo'nun aniden arka masayla iletişim kurduğunu gören Taehyung şaşırmıştı.

"Ah.. şey, ben de Junhoe."

"Tanıştığıma memnun oldum!" Jisoo sevinçle bağırırken Junhoe ve arkadaşları onun bu tavrına şaşırmış ve tuhaf karşılamıştı. Sonuçta 20'lerin de gösteren fakat çocuk gibi davranan birisi herkese tuhaf gelirdi. Junhoe kızın zihinsel kusurlu olabileceğini düşünmüştü fakat Taehyung'la ne işinin olduğunu anlayamamıştı.

"Arkadaşlar sizin artık işinizin başına dönme vaktiniz geldi." Taehyung, Jisoo'ya gösterdiği yanın aksine ciddi ve katı bir ses tonuyla çalışanlara uyarıda bulundu. "Ama molamızın bitmesine daha 10 dakika var." Diye itirazda bulunmuştu yabancı grubun içinde ki bir kadın çalışan.

"Laboratuarda ki iş fazlasıyla acil ve sizi bekler, bölüm şefinize gerekli kağıtları verdim. Hadi!" Taehyung istifini bozmazken çalışanlar homurdanarak yemekhaneyi terk etmişti.

Jisoo, Taehyung'un sesinin renginde ki değişimi hayretle izlemişti. Kendisiyle konuşurken çok sakin ve yumuşak olurdu adam, bu ciddi ve katı hâli kızın hoşuna gitmemişti. 

Elinin üzerinde bir sıcaklık hissetti. Taehyung ekini sıkıca tutmuştu. "İnsanların konuşmalarına kulak misafiri olmak hoş değil Jisoo. Kendi aralarında konuşan insanların sohbetine direk giremezsin. Bu kabaca olur. "

"Ben sadece.."

"Ayrıca," diyerek yüksek ses tonuyla lafını kesmişti Taehyung. "Her insanla konuşamazsın Jisoo. Canının her istediğini yapacak vaziyette değilsin şuan, benden izinsiz bu şekilde davranışlarda bulunma."

Yönettiği şirkette sınırlı kişi Taehyung'un bir klon oluşturduğunu biliyordu. Belkide onu buraya getirerek hata yaptım. Diğerleri de şüphelendiler zaten. Hiç iyi olmadı bu. Diye düşünmüştü.

"Ama ben sadece.." Jisoo'nun gözyaşları çoktan akmaya başladığında Taehyung iç çekti ve yerinden kalkıp kızın yanına giderek ona sarıldı. "Sen sadece başkalarınıda tanımak istiyorsun Jisoo. Bunu biliyorum. Ama bu senin yaptığın şekilde ulu orta olmuyor. İnsanlarla iletişim kurmanında kuralları vardır."

"Kurallar, kurallar.." Jisoo tekrarlardı çaresizce. "Her şeyin çok fazla kuralı var ve ben hepsini aklımda tutamıyorum."

Taehyung kızın gözyaşlarını sildi usulca. "Ezberlemeye çalışma, öğrenmeyi dene. Ve her öğrendiğinede hemen uygulamaya geçirmeye çalışma." Ona iyi hissettirmek için kızın alnına bir öpücük kondurdu. "Yemeğimizi yiyelim. Daha sonra seni dışarı çıkaracağım. Biraz birlikte gezelim."

"Bahçeye mi gideceğiz?" Jisoo'nun dışarısı olarak bildiği tek yer ana binanın arka bahçesiydi.

"Hayır güzelim. Daha güzel ve ferah yerlere.. tüm insanlığın olduğu.. kendini özgür hissedeceksin. Ama önce yemek."





Bu hafta içinde bir bölüm daha atma planım var. Olaylar şuan yavaş gelişiyor ama bunlar olması gereken şeyler. Manyak planlarım var bu kurguya abiii




clon ☸ vsoo ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin