11

1.1K 149 112
                                    


Kim Jisoo, Taehyung'un biricik aşkı. Sevgisine sahip olmak için her şeyinden ödün verdiği, çok büyük risklere girdiği yegâne kadın. Taehyung ikinci kez yenilmeyi kaldıramazdı. Jisoo'ya kavuşmaya bu kadar yaklaşmışken, ikinci kez kaybetmeyi göze alamazdı.

"Jisoo, ona inanıyor olamazsın! Sem benim her şeyimsin. Beni seviyorsun değil mi? Beni çok seviyorsun değil mi? Aynı benim seni sevdiğim gibi. Ben senin kılına zarar gelsin istemem, ona inanmıyorsun değil mi?"

Taehyung, Jisoo'nun başını elleri arasına almış ve alınlarını birbirine yaslamıştı. Jisoo ise adamın kapanı andıran kollarından kurtulmaya çalışıyordu. "Bırak beni Taehyung, yalvarırım bırak!"

Etraflarında yoğun bir koşuşturmaca ve bağırışlar vardı. Öte yandan Taehyung aynı cümleleri tekrar ediyordu. Jisoo'nun ona aşık olduğuna inanmak istiyordu aynı kendisinin Jisoo'ya aşık olduğu gibi.

"Beni seviyorsun Jisoo. Beni sevi-"

"Bırak! Sevmiyorum seni! Bırak dedim!"

Jisoo can havliyle kendini Taehyung'un kollarından kurtardığında, Taehyung hiç beklemeden parmaklarını kızın boğazına sarmıştı. "Sen sadece beni sevebilirsin."

Kısa bir süre, belki de birkaç saniye o şekilde kaldılar fakat bu, uzun zaman önce, aynı lunaparktaki tünelde olduğu gibi Jisoo'nun gözleri önünde farklı bir anının canlanmasına yetmişti.

Eski bir istasyonda gibiydi yine. Karşısında Taehyung vardı. Onun parmaklarını boğazında hissediyordu. "Beni sevseydin bu kadar incinmezdin." Dediğini duyuyordu. "Beni sevseydin bunu yapmak zorunda kalmazdım. Elveda sevgilim."

Jisoo çığlık attı. Taehyung hızla ellerini kızın boğazından çekmişti. Çığlık bulundukları sokak boyunca yankılanmış ve yangın dumanları, yardım çığlıkları ve itfaiye sirenleri ardında kaybolup gitmişti.

"Jisoo özür dilerim!" Taehyung kıza sarılmak için uzanmıştı fakat kolları Jisoo tarafından reddedildi. "Uzak dur benden, sen normal değilsin!"

"Jisoo, ben sadece.."

Sadece buradan uzaklaşmak istiyordu, ondan kaçmak istiyordu Jisoo. Tüm bu bilinmezlik perdesinden de Taehyung'un dengesiz tavırlarından da çok yorulmuştu. Artık buna bir son vermek istiyordu. Gerçekte kim ve ne olduğunu öğrenmek istiyordu.

"Ben kimim Taehyung? Neyim ben? Beni nasıl klonladın? Bana gerçekleri anlat!"

"Jisoo ben.. ben sadece-"

"Sen sadece ne?! Söylemesi bu kadar zor gelecek ne yaptın bana itiraf et!"

"Ben sadece çok sevdim-"

"Bu sevgi değil! Dengesiz tavırların sevgiden başka her pislikle uyuşuyor! "

Jisoo uzaklaşacak oldu fakat Taehyung izin vermemişti. "Bırak da biraz nefes alayım! İki dakika uzak dur benden!"

"Şu durumda benden uzak duramazsın! Yakınımda durmalısın Jisoo! Tehlikedeyiz!"

"Hayır." Demişti Jisoo sinirli bir şekilde gülerken. "Tehlikede olan ben değilim, sensin. O beni senden kurtarmak istiyor, yani hedefi sensin. Beni rahat bırakıp kendini kollasan iyi edersin Taehyung."

Taehyung cevap vermek için hazırlanıyordu ki polislerden birisi yanlarına yaklaştı. "Burada duramazsınız. Uzaklaşmalısınız."

"Şimdi gidiyoruz." Taehyung Jisoo'nun elinden tutup hızla ara sokaklardan birine girdi. Jisoo ise sadece kim olduğunu düşünüyordu. Gerçek kimliği neydi? Gerçekte Jisoo nasıl birisiydi? Anladığı kadarıyla önceden bambaşka bir hayatı vardı ve bu hayat hiç de hoş olmayan bir şekilde sonlanmıştı. Önceki hayatını sonlandıran kimdi? Onu kurtaracağını söyleyen adam kimdi? Jisoo'nun kafası sorularla öyle boğuşuyordu ki en sonunda dayanamadı ve yere dizlerinin üstüne çöküp ağlamaya başlamıştı. Onu kolundan tutan Taehyung'da eş zamanlı olarak durmuştu.

"Neden ağlıyorsun Jisoo?"

"Bir de soruyor musun?" Demişti hıçkırıkların arasından. "Neden ağlıyor olabilirim acaba Taehyung? Aklımla dalga geçme benim!" Burnunu çektikten sonra devam etti,  "Çok bunalım, çok yoruldum. Kim olduğumu bilememekten, sürekli sana itaat etmekten ve kendime ait bir kimliğimin olmamasından! Anladın mı şimdi neden ağladığımı?"

Taehyung, Jisoo'yu kendine çekip dudaklarına ulaştı, yavaşça ve nazikçe onu öpüyordu. Ellerini kızın yanaklarına yerleştirdi ve Jisoo'nun alt dudağını emmeye başladı. Ayrıldıklarında nefes nefeseydiler.

"Seni seviyorum Jisoo. Ben her şeyi seni sevdiğim için yaptım."

O esnada yüzlerine yansıyan keskin bir araba farı ikisininde gözlerini kamaştırmıştı.








clon ☸ vsoo ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin