18.Bölüm

66 12 23
                                    

1 Hafta Sonra

Sinsice karşısında sihir zoru ile diz çökmüş durumda olan Star ve Marcoya bakar...

Star. Artık bitti Orion bu işe yaramayacak!

Orion. Neden bahsediyorsun yıldız?! Ben kazandım!

Star suratına uzun zamandan sonra ilk kez bir gülümseme getirir.

Star. Henüz değil..

1 Hafta Önce

Star. Zaman tükendi.. Artık harekete geçsek iyi olacak. Benim kahvaltıya ayıracak zamanım yok.

Marco. Peki diğerleri? Onlara ne diyeceksin? Onlar ailen ve bu onları daha fazla telaşlandırmaktan başka hiçbir işe yaramayacaktır.

Star. Anlamıyorsun değil mi? Bu artık onları çoktan aştı. Bu iş hepimizi aştı. Ya boyun eğeceğiz ya da bir kahraman gibi karşı geleceğiz. İkisini yapmak içinde zamanımız yok.

Bunun ardından ikisi de birbirlerine bakmakla yetinmişti. Marco üzgün suratını düzeltti ve sessiz kaldıkları 30 saniyeden sonra ilk kelimesini söyledi.

Marco. Kahvaltıya inmeliyiz.

Star. Marco! Beni dinlemiyor musun?

Marco. Sen Star Butterfly'sın. Bu işi çözebilirsin. Bizim yardımımız olsa da olmasa da ama önce kahvaltı yapmalısın.

Star bir şey demese de sevgili Marco sunun yüzüne tatlı ve dolu bir gülümsemeyle bakar. O kadar bunalmıştır ki artık... Hâlâ sevgi dolu ve seçimleri birer felaketle sonuçlanan ergenlerden olduğunu tamamen unutmuştur. Usulca Marcoya sarılır ve dolu gözlerinin azda olsa boşalmasına izin verir. Marco'da şimdi ona sarılıyordur. Bu tatlı anı Moon bozar.

Moon. Çocuklar kahvaltı hazır.

Star. Geliyoruz.

Yine usulca Marco'dan ayrılır ve bir şey demeden aşağıya iner. Ne zaman konuşsalar işler içinden çıkılmaz bir hal alıyordur çünkü. Marco'da peşinden giderken içindeki o çocuğu yeniden hissettiğini kimseye söylememek için kendine söz veriyordur.

********
-Cielo-

Soluk renkli, pis, korkunç bir sokağa girerken ikinci kez düşündü. Bütün bunlarla uğraşmaya gerçekten değer miydi? Hem de sadece Orion için. O değmeyeceğini düşünse de yanında buna binlerce kere değer diyen biri vardır ki... Onun bu tatlı özgüvenine karşı yapabilecek hiç bir şeyi yoktur.

Polaria. Gelmene izin verdim bari dikkat çekme. Ona kızgınca bakarak Her önüne gelen gangstere el sallama. Kime diyorum ben alo? Ah Ephonie bazen beni deli ediyorsun.

Ephonie. Ne var? Onlarda insan. Ayrıca sadece merhaba diyorum.

Polaria. Onlar gangster. Kafanı uçurabilirler, ayrıca şu kapüşonunu geri kapat! Beyaz saçlarınla zaten yeterince dikkat çekiyorsun.

Ephonie kapüşonunu kapatırken hâlâ insanlara el sallamayı ihmal etmiyordu. Polaria ise kızgınca bakışlarını üzerinden ve el salladığı adamların üzerlerinden çekmiyordu. Biraz daha bu karanlık, dar ve korkunç sokakta zaman geçirirler ise solunda tuttuğu kılıcını çekmekten kendini alıkoyamayacaktı. Sessizce yoluna devam etti. Sağda yerde içmekten kafayı bulmuş ve kendi kendine konuşan yaşlı bir adamı geçtikten sonra sola döndüler. Şimdi girdikleri sokak solda eski bir binanın kapısının önünde pis ve kırık bir camdan içeri bakan birkaç erkek dışında boştu. Yüzlerine bakmadan ve başlarını sağ tarafa eğerek -bir yandan da kardeşinin ellerini mümkün olduğunca aşağıda tutmaya çalışıyordu- yanlarından geçtiler. Adamları 3 bina geçmişlerdi ki Polaria aniden durdu ve sağdaki çıkmaza girdi. Ephonie ise sadece hızına yetişmeye gayret etmekle yetindi. Çıkmazın sonuna geldiklerinde karanlıkta beliren iki kırmızı göz onları selamladı... Onlar çıkmazda ki kırmızı gözlü yabancı ile konuşurken kendilerinden birkaç adım uzakta olan Matteo ve kaptanda onları izliyordu. Böyle bir sokakta iki prensesin tek başlarına gezmelerine izin vermeyecek kadar centilmenlerdi. Birazda tedbirli tabi...

Star Vs The Forces Of Evil Zamanın Elleri 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin