Star Vs The Forces Of Evil Zamanın Elleri 2

4.Bölüm

#Zamanın Elleri (2/2)

Bir dakika ne...? Bu mümkün müydü? Usulca kızların kollarından sıyrıldım ve şuan tam önünde duran, hala sapasağlam duran, yerinden bir santim bile oynamamış Zamanın Ellerine baktım. Bu nasıl mümkün olabilirdi ki?

Star. O... Hala nasıl sağlam?

Royel. Biz de bilmiyoruz. Yeniden kullanmak tehlikeli olabilir bu yüzden bunu denememek en iyisi.

Marco. Hadi gidelim buradan.

Etrafıma bakındım. Her yer harabeye dönmüştü. Bir tek o, bir tek eller sağlamdı. Marco haklıydı. Buradan gitmek en iyisiydi. Bu lanetli yerde daha fazla durmamak en mantıklısıydı. Marco'nun elini tuttum ve boyut açabileceğimiz ilk noktaya dek yürümeye koyuldum. Şimdi hep birlikte yürüyorduk. Şaka bir yana buradakiler, onlar arkadaşım, hatta buradaki ailem olmuşlardı. Eğer ölseydim onları da bir daha göremeyecektim. Tek tek onları inceledim. Herkes hayatta olmamın bir mucize olduğunu, bu duruma nasıl geldiğimizi, Ellerin neden bir alan hasarı gönderdiğini ve en önemlisi hala nasıl hayatta olduğumu tartışıyordu. İşin garip yanı, bunu bende merak etmiyor sayılmazdım.

♡♡♡♡♡♡

Bu sırada sarayda cevap bekleyen sorular, meraklı gözler, heyecanlı aile bireyleri Kraliçe Pandora'nın yapacağı açıklamaları bekliyordur. Onun ise tek derdi kardeşini görmektir. Az sonra Kraliçe Pandora Orion ve Alice'in yanına girmek için hazırdır. Derin bir nefes alır ve içeri girer. Orion annesinin elini tutmuş tekli koltukta oturuyordur. Alice ise henüz uyanmamıştır.

Kraliçe Pandora. Daha iyi görünüyor.

Orion. Sen ve senin pisliklerin olmasaydı en başından... En başından böyle olmayacaktı.

Kraliçe Pandora. Üzgünüm Orion, ben hata yaptım-

Orion. Evet, sen bir hata yaptın, hepimiz yandık. Senin hatan yüzünden her şey mahvoldu. Sen bir hata yaptın, annem bu hale geldi. Sen bir hata yaptın, ben... Bu hale geldim. Belki sen bir hata yapmasaydın, o zaman her şey farklı olabilirdi. Belki o zaman kimse yanmazdı. Günahlarınla gurur duy Kraliçe Pandora Butterfly.

Bunu söylemesinin ardından arkasına bile bakmadan gider. Ancak Kraliçe Pandora yine de ona kızamıyordur çünkü haklı olduğunu bütün yüreği ile biliyordur.

♤♤♤♤♤♤

Star. Marco? Gerçekten ölseydim ne yapardın?

Marco. O zaman bende ölürdüm Star. Sensiz bir dünya hayali bile kuramam.

İyiden iyiye koluna yapıştım. Yolu yarılamıştık. Az kalmıştı.

Polaria. Bir yolda ilerlemenin en iyi yolu nedir biliyor musunuz?

Marco. Nedir?

Polaria. Korsan hikayeleri dinlemek!

Esterelia. O halde aramızda korsan olmaması güzel.

Polaria. Ben biliyorum, size anlatabilirim.

Star. Tabi, duymak isterim.

Polaria. Tamam başlıyorum... "Gökyüzü ve denizin aynı renk olduğu sularda, gövdesi bir kibrit kutusu kadar küçük, yelkeni bir kelebeğin kanatları kadar ince ve zarif, mürettebatı ise en irisi bir uğur böceğinden küçük olan korsanlarla dolu bir korsan gemisi varmış. Bu korsan gemisi o kadar küçük o kadar küçükmüş ki, azıcık yağmur yağsa yağmur damlaları bile geminin alabora olmasına neden olabilirmiş. Rüzgar biraz şiddetli esse, gemicik tıpkı bir uçak gibi havalanıp bir süre havada gidermiş tekrar denize inebilmesi için rüzgarın dinmesi gerekirmiş. Bir de dalga varsa, gemiciğin kaderi Küçük Korsan Kaptanın azmine ve çabasına kalırmış. Kaptan küçükmüş, ufak tefekmiş ama akıllımı akıllıymış. Her seferinde bir yolunu bulup gemiyi ve mürettebatı sağ salim çıkarırmış dev dalgalardan, korkunç fırtınalardan...