Are You Real?

13

Lan ben aşk yapacaktım en son

Nasıl buralara geldim?

•°•°•

(YAZARIN ANLATIMINDAN)

SON 9 GÜN

∆∆∆

Min-Seo elindeki eldivenleri iğrenerek çıkarıp çöpe atmıştı. Bu, bulduğu 4. fare idi. Her defasında ölü olarak buluyordu ve kaynağının nereden geldiğini bilmiyordu.

İki gündür evinde ne elektrik ne internet ne de şebeke çekiyordu. Ve Min-Seo evde ruh gibi geziniyordu. Evin çeşitli yerlerinden ses gelse bile umursamıyordu.

Sahi, neden umursamıyordu?

Korkması gerekirdi oysa ki...

Min-seo korkak bir kızdı ama hep cesur davranırdı. Herkesten saklardı. Belki de yine o saklama girişimine girmiştir? Evinde ondan başka kimse(!) yoktu ama belki de o böyle istemiştir?

Min-Seo kahve içmek için cezve arıyordu. Min-Seo kahve delisiydi ve en az beş tane cezvesi vardı. Neredeler diye düşünüyordu Min.. Hava neredeyse kararacaktı ve o karanlıkta tek başına kalacaktı.

Korkunun kendisini ele geçirmesine izin vermeden mutfakta cezveyi aramaya devam etmişti Min-Seo.

Aniden yukarı kata çıkan merdivenlerden gelen seslerle o tarafa döndü. Şaşırtıcı bir şekilde yine korkmamıştı.

Merdivenlerin başına rahat adımlarla gitti ve cezvelerin basamaklardan düşüşünü izlemeye başladı. Olduğu yere oturdu ve çıkan gürültüyü dinledi.

Saçma bir şekilde bu gürültü o kadar çok hoşuna gidiyorduki, elindeki açık kahve paketini dahi unutmuştu. Dikkatli bakışları merdivenlerin sonuna bir türlü gelmeyen cezvelerde geziniyordu. Bu yavaşlığa katlanamayarak hızla oturduğu yerden kalktı ve 2. basamaktan düşmek üzere olan cezvelerden bir tanesini alıp mutfağa gitti. Yerler toz kahve doluydu ve o, bunu bile umursamıyordu.

Çok mu umursamaz olmuştu Min-Seo?

Yoksa buna zorunlu mu bırakılmıştı?

Cevabı o bile bilmiyorken bizim bilmemiz garip olurdu, öyle değil mi?