8- Geleceği Yansıtma

242 80 5
                                    

Yavuz bey ellerini başımdan çekip karnıma yerleştirdi.

Karan"Baba!"

Neye kızıyordu o? Elimi göbeğim de tutması normaldi.

Yavuz beye baktığımda o ellerini biraz daha aşağı indirmişti. Eleri göbeğinin alt kısmındaydı.

Bu sefer uzun sürmedi. Ellerini vücudumdan çekti ve gözlerini eski hale getirdi.

Salondaki herkese kısa da olsa bir bakış atmıştı. En son Karan ve bana baktığında meraklanmadan edemedim.

Yavuz"Hamilesin."

.................

Ne?

Ne demişti o?

Uzandığım yerden doğrulup oturdum.

Bakışlarım irileşirken Karan'a çevirdim. Kızgın bakışlarını babasından çekip bana çevirdi.

"İmkansız bu. Hayır, olamaz. Yanlış anlamışsınızdır!"

Yavuz"Dolunay karnında bebek var. Odaklanırsan hissedebilirsin."

Böyle bir şeyin olması imkansızdı. Karan benim gibi şaşırmıştı, hatta sadece benim gibi değil salondaki herkes gibi. Kimseden ses çıkmıyordu. Kıyamet öncesi sessizlik...

Yavuz bey'in dediğini yapıp vücuduma odaklandığım da ağlamaya başladım.

Çünkü orada olduğunu hissediyordum.

Bunun olmasına ihtimal bile yoktu. Yanlış anlaşılma olmalıydı. Evet, öyle olmalıydı.

Babam"Seni kimse benim elimden alamaz!"

Karan'a saldırmıştı. Ben şaşkınlıktan yerimden bile kalkamıyordum. Babam, Karan'ı duvara yaslayıp yüzüne yumruklarını geçirmeye başladı. Yavuz bey ve Berk onu çekmeye çalışıyordu.

Ben. Ben ise dolan bakışlarımı ayaklarına çevirdim. Yanıma annem oturmuş, bana sarılıyordu.

Herkes bir şey yaparken ben sadece şaşkınlıkla yere bakıyordum.

Yavuz bey yeteneğiyle muayene etmişti. Yanlış olma ihtimali var mıydı?

Biz Karanla hiçbir zaman beraber olmamamıştık, bu imkansızdı. Ondan başkası hayatımda yoktu, sadece o vardı ve onla hiç birlikte olmamışken şuan nasıl hamile olabilirdim ki?

Babam"18 Yaşında o! Sadece 18 yaşında! Nasıl yaparsın lan bunu!?"

Sözlerle ağlamam şiddetlenirken diğer tarafıma Selda hanım oturmuştu. Elini sırtıma koyduğunda, yerden bakışlarımı kaldırdım. Selda hanıma baktım.

"Bu imkansız. Bunun olması imkansız."

Onun omzuna başımı yasladım.

Selda"Seni yukarıya çıkaralım."

İkisi beni kaldırdığında bakışım bir saniyeliğine de olsa ona kaymıştı.

Duvara yaslanmıştı. Babam melez yüzünü ortaya çıkarmıştı. Karan'a doğru gitmeye çalışıyordu ama Berk ve Yavuz bey onu tutuyordu. Bunlar Karan'ın umurundaymış gibi durmuyordu. Yüzündeki yaralar kapansa da kanlar duruyordu. Bakışları donuk bir şekilde yerdeydi.

Annem"Hadi Armina." Bana söylendiğinde peşinden gitmek için adımımı atmıştım ama babamın sesiyle durmuştum.

Babam"Yürü gidiyoruz!"

Melez yüzü hala ortadayken bana dönmesiyle biraz olsu korkmuştum. Gidersek Karanla beni bir daha görüştürmezdi. Düşüncesiyle bile endişe etmiştim.

Sır Açığa ÇıkıyorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin