1- Melez

1.1K 105 11
                                    

Bu kitap Sır'ın 2.kitabıdır.

Eğer ilk bu kitaba geldiyseniz sayfamdan 1.kitabı bulabilirsiniz.

...................

Hayatım değişmişti. Bu değişimin iyi mi kötü mü olduğunu bilmiyordum. Hiçbir şeyi kafamda netleştiremiyordum. Artık ailem benim kim olduğumu öğrenmişti. Ne tepki vermem lazımdı bilemiyordum. Donmuş kalmıştım. 

Ben kimdim ki?

Vampir yurdunda büyüyen annesiz babasız Dolunay mı yoksa Melez Armina mı?

Kimdim ben?

Küçükken anne babamın olmayışıyla sürekli ağlayıp dururdum. Neden benim ailem yok diye yurt müdürlerine şikayet ederdim. Arkadaşlarım aileleriyle vakit geçirdikçe ben onları uzaktan izler dururdum. Beni yetiştirebilen bir ailem yoktu. Bunun suçunu hep başkalarında aradım. Anne ve babama kızamazdım ama büyüdükçe işler tersine gitmeye başladı. Bu sefer suçladığım kişiler yabancılar değil, anne ve babamdı. Beni bıraktıkları için onları suçladım. Acımı dışarı göstermeyip hep içimde yaşadım. Yeri geldi onları bulmak istedim, yeri geldi onların beni bulmaması için uğraştım. Şimdi ise onca yıl geçip gitmişti. Babam beni bulmuştu.

Annem neredeydi? Gelmemiş miydi yoksa gelememiş miydi? Kendisi kurttu büyük ihtimal şu an dönüşüyordu.

Babam. Şu an ne hissediyordu? Beni bulduğu için seviniyor muydu?

Daha fazla ona bakamadım. Karan destek vermek istermişçesine kolumu sıktı. Vücudum her saniye daha da acı çekiyordu. Bu kadarını hiçbir zaman tahmin bile edemezdim. Acıdan dolayı dişlerimi sıktım. Babamın bize doğru geldiğini ayak seslerinde duyabiliyordum. Birkaç hızlı adımda yanıma ulaşmıştı. Hemen diğer yanıma yere çöktü.

Babam"Armina" sesi titriyordu. Ellerini  bana uzattığında Karana daha da yanaşıp istemediğimi belli ettim.

O sırada Yavuz bey ve Berk gelmişti. Babam daha hızlı olduğu için herkesten önce gelebilmişti.

Kafamı Karanın göğsüne yasladım.
Acı artmaya başladığında  dişlerimi sıktım. Ağzımdan inleme kaçmıştı.

Şiddetli acı kendini gösterdiğinde çığlık attım. Vücudumdaki her yerin aynı anda acıması nasıl mümkün olabilirdi?+

Bu öyle bir acıydı ki anlatılmıyordu. Vücudum yanıyor her saniye artan acıya baş gösteriyordu. Daha ne kadar dayanabilirim bilmiyorum. Hatta dayanabilir miyim onu bile bilmiyorum. Bu ölüm acısıydı. 

"Dayanamıyorum lütfen durdurun şunu!"

Karanın dudaklarını saçımda hissettim. Bana destek olabilecek, güç verebilecek her şeyi yapıyordu. Benim gibi acı çekiyordu sevgilim.

Babam"Acını biraz olsun geçirebilirim."

Onu duymamış gibi yaptım. Her ne kadar acının geçmesini istesem de ondan da yardım istemiyordum.

Karan"Nasıl olacak?"

Babam"Bana ver."

Ellerini bana tekrar uzattığında kafamı iki yana salladım.

Karan"Dolunay hadi. Bedenin helak oldu. Biraz acın dinsin, lütfen."

Haklıydı. Gururum vardı evet ama acı o kadar şiddetliydi ki sanırım kabul edecektim. Gözlerimi açtım. Karanın gözlerine baktığımda dolduğunu gördüm. Elini kaldırıp yanağımı sildiğinde gözlerimden yaşların aktığını anladım. Hayır ağlamıyordum. Acı sadece vücudumda değil her yerimdeydi ve bu yüzden gözümden yaş akması normaldi. Başımı göğsünden kaldırdığımda Karan geri çekildi. Babam elini kaldırıp bana uzattığında tedirginlikle ona baktım. Hayır istemiyordum ama başka çarem kalmamıştı. Babam diğer yanımdan beni göğsüne çekti. Kollarını kısa bir an bana dolayıp başıma öpücük kondurdu. Sonra ellerimi elleri arasına aldı.

Sır Açığa ÇıkıyorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin