9- Şifa Öpücüğü

231 67 4
                                    

Koşmaya başlayacağım sırada başımın dönmesiyle önümdeki ağaca tutundum.

"Bize katıl"

"Katılmayacağım!" Bağırmama engel olamamıştım. Başım çok acıyordu. Ses ormandan değil zihnimin içinden geliyordu.

Melezlerin zihinlerine gidemiyorlardı ama sanırım bu sefer başarmışlardı.

............................

"Katılmayacağım!" Bağırmama engel olamamıştım. Başım çok acıyordu. Ses ormandan değil zihnimin içinden geliyordu.

Melezlerin zihinlerine gidemiyorlardı ama sanırım bu sefer başarmışlardı.

Hepsi aynı anda bağırdığında çığlığıma engel olamadım. Hem onların sesiyle hem kendi çığlığım sayesinde kulaklarımdan kan akmaya başlamıştı. Ellerimi başıma götürüp bastırmaya çalıştım. Bu biraz olsun acıma iyi geliyordu.

Sesler devam ettiğinde dayanamayıp yere dizlerimin üstüne düştüm. Melez yüzüm, tırnaklarım kendiliğinden ortaya çıkmıştı. Acının geçmesi için tırnaklarımı başıma saplayacağım sırada birisi tarafından çekilmişti. Hızla bana sarıldığında kokusundan Karan olduğunu anlamam uzun sürmedi.

Karan"Aklımı yitirecektim! Nasıl çıkarsın dışarıya!"

Onun gelmesiyle geçen acıya mı şaşırsam yoksa sabahtan beri neler olduğuna mı şaşırsam bilemedim. Acı çekiyordum ama neden bilmiyorum. Gitmediğim yerlerde uyanıyorum ama neden bilmiyorum. Fazlasıyla yorulmuş ve bunalmıştım. Gözyaşlarım akarken Karan'a sıkı sıkı sarıldım.

Babam"Bir çekilsen de neyi var baksak artık!"

Onun sesini duyduğumda gözümü açtım. Babam ve annem de buradaydı. Karan geri çekildiğinde hepsine teker teker baktım.

"Ben buraya nasıl geldim?"

Annem"Bizim onu sana sormamız lazım Armina. Bir uyanıyoruz yoksun. Çığlığını duyup geliyoruz ve bu haldesin." Yüzündeki endişeyi es geçtim ve dediklerine odaklandım.

Benim burada geldiğimi onlar bile bilmiyordu. Babam beni kucağına aldığında "Gerek yok," desem de beni dinlemedi. Yaşadıklarımın yorgunluğuyla kafamı babamın omzuna koydum.

Beni eve kadar taşımasına izin verdim.

Karan'ın ailesinin evine geldiğimizde beni salona bırakmıştı. Annemin getirdiği kan torbasını içerken bir yandan soruları cevaplıyordum.

Birkaç dakika içinde kapı çalındığında Berk büyüyle açmıştı. Evet, bu onun hobisiydi.

İçeri geçen günlerde beni kurtaran çocuk girdiğinde kaşlarım istemsizce çatıldı.

Ayaz"Herkese merhaba, beni arıyormuşsunuz?"

Yavuz"Konuşmamız gerekenler var, otursana."

Bakışlarını herkesin üzerinde gezdirdi. Benim tam karşıma oturduğunda gözlerimiz kesişti.
Yanıma oturan Karanla birlikte ona baktığında ben konuşulacak şeyleri bekliyordum.

Yavuz"Aralarında kaç tane büyücü var?"

Ayaz"Bir veya iki."

Yavuz"Tanıyor musun?"

Ayaz"Hayır. Duyduğuma göre birkaç öğrenci kayıpmış, bu daha hiç bir şey. Önleminizi almazsanız okulların yarısını süreye kaptırırsınız."

Bu söylediğinde ciddi miydi? O kadar tehlikeli olduklarını bilmiyordum. Bu kadar kayıp verirsek bunun sonu iyi olmazdı. Hem sürü daha da büyümüş olacaktı ve bunun sonu olmazdı.

Sır Açığa ÇıkıyorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin