Resmen bittik

84 8 64
                                    

Sena Şener - Ölsem

-------

simgevural:🌹❤ @alpaykandemir

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

simgevural:🌹❤ @alpaykandemir

105 beğeni

yigitozturk: Yine ne yaptı da affettirmeye çalışıyor kendini
  •alpaykandemir: Ben normalde de çiçek alıyorum bir kere
  •yigitozturk: At yalanı
  •alpaykandemir: Kalbimi kırıyorsun ama
  •eceozturk: Az bile yapıyor, hak ediyorsun
  •alpaykandemir: Sen de mi brütüs
  •yigitozturk: Aferin ikiz
  •simgevural: Bir dahakine yorumları kapatacağım böyle giderse, grupta bile bu kadar konuşmuyorsunuz

alpaykandemir: Sevgilimi üzeni fena üzerim ayağınızı denk alın
  •eceozturk: Gözlerim kanasaydı da şu salak yorumu görmeseydim
  •simgevural: @alpaykandemir üzen sen olma da yine
  •yigitozturk: Sesi buraya kadar duyuldu ovvv
  •alpaykandemir: Birazdan senin kafanın kırılma sesi de duyulacak hiç merak etme

*******

Bulut'tan

Saat sabahın beşiydi ve ben gece boyu düzgün uyuyamadığım için yine buraya gelmiştim. Alesya'nın mezarına. Kendimi buraya gelmekten asla alıkoyamıyordum, gelip sadece mezar taşında yazılı isme bakıyordum. Asla gerçek olduğunu kabullenemediğim, yediremediğim yazıya. Alpay'ın gelişinden sonra kafam daha da çorbaya dönmüştü. Ona hislerimi asla anlatmamalıydım.

Cebimdeki titreşimde daldığım düşünce selimden kurtulup telefonumu çıkarttım. Polis arkadaşım Mete arıyordu. Bu saatte?

"Ne oldu?"

"Bu saatte aradığım için üzgünüm Bulut. Bugün bir yere mi gideceksiniz çeteyle?"

Her şeyden haberi vardı zaten bana bu kaynakları her türlü bilgiyi sağlayan o olmuştu. Hiçbiri resmi kayıt olmadığı için onun işine yaramıyordu ve o da en azından işe yarar bilgi alıp çeteyi batırmak istiyordu haklı olarak.

"Evet, dün Atakan Bey özel emir gönderdi herkese gece geç saatlerde. Ne olduğundan kimsenin haberi yok."

"Neden bana söylemedin?"

"Ne olduğunu bilmediğim için boşuna heveslenme diye söylemedim. Senin nereden haberin oldu."

"Gerizekalı, adam aylardır birisinin peşindeymiş, onu bulmuş. Onun evine gideceksiniz."

"Kim ki bu?"

"Bilmiyorum, ev özel yapılmış kimin üzerine kayıtlı olduğu da belli değil."

Daha fazla sakin kalamayacağımı anlayınca oturduğum mezar başından kalkıp uzaklaşmaya başladım oradan. "Ne saçma iş bu? Ne demek kimin evi olduğu belli değil? Hem sen bunları nasıl öğrendin?"

"Konuşmayı acil yaptığı için kendi şirketinde değil bir restorantta yaptı, ben de ne olur ne olmaz diye masasının altına ses dinleme cihazı koymuştum öncesinde. Bu kadar önemli bir konuşma yakalayacağımı bilsem daha önce dinlerdim."

"Ev peki? O ne alaka?"

"Birden fazla kişinin üstüne kayıtlı. Her belgede farklı isimler kullanılmış, inan resmi kayıtlardan nasıl geçebilmiş şu an hiçbir fikrim yok. Bizim merkezdeki çocuklara göndereceğim şimdi onlar bulurlar bir şey kesin."

"Kimi bulmaya çalıştıklarını öğrendin mi? Kimin peşindelermiş?"

"İsim kullanmadı ama o kişiye çok sinirli olduğunu söylediğini duydum. Sanırım oğlunu kaçırmış."

Egemen mi kaçırılmıştı? Kimin ondan haberi vardı da kaçırmışlardı ki?

"Bana o adresi yollasana."

"Saçmalama, Atakanlarla gitmen bile çok tehlikeli olacak."

"Merak etme bir şey yapmayacağım sadece ne olduğuna bakacağım. Uzaktan. Hadi at sen bana adresi."

"Peki mesaj atacağım ama dikkatli ol, sakın çok yaklaşma."

"Tamam."

Telefonu kapatıp arabaya bindim. Şirket daha ilk günden araba hediye etmişti. Gerçi kesin takip cihazı vardı bunun, o yüzden bununla oraya gidemezdim. Yine de en azından yolun çoğunu gidebilirdim.

Mete'nin verdiği adrese vardığımda nefes nefese kalmıştım, hem ormanlık bir alandaydı hem dikti konumu hem de bulmam gerçekten zor olmuştu. Etrafta da kimseler yoktu ki birine sorayım.

Evi görüp yaklaşmışken etrafında korumaların dolu olduğunu fark ettim. Pekala bunu atlatabilirdim, yani sanırım. En azından deneyecektim.

**********

Alesya'dan

Egemen'le oyun oynayan Sefa'ya baktım. Gerçekten çok iyi anlaşmışlardı hatta Egemen artık o kadar kabus görmüyordu ve en büyük sebebinin Sefa olduğuna eminim.

"Evet sen şimdi bu yapbozu bitir biz ablanla konuşup sana kahvaltı hazırlayalım tamam mı aslanım?"

Dediği şeyle şaşırsam da bir şey demeden odadan çıktım. Kahvaltıyı hazırlardım ben zaten o niye geliyordu ki?

"Konuşmamız gerekiyor anlamışsındır zaten."

Ah tabii bu yüzden istemişti, aklım nerdeydi benim?

"Geceleri tek kabuslar görenin Egemen olduğunu sanıyordum ama sen de görüyomuşsun."

Geceleri kabus görüyordum ama nasıl haberi olmuştu onun? Egemen mi söylemişti yoksa?

"Üstesinden geliyorum şu anda bir sorun yok."

"Alesya kabuslar gerçek değildir bu yüzden sorun teşkil etmezler farkındayım fakat beni asıl endişelendiren.. gerçekler. Fransa'da neler yaşandığını hala tam anlamıyla bilmiyoruz, farkındayım anlatmak istemiyorsun ama neler olduğunu bilirsek sana daha rahat yardımcı olabiliriz."

Kendi açısından çok haklıydı farkındayım ama o zamanı düşünmek bile korkmama yetiyordu. Tüm yaşanılanları nasıl anlatacağımı bilmiyordum ki ben.

"Haklısın, bana biraz zaman ver olur mu? Hazır olunca hepsini anlatacağım."

Kafasıyla onaylar "Peki. Tamam."

Konuşmamıza devam ederek mutfağa gelmiştik ki birden bir gürültü duyulmuştu evde. Sanki bir şeyler devrilmişti.

İkimiz de önce birbirimize sonra da sesin geldiği yöne bakıp hızlıca oraya koşmuştuk. Egemen'e bir şey mi oldu korkusundan hemen yanına gitmiştim ama o hala yapbozunu yapıyordu. Daldığı için sesi de duymamış gibi gözüküyordu.

O zaman bu ses Egemen'den çıkmamıştı. Kimden çıkmıştı peki? Yoksa evde biri mi vardı?

"Alesya, eve biri girmiş fakat geri kaçmış."

İşte şimdi bitmiştik. Gerçekten bitmiştik.

------

Dün bitiremedim çok özür dilerim bir işim vardı bugün bitirdiğim gibi attım umarım beğenmişsinizdir okyanuslarım💙💙

Sizce Bulut öğrenebildi mi Alesya'nın yaşadığını?

Neler bekliyor olabilir dersiniz bizleri gelecek bölüm?

Nasılsınız görüşmeyeli?

Sonra görüşürüz 💙

SILLAGE | Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin