Multimedya:Savaş
Sabah olduğunu güneş gözüme girmek istercesine anlatmıştı bana.Off bu ne yaa niye ben yatmadan önce perdeyi çekmemişim ki.Hey o da ne galiba uyuyan birtek ben değilim.Savaş mı!?Ben Savaş'ın omzunda mı uyumuştum.Yok artık ben dün Savaş'la öpüşmüşmüydüm.Yok yo yo ben hatırlamıyorum öyle birşey sarhoştum yani ondan ben hiç bişey hatırlamıyorum .Tabi canım hatırlamıyorum.Yok yok hatırlamıyorum.Off Sara bal gibi de hatırlıyosun işte.Tamaam ben hatırlamıyorum umarım Savaş'ta hatırlamıyodur.Hem o daha çok içmişti.Ohooo o şimdiye kadar çoktaaan unutmuştur.Ya daaaaa...
"Allah'ım ben ne yapıcam ya"
"Ne oldu küçük cadı dün gecemi geldi aklına"
Ha evet bunu sesli söylemiştim.
"Ha şey evet burada tabi böyle sızmamız pek doğru olmamış bide şey ya başım çatlıycak gibi ağrıyo.Yani şey ben işte ondan şey ettim dedim yani öyle Allah'ım ben ne yapıcam ya filan ondan dedim "
Bir yandan bunları demek için çabalarken bir yandanda koltuktan çıkmaya çabalıyordum.Sonunda ayağa kalkmayı başardığımda Savaş benim alksime ani bir hareketle hızlıca kalkıp beni kollarımdan tutup kendine dönderdi ahh yine çok yakındık.Ben gözlerinin içine bakarken o da fısıldadı.
"Ben ondan bahsetmiyorum küçük cadı ben öpüştüğümüzden bahsediyorum."
Bu defa kollarının arasından çıkmayı başardım.Bi an önce gözlerimi kaçırdım.
"S-sen ya s-saçmalamasana bi kere b-ben ne diyosun Allah Allah küçük cadı ne ya!!?"
"Eveet bende bekliyodum Sara lafımdan konuyla alakasız hangi kelimeyi cımbızla çekip alacak diye meğer küçük cadıymış"
"Ben bi kere öpüşmedim seninle sen saçmaladın yine herhalde kafan hala yerine gelmedi"
Derken hızlıca mutfağa geçtim dolaptan çıkardığım domatesi kahvaltı için tahtada doğramaya başlamıştım bile. Ahh ta ki o sıcak nefesi boynumda hissedinceye kadar
"Psikopat bir deliye aşık olma fikrini de hafızama kazıdım hani"
Dedi çapkınca gülümserken.Off bu gülüş.Bu gülüş çok yakıştı.Aahh evet bunu da söylemiştim.Yok yok ben bir daha Savaş'la sarhoş olmamalıyım.Hatta ben bir daha sarhoş bile olmamalıyım.Aptal Sara aptalsın kızım aptal.Şimdi sıra bunu inkar etmekte Ani bir hareketle ona döndüm.Ayy yine çok yakındık.Çok çok yakın.Hemen bir adım geri çekildim. Yüzüme de yalandan bir sırıtış yerleştirdikten sonra cevap verdim.
"Bana baksana sen. Sen yoksa benim bunlara inanmamı mı bekliyorsun benim de dün akşamla ilgili hafızama kazıdığım bir şeyler var hani"
Elimi çeneme götürdükten sonra
"Meselaaa adım Savaş soyadım Savaş DEMİRKAYA"
"Kızım sen kendi kendini yakıyorsun"
"Allah Allah niyeymiş o"
"Böyle bir ayrıntıyı unutmayan insan öpüştüğümüzü unutmuş aşk itirafını unutmuş ha güldürme beni Saraaa güldürme"
"Ya off ben öpüşmem kimseyle tamam mı körkütük sarhoş olsamda seninle öpüşmediğimi unutmam"
"Demek ki o aaan.Sen bana aşıksın aynı dün gece itiraf ettiğin gibi"
Poyraz:DPoyraz bacaklarımın arasında geziyo Poyraz'ım benim kahramanım.Ben Poyraz'ı kucağıma alırken Savaş söyleniyordu.
"Gel Poyraz gel gelde kurtar anneni"
Bende gizli gizli gülmeden kendimi alamamıştım.Ama gerçektende öyle olmuştu.Ellerimi yıkadıktan sonra domateslere geri döndüm.Ahh yine geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
-ÖLÜMÜ FISILDAYAN KADIN-
Teen FictionHerşeyin çok yolunda olması saçma olurdu.Saçma da oldu.Ama bir anda boşluğa düşmekte saçma değilmiydi.Yani on iki yasında bir çocuk için çok ağırdı. Sonra on dört yasında babasını ve on yedi yasında teyzesini de kaybedince suçu kendisinde aramaya ba...