Merhaba arkadaşlar...
Bu benim ilk kitabım.Umarım beğenirsiniz.
İyi okumalar...Gülüşmeler konuşmalar hepsi uğultu gibi geliyordu kulağıma.Sanki herşeyi duyup anlamıyor gibiydim.Belki de anlamak istemiyordum gözlerimden yaşlar süzülürken bu kadar mutlu olmalarını anlamak istemiyordum .Hepsinden nefret ediyorum.Ben kimsesizdim.Bir hafta önce teyzemi kaybettim.Evet onu ben kaybettim.Onun beni bırakma sebebi de tamamen benim.Bi tek o kalmıştı o da gitti.Ve şu an benim doğum günüm.On dokuzuncu yaş günüm.Eve doğru yürüken tüm bunları düşümek gözyaşlarımın akmasına sebep oluyordu. Benim artık destekçim bile gözyaşı hüzündü.Artık kimsenin sevgisini istemiyordum,onları ölüme sürüklemek,başkalarının da üzülmesini istemiyordum.Onları sevmek,onların beni sevmesini istemiyordum.Sevgi görmek bana yaramıyor insanlara yaramıyor.Herkesin üzerinde kötü bir etki yaratacak bir sevgiye de ihtiyacım olduğunu sanmıyorum.Gözlerimden yaşlar akmaya devam ediyordu.
Ben Sara.On dokuz yaşıma girdim bugün.Ben on iki yaşımdayken annem öldü nasıl öldü bilmiyorum hep araştırdım fakat öğrenemedim.Babam ve teyzem beraber bana bakmaya başladılar.Ama artık mutlu olamıyordum onların tüm çabalarına rağmen bende bir eksiklik vardı işte.Kolay değil insanın annesini kaybetmesi.Ölenle ölünmez lafını çok duyardım ama yanlış işte ölenle ölünüyor işte. Annem bedenini kaybetti fakat giderken benim de ruhumu götürdü işte.Alışmaya çalışıyordum,bu şekilde yaşamayı öğrenmeliydim.Hayata geri dönmeye başladım.Bir buçuk yıl geçmişti annemin ölümünün üzerinden. Babama geri alışmıştım, eskisi gibi olmasa da onunla alışverişlere gezintilerde çıkmaya başlamıştık.Yine bir gün babamla alışverişten dönerken karşıda teyzemi görünce ona doğru koşmaya başladım yola bakmayı akıl edemeyecek kadar aptaldım uzuuun bir korna sesi duydum anında babam beni yolun kenarına çekti fakat kendisi geri çekilemedi uzun bir korna sesinin ardından bir çığlık tufanı koptu.Teyzemle benim çığlıklarım havada birbirine karışmıştı.Fakat o adam basıp gitti.Dönüp bakmadı bile işte o an insanlardan nefret etmeye başlamıştım.Çok ağladım hem de çok teyzemde en az benim kadar yıprandı.İşte tüm bunlardan sonra teyzem bütün hayatını bana adadı.Ama umurumda bile olmadı benim artık hiçbirşey umrumda değildi.Baba katili olmuştum.Evet ben babamın katiliyim.Ama teyzem çok sabırlı bir kadındır.Ben ona her yüzümü çevirdiğimde bana geri dönüyordu.Zavallı teyzem çok uğraşıyordu beni mutlu etmek için.Başardıda üç seneyi geçmişti babam öleli.Teyzemle bilardo oynamaya gittik.Oradan sonra sinemaya alışverişe ve daha birsürü yerlere.Teyzemle ilk defa bu kadar eğlendim.Yani babamın ölümünden sonra ilk defa.Artık herşey eskisi gibi oluyordu sanki.Ama mutlu olmak bana günahtı sanki on iki yaşımdan sonra hep böyle olmuştu.Dramatik bi hayatım olmuştu.Ve şimdi babam öldüğü günden sonra ilk defa bu kadar gülmüştüm.Eve dönene kadar sürdü bu mutluluğumda eve dönerken teyzemin arabası kontrolünü kaybetti ve kaza yaptık benim emniyet kemerim takılı olduğu için birkaç kırık ve sıyrıklarla kurtulmuştum.Fakat teyzem arabadan dışarı fırlamıştı ve cam parçası şah damarına battığı an ölmüştü.Ah çok acıydı.Artık kimseyi sevmeyeceğime kimse tarafından sevilmeyeceğime söz verdim kendi kendime.Daha fazla insanın hayatını karartmak istemiyordum.Bir gün sadece bir gün mutlu olmakla başkaların hayatı sönüyordu.Şimdiyse çaresizdim.Acaba sıra kimdeydi . Kim bilir belki de bu defa benim kulağıma okunacaktı ölümün fısıltısı? Umrumdamıydı ??
"Tabiki hayır!"
Artık kaybedecek neyim vardı ki kimsesiz biri için ölümde çok kötü olmamalıydı.Kimsem yoktu yani ben öyle biliyordum teyzemin cenazesinde de zaten ben ve teyzemin birkaç arkadaşından başka kimse olmamıştı. Yürüyordum amaçsızca umutsuzca çaresizce yürüyordum, sadece yürüyordum bu saatten sonra bana sadece gözyaşlarım eşlik ediyordu.Eve ulaştığımda saat gecenin üç buçuğuydu, bütün gün salakça yolda yürümekten başka birşey yapmamıştım.İçeriye girdiğimde her yerde teyzemin eşyaları vardı.Bu defa bağırarak ağlamaya başladım. Bu acıyı nasıl dindirebilirdim ki herhalde en acı doğum günü böyle olurdu ağlarken birden aklıma teyzemin içkileri geldi. Asla benim içmeme izin vermezdi ama elime aldığım viskiyi bir kadehe koyma zahmetinden bile bulunmadan bir kıza oldukça yakışmayacak şekilde şişeden içmeye başladım ahh tadı çok kötüydü. Ama devam ediyordum.Bi süre sonra sakinleşmeye başladım acım geçiyordu sanki derterim diniyordu her yer karanlıktı hiçbirşey görünmüyordu. Bu muydu yani bu muydu doğum günü denen olay insanlar sadece gözlerinde büyütüyordu aslında bu olayı sadece yaşlanıyorsun insanlar yaşlandığı için neden mutlu oluyordu ki onları hiçbir zaman anlamadım anlaşılmaları gerçekten zor.Evet bugün benim doğum günüm.Ben neden doğdum ki.Acı çekmek için mi ya da çektirmek için mi?Neden yaa?Offf yine saçmalamaya başladım zaten benim kafam güzeldi bir de içki içince tam bir manyak olmuştum.Evet yavaş yavaş annemin babamın ve teyzemin öldüğünü unuttum.Televizyonu açtım son seste müzik açınca kalkıp şarkıya eşlik ederek dans etmeye başladım.Sanki ruhum başka bir yerdeydi bedenin tamamen benden bağımsız hareket ediyordu.Hayatım boyunca hiç böyle birşey yapmamıştım yani içki içmemiştim, dans etmemiştim evet ben hayatım boyunca ilk defa dans ediyordum.Gerçekten çok anormalim.İlk defa dans ediyorum ama bu harika bişey yani sinir stres kalmıyor. Koltuklarda zıplarken kendimi birden koltuğun birine sertçe attım sonra yine bağırarak ağlamaya başladım.Ama bu defa çok bağırıyordum sanki sesimde bütün nefreti kusuyordum.İçimi çekmeye başladım.Gözlerimin şiştiğini hissedebiliyordum.Ama umrumda değildi şu an hiçbirşey umrumda değildi.Şu an buz gibi soğuk bir duşa ihtiyacım vardı.Zaten dört gündür duş bile almamıştım. Bir an kendimden miğdem bulandı bu duygu hiç de yabancı değildi.Ben zaten kendinden nefret eden bir insanım.Elimin tersiyle gözyaşlarını sildim.Gözlerim kapanmaya başladı.Üstüme bir ağırlık çöktü. Sanki bu zıkkım sayesinde acılarımın geçeceğine inanıyordum ama bu çok saçmaydı. Ne önemi vardı ki zaten hayatın kendisi de saçma değil miydi.Bi süre sonra neden içtiğimi unutmaya başladım ve koltukta sızdım.İçimdeki yoğun nefretle birlikte kendimi uykunun derinliğine bıraktım.
Tabiki bütün bölümler acıtasyon devam etmeyecek. Hatta birkaç bölüm sonra kitap eğlenceli bir hal alacak diyebilirim. Lütfen yıldıza tıklamayı unutmayın. :D :D :D
ŞİMDİ OKUDUĞUN
-ÖLÜMÜ FISILDAYAN KADIN-
Novela JuvenilHerşeyin çok yolunda olması saçma olurdu.Saçma da oldu.Ama bir anda boşluğa düşmekte saçma değilmiydi.Yani on iki yasında bir çocuk için çok ağırdı. Sonra on dört yasında babasını ve on yedi yasında teyzesini de kaybedince suçu kendisinde aramaya ba...