~ELVEDA DÜNYA~

43 1 1
                                    

Multimedya:Sara

Gözümü açtığımda hala yerdeydim.Galiba bayılalı bir-iki saniye olmuş. Birden yüzüme dökülen soğuk suyla kendime geldim.Ve evet bu Savaş öküzüydü.

"Dengesiz!!"

Diye bağırmadan edemedim.

"Uyandığını görmedim.Sen iyimisin"

"Hı hı evet çok iyiyim. Bak sayende ne kadar da iyiyim."

"Sara ben özür dilerim seni çok üzdüm seni bu kadar yıpratacağımı düşünemedim."

Demesiyle beni kaldırıp sarılması bir olmuştu.Bende kollarımı onun boynuna doladım.Bu kadar çabuk teslim olmam çok saçma değil mi.Ve kulağına fısıldadım.

"Sen beni çok üzdün çünkü sen bir öküzsün.Ben çok yıprandım çünkü ben bu öküze aşığım"

Benim böyle dememle Savaş bana daha sıkı sarıladı.Heeyy o da ne şu an okulda olduğumuzu unutmuştum.Şu an herkes bize bakıyordu.Savaş'ın kollarından kurtulduğumda gözlerim direkt Aras'ın ağlamaya hazır kızarmış gözlerini buldu.Yanına gittim.

"Biraz konuşabilir miyiz?"

"Konuşacak birşey kalmadı sevgilin yanlış anlıyacak yanına git istersen"

"Ne anladığı umurumda değil sen benim arkadaşımsın"

" Doğru arkadaşınım o zaman ben arabada seni bekliyorum"

"Tamam"

O gidince ben hemen Savaş'ın yanına gittim.

"Gidelim mi?"

"Benim Aras'la konuşmam lazım.Çocuk ne hale geldi.Bir açıklamayı haketti bence"

"Tamam ama fazla uzatma"

"Savaaaaş"

"Hadi canım"

"Görüşürüz"

"Görüşürüz"

Arabaya bindiğimde bir dakika boyunca kimse konuşmadı.Ve tabiki söze ben başladım..

"Ben özür dilerim."

Aras bana dönüp gülümsedi.İki elini yanaklarıma koydu.

"Özür dileme tamam mı sen özür dilenecek birşey yapmadın. Hiçte yapmazsın. Bunun için hayatın boyunca benden ve hiç kimseden özür dileme."

"Sen gerçekten çok iyisin korkunç falanda değilsin.Ama ben yani gerçekten senin mutlu olmanı çok isterim ama benim kalbim Savaş için atıyo yani bunu değişteremem onca yaptığından sonra değiştiremediysem bundan sonra da değiştiremem ama senden etkilenen seni seven bu okulda çok kız var bunu görebiliyorum sende bence yani şans verebilirsin bilmiyorum yani ama-"

Aras bu defa sözümü kesti.

"Boşuna kendini zorlama Sara artık çok geç. Benimde kalbim senin için atıyor."

"Aras ben-"

Ve Aras yine sözümü kesti.

"Ama ben aşık olduğum kadının mutlu olmasını isterim. Kimi seviyorsa onunla mutlu olmasını.Eğer Savaş'ı gerçekten seviyorsan onunla mutlu ol ama artık kimsenin senin gözyaşlarını akıtmasına izin verme."

Bunları derken bana gülümsedi. Bende gülümseyerek karşılık verdim.

"Denerim"

"Seni evine bırakayım mı"

"Olur"

Evin önüne geldiğimizde tabiki ona kabalık yapıp hadi baay demedim.

"Gelsene sana bir kahve ikram edeyim"

'Yok ya ben sevmem kahve "

"Kola??"

"Bak o olabilir"

Gülümsedim.Mutfağa geçtiğimde buzdolabından kolayı alırken gözüm yaptığım pastaya takıldı.Pastadanda tabağa bir dilim koyduktan sonra içeriye geçtim.

"Bu pastayıda ben yapmıştım.Sanada getirdim.Yani istersin diye."

"Hımm böyle marifetlerinin olduğunu bilmiyordum."

"Imm aslında bende bilmiyordum"

"Nasıll??"

"Yani google'dan baktım ama tadı güzel oldu elim yatkın galiba "

Aras pastadan ağzına attıktan sonra bana döndü.

"Imm kesinlikle yatkın Savaş çok şanslı bir adam"

"Yani ben senin aslında Savaş'la arkadaş olmanı isterdim."

"Ama bu pek mümkün değil.Şey lavabo ne tarafta ?"

"Soldan ikinci kapı"

Teşekkürler dedikten sonra kalktı.Beş dakika olmuştu ama Aras hala gelmemişti.Nerede kaldı bu çocuk.İçeriden çıktığımda koridorda sırtı bana dönük bir şekilde telefonla konuştuğunu gördüm.Bir adım attım.Tam seslenecektim ki konuşması dikkatimi çekti.

"Abi zaten şu an kızın evindeyim ama "

"........"

"Hemen şu an işini bitirebilirim."

"........."

"Bencede bekletmeye gelmez sonra pürüz filan çıkar "

"........"

"Tamam abi kız son dakikalarını geçiryo"

Şok olmuştum.Resmen ağzım açık izliyordum.Kıpırdayamıyordum.Olayın şokuyla kaçamıyordum bile.Resmen son dakikalarımı geçirdiğimi söyledi.Telefonu kapatıp bana döndüğünde ancak kaçmaya başlamıştım.Ama beni yakalaması hiç de uzun sürmemişti.Kollarının arasında nefes nefeseyken konuştum.

"B-bana bişey yapma ne olur"

"Çok geç güzelim çok geç"

"Geç değil ne olur karışma bana"

"Artık beni tanıyorsun çok geç"

"Hayır kendini yeniden tanıtabilirsin ne olur dokunma bana"

Bir kolunu boynuma doladıktan sonra konuştu.

"Eveet ölümü fısıldayan kadın sana ölümü fısıldayan adam olmamı ister misin"

Dedikten sonra kulağıma eğildi ve fısıldadı.

"Dünyaya elveda de bebeğim"


-ÖLÜMÜ FISILDAYAN KADIN-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin