Belkide kendimi kandırıyorum. Ben ne zaman birine bu kadar baglandım. Ne zamandır böyle bir duyguyu tattım .
" yakut kendine gel " .
"Efendim Can önemli bir şey mi oldu yok..sa yoksa hafızası yerine gelip beni hatırladımı"
" hayır malesef, sadece boşuna burada bekleme dicektim boşuna kendini hırpalıyorsun sen onun için şuan sadece boşver hadi seni eve bırakıyım"
"Can ben onun için şuan sadece ne sadece ne heee ben onun için şuan sadece o gün arabasıyla çarptıgım bir liseli kızım dimi"
"Ben bunu demek iste...me..dim"
"Kendini kandırma Can ne beni nede kendini"
" hadi gidelim"
" sen kal ben giderim birşey hatırlarsa bana hemen haber ver"
"Eminmisin kendin gidebilecegine bu halde"
"Evet hadi sen git odaya"
Canın odaya girmesini bekleyip girip kapısının kapanmasıyla duraklamış gözlerim tekrar çimenlikte bir anda kurumuş olan topragın fiskiyelerle sulanmasına benzedi.
Hastaneden çıkıp gelen ilk taksiye binmek için asansöre binip çıkışa geldim.
"Aaahhhh"hayvan gibi sert bir vücuda çarpmam dengemi bozup sarsılmamı sagladı.
"Ne yapıyorsun ya önüne baksana hanzo"
"Ne diyosun sen he sensin o dag keçisi"
"Aaa utanmaz terbiyesiz birde dag keçisi diyo" kaşlarımı çatmam sinirlendigimin belirtisi oldugunu farketmiyormu aaahhh.
"Senle ugraşamayacak kadar zamanım degerli güzelim çüs"
Lafımı dahi diyemeden hızlı adımlarla hastaneden içeri girdi.
O ne öyle gavur seni tohumu bozuk .Güzlim türkçemiz varken "çüs" ne?
Hastaneden çıkarken başka bir olayla karşılaşmamak için hızla hastaneden çıktım.
*************
Saatin kaç oldugunu umursamadan televizyonun karşısındaki L koltuga oturup acıklı duygusal filmleri izlemeye başladım.
Esrada dorugun yaralandigini ogrenince yanıma gelip destek olmak istedigi için mutfakta mısır patlatıyor.
Ne kadar yapma yemicem desemde deli kız hiç dinlermi beni bildigi yoldan şaşmamaya devam.
Esra sayesinde film izlerken yaptıgı saçma ama komik olan espirilerine ne kadar üzgün olsam gülmemi engel olamadım.
"Yakut telefon çalıyor "
"Tamam baktım"
Ekranda Can ismini görmemle açmam bir oldu. Azından çıkacak her kelime çok önemli.
"Ne oldu uyandımı yoksa yok..sa"
Gözlerim dolmaya başladıgını yanmasından farkedebiliyorum.
Her an patlayacak saatli bomba gibiler.
Ben babamın öldügü günden beri agladıgımı hatırlamıyorum. Bu burukluk, kırıklık birine önem verdigim anlamına geliyor galiba...
"Yok ya öyle birşey sadece gelmen gerekiyor görürsen daha iyi olucak"
"Ve bu arada doruk hastanede kaldıgı için şirketin başına ortagı geçiyor yarın işe giddiginde şaşırma"
"Tamam"
Bir yeni patronumuz eksikti. O da gelince herşey tamamlandı. Can'ın bu saatte aramasını gerektirecek önemli ne olabilir ki.?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkın Kuralı Olmaz (tamamlandı)
ChickLitGenç kız edebiyatında #39 Şirket #2 Bu hayatta her işin bir kuralı varken aşkın kuralı sizce olur mu? Eş birbirine benzeyen şeylerdir. Karı-koca birbirini tamamlayan. Bu isimle yayınlanan ilk kitapdır.