Bu şans mıydı veya sadece bir kaza mı?
Ben bunun cevabının, sonucu değiştirceğine inanmıyorum. Oyüzden kafama çok takmayacağım ama sadece düşünmesi fikir açısından bile olsa az çok iyi.Oyüzden mutluyum. Onu yenmek için elimde bir kanıt vardı bu benim için çok mutlu ediciydi.
Bunları düşünürken yan sınıftan bir çocuk sınıfa doğru kafasını uzattı.
Göz göze geldik ve gülümsedi. Ama çok kısa sürdü ve sonra gitti.
Ne oluyor, ne oluyor, aşk kokusumu bu. Öğh dedim içimden sen aşkı sevmessinki, anlamasdın bile, ne işin olur diye geçiştirdim şimdi hocanın yanına gitmem lazım çünkü işimiz var.
...
- Beni istemissiniz hocam?
- evet sılacım. Söylemek istediğin birşey varmı.
- yok hocam.
....
Yalancının mumu yatsıya kadar yanar sözü sanki o an sıla için yazılmıştı.
....
Uzun lafın kısası konu hocayla bitmişti ve sınavım gayet iyidi.
Sılanın cezasıda hafif değildi tabi. Ama sıla kızgındı, tırsmadım değil.
Teneffüste günlüğümü yeniden çıkardım.
Sevgili Günlük
Bu günde böyle bir olayı atlattık. Umarım daha da zor günler beklemez bizi. Onun dılında herşey normaldi.
Ve bi çocukla göz göze geldim sınıfta kıvırçık saçlı orta kiloku kolunda bileklik ve ceketli bir çocuk. Aşk mıydı ? diye sormadım değil, ama ya yanılıyorsam gerçekten aşıksam?...
Çantama geri koydum. Lavaboya doğru yol aldım. Sınıfa giderken koridorum ortasında, herkez toplanmış ve ney bizim sıla ve kankaları elinde bir çanta. What!!!!
İyice yakınlaştım, kalbin hızlandı, bazıları bana bakıyordu, iyice kalbim hızdan parçalanmadan ulaştım ve elimde çantam vardı.
- eveet şimdi gelin bu zavallı arkadaşın günlüğünü okuyalım dedi.
Eliyle beni göstererek.
Beni tutuyorlardı. Sonra okumaya başladı. O varmı diye hızla etrafa bakındımKalabalıklaşıyordu heryer, kim nerde belli değildi.
Okudu yavaş yavaş...Bazıların ellerinde telefon, derslerden çok pür dikkat dinliyorlardı. Cümlesi bitince herkez başını bana çevirdi.
Gözlerim doldu ve yavaş yavaş ağlamaya başladım hızlıca kızlae tuvaletine koştum.
...