Bölüm 11: Kaçışın Sonu

219 12 2
                                    

Anastasia, büyük bir korkuyla koşabildiği kadar koşmuş ve nefes nefese kalmıştı. Sırtını harabe bir gecekondunun duvarına dayadı ve hızlı hızlı nefes almaya devam etti. Gıcırdayan kapı sesini duydu ve telaşla kafasını sesin geldiği tarafa çevirdi. Üstü başı yırtık, yaşlı bir kağıt toplayıcısının kapıda belirdiğini gördü.

Yaşlı adam, "ne oldu kızım?" diye meraklı ve telaşlı bir şekilde sordu.

Anastasia, bütün birikmiş korkusu ve üzüntüsüyle ağlayarak adama sarıldı. Başından geçenleri bir çırpıda anlattı.

Yaşlı adam, Anastasia'yı dikkatlice dinledi. Haline acıdı ama buna rağmen tebessüm etti. Onu rahatlatmak, teselli etmek için sımsıkı sarıldı ve "korkma kızım!" dedi.

"Allah bizimle beraberdir."

Anastasia, başını yukarı kaldırdı ve adamın yüzüne baktı. 

"Allah mı? O da kim?"

"Allah; seni, beni ve kısacası bu evreni yaratandır, yaratıcımızdır."

"Katheyin ablanın Tanyı dediği şey o zaman."

Adam, gülümseyerek başını salladı ve "evet." dedi.

"Haydi gel içeri girelim o zaman."

Anastasia, sessizce başını salladı ve eve girdiler.

"Merak etme kızım! Kimse seni burada bulamaz. Kimse sana bir şey yapamaz."

Anastasia bu güven verici sözlere gülümseyerek karşılık verdi. Ardından evi şöyle bir inceledi.

Ev, yıkık döküktü. Sıvası ve boyası bir hayli eskimiş, çatısı su sızdırmaya başlamıştı. Bir soba ile ısıtılabiliyordu. Küçük bir mutfağı, küçük bir banyosu ve yine küçük bir tuvaleti vardı. Bir de orta büyüklükte bir salonu vardı ve başka odası yoktu.

Adam, gülümseyerek "benim adım Cengiz." dedi ve elini Anastasia'ya uzattı.

"Peki senin adın nedir?"

Anastasia, ürkek tavrını devam ettirerek "Anastasia." dedi.

"Tanıştığıma memnun oldum küçük hanım."

Anastasia, kendisine uzatılan, güven veren eli gülümseyerek sıktı ve "ben de." dedi. Sonra elini geri çekti.

"Kateyin'in bana yaydım ettiği gibi Tanyı da ona yaydım etmiş midiy?"

Anastasia'nın Katherine'i düşündüğü gibi Katherine de zorlukla nefes alırken Anastasia'yı düşünüyordu. Bir öksürük nöbetine tutuldu ve sedyeye yatırılırken Ercüment'e baktı. "Anastasia..." dedi ve gözleri yavaşça kapandı.

Ercüment, Katherine'nin elini tutmaya devam etti. "Kapamayasın gözlerini." dedi ve elini bırakmayarak sedyenin yanında koştu. Anastasia ambulansa bindirilirken o da ambulansa bindi. Elini öptü ve "bırakma beni!" dedi gözleri dolmuş bir şekilde.

"Anastasia'yı bul! Ona bir şey olmasına izin verme!"

Ercüment, Katherine'e baktı ve onun gözlerini tekrar açtığını fark etti. Katherine'in söylediklerine anlam veremese de "tamam canım." dedi. Elini öptü.

"Sen kendini yorma yeter ki."

Katherine'in gözleri tekrar kapandı ve ilk yardım yapılırken güçlükle hayatta kaldı.

Ercüment ise telefonunu çıkardı ve Abdullah'ı aradı.

"Abdullah hemen yengenin evinin oraya adamlarını gönder. Anastasia diye birisini arayacaklar. Sanırım bir kız çocuğu."

Abdullah, "tamam abi." dedi ve ayağa kalktı. "Ne oldu?" diye soracaktı ki telefon kapandı. Telefon kapandıktan sonra durumun ciddi ve acele olduğunu anladı ve sehpanın üzerinde duran tabancasını beline taktı "Aykut!" diye bağırdı.

Abdullah'ın uzun boylu, kızıl saçlı adamı Aykut, salona girdi ve Abdullah'ın karşısında el pençe divan durdu. "Efendim abi." dedi.

"Adamları topla. Katherine yengenin mahallesine gidip Anastasia adında birisini bulmamız gerekiyor.

Aykut, başını eğerek "emredersin abi." dedi ve salondan çıktı. Bir süre sonra salona geri döndü ve "adamlar hazır abi." dedi.

Salonda volta atan Abdullah "tamam." dedi ve evden çıktılar.

🌀Bölüm Sonu🌀

Dizi Önerisi: How I Met Your Mother
Film Önerisi: Hansel ve Gratel "Cadı Avcıları"
Kitap Önerisi: Taaşuk-ı Talat ve Fıtnat
(Şemsettin Sami)
Şarkı Önerisi: Bu kalp Seni Unutur mu? (Fikret Kızılok)

Sokak Kızı (+18) (Ara Verildi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin