I

1.6K 67 78
                                    

-1657

Kuzeyde kraliçe amansız bir hastalık nedeniyle öldükten sonra tahta geçen yeni kral radikal kararlarla kendisine diz çökmeyen herkesi öldürüyor ve kafalarının ibret olması adına şehrin büyük kapısına asılmasını emrediyordu.
Bu yeni kralın hayatına pek çok kez katledilmeye çalışılmışsa da şu ana kadar hepsi engellenmişti.

Zayn gözlerini mum alevinin dans ettiği duvardan çekmeden önce boynundaki kolyeyi öptü. Annesinin ruhunun ona şans getirdiğini düşünür, kendisini her çıkmazda hissettiğinde bunu yapardı.

"Öleceğinizi bilseniz bile kimliğinizi belli etmeyeceksiniz."
Altı yaşına yeni basmış küçük Lorve ve ikizi Pica başını salladı. Zayn'in sözleri onlar için çok değerliydi.

"Zayn!" üçünün bulunduğu odanın kapısı açıldığında mumun üzerindeki alev bu ani hareketle titredi.
"Journe haberleri dağıtmaya başladı."

Zayn başını salladı ve masanın üzerindeki kılıcını alıp kemerini beline taktı. Bu sırada adımlarını kapıdan dışarıya yönlendirmişti ama bir yandan etrafa emir yağdırıyordu. Lorve ve Pica onu takip ederlerken içlerinde bir gerginlik hissediyorlardı.

"Yukarı çıkıp yatakları ters çevirin." Doniya evde çalışan iki genç kıza yapmaları gereken şeyi söyleyip adımlarını Zayn'in yanına doğru çevirdi. Kızlar koşarak üst kata söyleneni yapmaya çıkıyorlardı.

"Zayn. Dikkat et kendine, kimseye bir şey belli etme."
Zayn uzun sandığın kapağını açtı ve Pica ile Lorve'yi oraya girmeleri için bekledi.

Zayn sandığın kapağını kapatmadan önce Pica onun elini tuttu. "Geri geleceksin değil mi?"

"Geleceğim. Sadece şehirde ne olup bitiyor ona bakmam lazım."
Onun saçlarının arasına bir öpücük bıraktı ve Lorve'nin omzunu sıvazladıktan sonra konuştu. "Ben gelene kadar buradan çıkmıyorsunuz." çocuklar başını salladıktan sonra Zayn evin çıkış kapısına yöneldi.

"Kepenkleri indirin. Mumları söndürün. Ben gelene kadar evden ayrılmayın. İkizler bir süre sandıktan çıkmasın." Doniya onu onayladı. Aklından iyi şeyler geçmiyordu fakat Zayn'in gidip bir şeyler öğrenmesi ve kendinin kral yanlısı olduğunu belli etmesi gerekiyordu.

Gerçi Maliklerin bu yeni krallığa geçmiş hanedanı pek desteklemedikleri bilinirdi fakat o, bu gerçeğin üstünü kapatmayı ve Kral Jatish'i desteklediklerinin düşünülmesini istiyordu.

Meena ile evi terk ettiler ve atlarına bindikten sonra dört nala idamın gerçekleşeceği yere gittiler. Şehre on dakika kala atlarının yularlarını bırakıp onları bir yere bağladılar ve büyük adımlarını merkeze yönlendirdiler. İdamın gerçekleştirileceği yere gelene kadar tek bir kelime bile konuşmamışlardı.

Kalabalığın arasından sıvışıp ön taraflara doğru gelirlerken insanlardan da tek bir kelime bile çıkmıyordu.
Herkes zindandan çıkardıkları orta yaşlı kral karşıtı lorda bakıyordu. Bedeni kirler içinde kalmıştı, bu soğukta o incecik kumaşın altında donuyor olmalıydı.

Ayağındaki prangalar büyük adımlar atmasını engellerken askerler eşliğinde Zayn ve Meena'nın önünden geçip yüksekte duran platforma doğru adımladı.

Zayn üç gündür artık bunun kaçıncı idam olduğunu bilmiyordu. Adam platformun üstünde ona acıyan gözlerle bakan halka anlamsızca baktı.
Asıl kendisi onlara acıyordu.

Sesler yükseliyor insanlar lord hakkında konuşuyordu.
Asker kalabalığın sesini bastıracak bir şekilde sordu adama. "Kraldan merhamet dile, ona sadık olduğunu söyle, bu karşıtlığın için söyleyeceğimiz sözleri tekrarla ve Tanrıya tövbelerini kabul etmesi için dua et."

gunpowder | zmHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin