gunpowder | zm

XIII

"Dorothea, bugün mutlu görünüyorsun."
Dorothea Doniya'nın bu sözleri üzerine gözlerini Zayn'e çevirmişti. Zayn'in yüzündeki arsız gülümseme ise Dorothea'nın yanaklarının kırmızılaşmasına sebep olmuştu.

"Leydim?" Niall abartılı bir şaşkınlıkla konuştu. "Gerçekten öyle görünüyorsunuz. Yoksa dün gece dediğiniz gibi güzel dostum ile konuşarak mı problemlerinizi çözdünüz? Yoksa başka yollara mı başvurdunuz?"

"Niall!" Dorothea kendini tutamadan konuştu. Zayn Dorothea'nın rahatsız olduğunu fark etmiş ve yalan bir öksürükle herkesin kendi işine koyulması gerektiğini belli etmişti.

En sonunda Zayn oradan ayrıldı ikizlerle ilgilendi, onların postlarını giymesine yardımcı oldu. Ellerine köreltilmiş birer kama verdi ve bahçeye çıkmalarını söyledi. Kendisi onları takip etmeden önce Dorothea'ya onu bahçede beklediğini söylemişti. Dorothea dışarısı için uygun şeyler giymeye başlamıştı.

Meena bu sırada evdeki eksiklerle ilgileniyordu, birazdan şehirin merkez kısmına gidecekti. Safaa ve Waliyha ise pek fazla odalarından çıkmıyor sadece yemek saatinde ortalıkta oluyorlardı. Dorothea veya dönen diğer olaylar pek umurlarında değil gibiydi.

Zayn ellerini arkasında birleştirdi ve Pica'ya döndü. "Elinde bir kama var." Pica başını salladı. "Ama karşındakinin de bıçağı var ve karnına doğru hedef alıyor. Onu nasıl alt edersin?"
Lorve kamasını ona doğru kaldırdığında Pica paralel eliyle onun bıçak tutan bileğine vurup bıçağını düşürmesini sağladı ve ona zaman bırakmadan kamasını onun boynuna yaklaştırdı Zayn'e döndü.

"Aferin." Zayn ona gülümsedi. "Lorve, karşındaki kişi sol elini kullanıyor ve senin sağ tarafına zarar vermeye çalışıyor. Onu nasıl alt edersin?" Dorothea Zayn'in yanına geldi. "Ne yapıyorsunuz?"

"İzle." dedi Zayn keyifli bakışlarını çocuklardan çekmeyip. Pica tıpkı Zayn'in dediği gibi bıçağı sol eline aldı ve Lorve'nin sağ tarafına doğru hareketler ettirdi. "Neler yapıyorlar böyle?" Dorothea kocaman açtı gözlerini. "Kamaları nereden buldular Zayn? Sen mi verdin yoksa?"

"Evet. İzle." Zayn gururla bakıyordu çocuklara. Dorothea'nın onların yanına gitmemesi için bileğinden tuttu ve bir sorun olmadığını söyledi. Lorve kendisine kamayı uzatan kız kardeşinin kamasının bedenine girmemesi için yana kaymış ve onun bıçaklı elini kolu ve bedeni arasına sıkıştırmıştı. Pica'yı alt ettiğini düşünürken Pica kıvrak bir hareketle onun bacağına çelme takmış ve yere düşmesine neden olmuştu.

"İşte benim kızım!" Zayn eğilip kollarını açtığında Pica kamasını yere attı ve koşarak Zayn'e sarıldı.
Pica çok güçlü bir kız olacaktı, Zayn onun güçlü olması için çabalıyor, hayatını her şeyiyle kendisinin yönetebilmesi için ona bildiği her şeyi öğretiyordu. Fakat Lorve bu işte pek iyi değildi. Ok ve yay kullanmayı seviyordu fakat bilerek tavşana denk gelmesini istemiyor bunun için yana kaydırıyordu. Onun çok yumuşak bir kalbi vardı ve Zayn bu kalbi biraz olsun sertleştirmek istiyordu. Çünkü böyle devam ederse Lorve ilerideki hayatında çok zarar görecekti.

Lorve'nin ise gözleri dolmuştu. Pica her zaman ondan daha iyiydi.
"Bir daha." dedi Zayn kolları arasındaki Pica'yı Lorve'nin yanına gönderip.
"Ben oynamak istemiyorum." Lorve gözlerini Zayn'in gözlerinden kaçırdı.

"Oyun oynamıyoruz Lorve."

"Neden onlara bunu yaptırıyorsun?" Dorothea olayın şaşkınlığını atlattıktan sonra konuştu. Pica küçücük bir çocuk olmasına rağmen kendisini bile kolaylıkla alt edebilirdi. Bunları onlara Zayn mi öğretiyordu yani?

"Kendilerini korumayı öğretiyorum."
Dorothea yanıt veremedi. Kendisi onların yaşlarındayken yemek masasında nasıl davranması gerektiğini veya Lordlarla nasıl konuşması gerektiğini öğreniyordu ama görünen o ki bunları öğrenmenin ona hiçbir katkısı olmamıştı.